HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Erdemi aramak...! Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Değerli arkadaşlar,

Dünyadaki coğrafyalarda erdemli yaşama dair bir takım aramalar yaparken sizlerle paylaştığım sunumlar oldu...

Örneğin;Kızılderili sözleri,Epictetus'un düşünceleri ve şimdi bir yenisini ekleyeceğim yahudiler'in erdem arayışına dair söylemleri...

Bunu yahudi öğretilerini anlatan bir siteden alıntılayıp kopyaladım.

Faydalı olacağını düşünüyorum...

 

Hayat hakkında öğrenecek çok şey var. Bunların hepsini kendi başınıza öğrenmeye çalışmanız mümkün, fakat bu çok saçma ve aynı zamanda büyük bir zaman kaybı olur. Dünyamız erdemli, bilge insanlarla doludur. Erdemi onlardan öğrenin.

Erdemli insanları dinlemek Tanrı’yı dinlemek için iyi bir alıştırmadır.

Yanlış insanlardan rehberlik almak felaketlere yol açabilir. Paranızı başkalarına teslim ederken nasıl dikkat ettiğinizi düşündüğünüzde, hayatınızı yaşama konusunda tavsiye alırken de daha dikkatli davranmamamız olası bile değildir.

Erdemi rasgele kovalayamazsınız, aktif olarak onun peşine düşmeniz gerekir. Erdeminiz ne kadar çoksa, hayatınız daha fazla zevk ve anlam kazanır. Sahip olacağınız en yüce  değerdir. Kral Şlomo’nun da dediği gibi “Eğer erdemi de para veya gizli hazineler gibi arzularsanız, o zaman ona sahip olursunuz.”

ERDEM HEMEN ORADA

Bazı insanlar üniversite dışında öğrenilebilecek hiçbir şey olmadığını sanırlar. “Sokaktaki vasat biri ne bilir?” diye düşünürüz. Bu yaklaşım yıkıcıdır, çünkü bizi öğrenilebilmesi mümkün olan erdem parçacıklarından uzaklaştırır. Birinin günden güne ayakta kalabilmesi ve hayatın zorluklarıyla savaşması  aslında o kişinin hayatın değerini kavramış olduğunu gösterir.

Hayatın herşeyine ulaşmayı istiyorsanız, erdemin mümkün olduğuna inanmanız gerekir. Kiminle konuştuğu önemli olmasa da, başka birinin söylediği herşeye büyülenen birisini hiç tanıdınız mı? Bu zengin bir hayattır. Bilge kişi kimdir? Bütün insanlardan birşeyler öğrenen.

 

HERHANGİ BİR ERDEM PARÇASINI İYİCE DÜŞÜNÜN

Erdemi ciddiye almak, her damlasının hayatınızı nasıl yücelttiğinin kıymetini bilmektir. İnsanlar çoğu zaman bazı değişikliklerin farkına varmak için hayatlarında sarsıcı olayların olmasını beklerler.

Fakat inanılmaz bir erdem parçacığının hayatınızı tümüyle değiştirmesini bekleyemezsiniz. Küçücük, önemsiz gibi görünen bu parçacıklar önemli bir etki bırakabilir.

Minicik bir bilgelik parçasının kıymetini bilin. Onun hakkında düşünün, özünü anlayın ve güzelliğine şükran duyun.

Özellikle, önemsiz olduğunu düşündüğünüz bir şeyi hemen bir tarafa atmayın. Belki de içinde algılayamadığınız daha derin bir mesajı barındırıyordur. Tabii ki herşeyi körü körüne kabul etmeyin, ama ona saygı duyun ve erdemin kaynağını aklınızın bir köşesinde tutun. Eğer hayat tecrübeleri varsa muhtemelen söyledikleri de doğrudur.

Aynı şekilde aklınıza yatan bir erdem duyduğunuzda da sadece onunla yetinmeyin, daha fazlası için çabalayın.

 

DOĞRULUĞUN ÇEŞMESİNİ BULUN

Yapmanız gereken ilk şey yaşamdan istediğinizin doğruluk olduğunu ve bundan daha azıyla yetinmeyeceğinizi kafanıza sokun. Bu ise iyi erdem kaynakları bulmanızla gerçekleşebilir.

Erdemi aramaya şimdi başlamalısınız ve bir zorlukla karşı karşıya kalana kadar onu beklememelisiniz. Küçük bir araştırmayla başlayın: Kendinize sorun. Eğer bilge birisini bulsam ondan ne öğrenmek isterdim? Hayatın anlamıyla ve de tavsiye almak istediğiniz kişisel sorunlarınızla ilgili sorular hazırlayın. Ve şimdi de bunların cevaplarını verebilecek insanları aramaya başlayın.

Tıp dünyasında nasıl uzmanlar varsa, erdem dünyasında da uzmanlar mevcut. Soru onların kim olduğu. Onları nerede bulabilirsiniz? Bilgili insanlar sayı olarak daha fazla görünse de, erdemli insanların oranı daha azdır.

Erdemli kişiler filozof değillerdir, onlar gerçek olandır. Hayatın amacı ve insanoğlunun büyüklüğü için ne yapabilecekleriyle ilgilenirler. Sürekli olarak erdemle ilgilenirler ve bu öğretilerin gerçeklikleriyle yaşarlar.

 

BİLGİLİ BİR TÜKETİCİ OLUN

Erdemi başkalarından öğrenmek ne kadar önemliyse, kendinizi sakınmayı öğrenmek de erdemli olmaktır.

Yabancı bir ülkede, hiçbir arkadaşınızın veya tanıdığınızın olmadığı bir yerde olduğunuzu düşünün ve hastalandınız. Tabii ki gerekli işlemleri yapacak ve iyi bir doktor bulmaya çalışacaksınız. Sağlığınız tehlikede! Zihinsel ve ruh sağlığımızı kime emanet ettiğimizden eşit olarak emin olmalıyız.

Etrafımızda birçok fikir ve her bireyin olaylara farklı bir bakış açısı vardır. Herşeyden öte, her inanç, her toplum ve her din kendi doğrulukları olduğunu düşünür- komünistler, cumhuriyetçiler, demokratlar, Yahudiler, Katolikler, Protestanlar ya da Müslümanlar. Bu ideolojilerle büyüyen insanlar genellikle öğretildikleri şeylere inanırlar. O halde kim doğrudur? Doğrunun nerede olduğunu nasıl buluruz?

Çabucak karar vermek her zaman kolay değildir, bu yüzden okuduğunuz veya duyduğunuz bir şeyi değerlendirmeniz gerekir. Bu değerlendirmeyi  yapmanın yolu bunu yapanların daha iyi bir toplum yaratıp yaratmadıklarına bakmaktır. Eğer yaratmamışlarsa, büyüdüğünüz fikirleri yıkacağını bilseniz de, amacınız topluma daha iyi kazançlar sağlayan bir değerler sistemi aramak olmalıdır. 

 

TEST EDİN

Tecrübeli bir kişinin size gerçekten erdem mi yoksa  içi boş formüller mi sunduğunu  nasıl anlarsınız? İşte size O kişiye inancınızı  değerlendirmede yardımcı olacak bazı yöntemler ...

Emin olduğunuz bir kavramdan onu kontrol edin. Mesela mutluluk kavramının sizin için sahip olduğunuzdan memnun olmanızı ifade ettiğini düşünelim. Şimdi o kişiye bir insanın mutlu olmak için ne yapması gerektiğini sorun. Eğer düşünceye dalar, sorunuzu cevaplamazsa mutluluğun anlamını tarif etmesini isteyin. Bu durumda da mutluluğun ne olduğunu açıklayamazsa, onun iyi bir erdem kaynağı olmadığını anlayabilirsiniz.

Verdiği cevapların hayatınızı ve başkalarının hayatını zenginleştirip zenginleştirmediğine bakın. Başka insanların uzun süreli tecrübelerine danışın.

Öğretmeninizin size anlattığı  etik kurallarıyla kendisinin yaşayıp yaşamadığına bakın.Öğretmeniniz karşıt fikirlere açık mı yoksa sizi sadece kendi fikirleriyle mi boğuyor? İyi bir öğretmen öğrencilerine tartışabilecekleri ve kendi görüşlerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratmaya çalışır.

Tora’nın eğitim sistemindeki eşsiz bir olgu da hahamların öğrencilerin anlayışlarını geliştirmek için onlara mantıksal olan yanlış ifadeler kullanmalarıdır. Hahamlar böylece öğrencilerin onlara verilen herşeyi akılsızca kabul edip etmediklerini veya eleştirel bir kulakla onları dinleyip dinlemediklerini kontrol etmiş olurlar.

 

BİLGİ İNANCA KARŞI

Bir insan bazı düşüncelerin ispata veya inanca dayandığını nasıl bilir?

İlk önce, kavramlarımızı tanımlayalım. İnanç nedir? Sözlük inancı ‘ispatı olmayan bilgi’ olarak tanımlar. Bilgi nedir? ‘Doğruluk, gerçeklik veya ispatlanmış maddeler.’

İnanç genellikle arzu edilenin sonucudur. Borsada üç ayda paranızı üçe katlayacağınızı garantileyen bir kağıt aldınız mı hiç? Bu tip bir kağıdı geri çevirmek zordur, çünkü hepimiz kolay para kazanmayı arzularız. Birçok zeki insan da bu yanılgıya düşüp, ispatı bir tarafa koyarak hisleriyle hareket etmişlerdir.

Bilgi ise kanıta dayalıdır. Çin diye bir yer olduğunu biliriz, çünkü evimizde orada yapılmış olduğunu kanıtlayan birçok eşya vardır. Hatta o kadar fazla kanıt vardır ki oraya gitmemiş olmamıza rağmen ‘Çin’ diye bir yerin varolduğuna inanırız.

Diğer bir deyişle, görmek inanmanın yalnızca bir yoludur. Kanıt toplayacak ve sonuç çıkaracak daha birçok farklı yol vardır.

Peki bu kavramların hangisinin yahudilikle daha fazla bağdaştığını düşünüyorsunuz? İnanç mı, bilgi mi?

Yahudilik, inançlarımızın bilgiye dayandırılması  gerektiğini öğretir. Mesela, on emirin ilki ‘Tanrının varlığını bil’dir. Onun orada olduğunu ummak, merak etmek değil, fakat bilmek.

Bu yaşamak için çok duyarlı bir yoldur. Arabanızı bir tamirciye götürdüğünüzü ve bir saat sonra onu almaya geldiğinizde arabanın yeni bir karbüratöre ihtiyacı olduğunu söylediğini düşünün. Tutarı 300 dolar ve adama bu tutara nasıl karar verdiğini sorarsınız. O da “Bu çok kolay. Motoru çevirdim, ellerimi motor kapağına yerleştirdim ve yeni bir karbüratöre ihtiyacınız olduğunu hissettim.” der.

Hiç kimse bir tamirci sadece hissediyor diye 300 dolar harcamayacaktır. Doğruluk isteriz. Yeni bir karbüratöre bile yatırım yapmadan önce, karar vermek için aklımızı kullanmamız gerekir. O halde hayatımızdaki önemli kararları alırken de aklımızı kullanmamız gerektiği çok açık değil midir?

Erdemli kişiyi dinleyin, ama söylediklerini koşulsuzca kabul etmek zorunda değilsiniz. Eleştirel olun. Sizi rahatsız eden bazı çelişkiler görüyorsanız bunları sorun. Ama onu dinleyin. Söylediklerine yargılarınıza ters düşse de kulak asın. Anlamadığınız anda sorgulayın ve öğrendiğiniz erdemlerle yaşayın.

 

GİZLİ KAYNAĞINIZ: AİLENİZ

Çoğumuz bir insanın tanınan bir eğitmen veya başarılı bir işadamı değilse erdemli olmayacağını düşünürüz. Ama doğru olan gerçek erdeme gerçek hayat tecrübelerine sahip kişilerin ulaştığıdır.

Ailelerinizi ele alın. Size işiniz hakkında eğitim veremeseler de, hayat hakkında bildikleri vardır. Moda değişse de, hayatın derin yönleri hiç değişmez. Ya evlilik, işe alınma süreçleri, mutlu çocuklar yetiştirmek ve çocuklara ahlak ve bazı değerleri vermek? Bir eşi ne iyi yapar? Hayatınızı adamaya değer iş nedir? Hangi hedefler önemli, hangileri saçmadır? Zamanımı ve paramı neye harcamalıyım?

Sizin kafa yorduğunuz birçok şeyi ailenizin biliyor olması sizi çok şaşırtabilir. Mark Twain’in dediği gibi “4 yılımı üniversitede geçirdim ve ben oradayken babamın ne kadar akıllandığını görmek olağanüstüydü!”

Anne babanızı sorgulamakla yalnızca erdemi değil, şimdi ve onlar öldükten sonra görmekten mutluluk duyacağınız bir ilişki de kazanmış olacaksınız.

 

TANRININ ERDEMİ

Yahudiliğin hatasız dini liderler kavramı yoktur. Her insan hata yapabilir. Hata yapmayan sadece Tanrı’dır.

Yahudi inancına göre Tanrı mesajlarını dolaylı olarak iletir. Eski zamanlardaki erdemli insanlar bugün düşündüğümüzden daha farklıydılar. Onlar metafizikle sürekli ilgilenen kutsal kişilerdi.

Tora bizim düşünmemizi ister. Hahamlara inanın, fakat aklınızı bir köşeye atmayın. Onlar sahip olduğumuz en iyi doğruluk kaynaklarıdır. Tanrı’nın sözünü anlarlar. Söylediklerini öğrenin.

 

ERDEMİ ARAMAK NEDEN ERDEMİN BİR PARÇASIDIR?

  • Cahilliğin kötü olduğunu kabul edin , erdemi aramaya başlayacaksınız.

  • Herkes tecrübelerinden öğrenir. Kendinize sorun: “Bu insan hayat hakkında benim için değerli olabilecek ne biliyor?”

  • Erdeme saygı duymak, onu ciddiye almaktır; onu yakalayabilmek için gerçek bir atılım yapın.

  • Herşeyden önce, ne için yaşadığınızı bilin. Erdemli insanlar bilir. Onları dinleyin.

  • Eğer yahudiyseniz, erdemi yahudilikte aramanız mantıklı olabilir.

Erdemli insanları dinlemek Tanrı’yı dinlemek için iyi bir alıştırmadır.



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

demek ki erdem sadece kurandan hadisten peygmberlerden öğrenilmiyor...

kızılderililerde eskiyunanda çinde hasılı insanın olduğu her yerde erdemin izlerine rastlıyoruz...

demek ki bu insanın doğasında olan bir özellik...

o zaman tanrı bizden bunu istiyor galiba...

ne olabilir tanrının bizden isteği...

tanrının bizi sadece yaşamamız için var etmesi neden olmasın...

insan gibi bir canlı türü var edip onların yaşamalarını istiyor olabilir...

tek istediği doğru düzgün yaşayın olabilir...

bir orman düşünelim...

orada her canlının varlığı orman için bir anlam ve gereklilik taşıyor...

bazen ormana zarar veren bir paraziti yok etmek yada kontrol altına almak için onunla beslenen başka bir canlıyı böcek kelebek yada kuşu o ormana getirip orada yaşamasını sağlarlar...

o kuşun varlık amacı sadece orada yaşamasıdır...

yaşamasıyla kendine verilen görevi yerine getirmiş olur...

o varken zararlı parazit konrol altına alınmış demektir çünkü...

o kuş benim varlığımın sebebi nedir diye sorduğunda sen sadece yaşamana bak sağol yeter desek yeridir...

insana da söylenen ne güzel ve anlamlı şey sağoldur...

siz sağolun iyi insanlar...

sağolun yeter...


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab

Metehan Son kez Yazdı:
Rabbim,

Dostlarım Kuranı Terketti...

Resulü şimdi daha iyi anlıyorum...



UlulElbab son yazısını Yazdı:


Ayrı bir "Veda" başlığı açmak istemedim.

Zira kesin ve son Ayrılma kararımı verdim.

Evet bazen "kırıcı" oldum,bazen Merhametle doldum.Amacım kötü değildi...

Ben Kulluğunun Bilincinde sıradan bir insanım...Hatalarım var...Doğrularım var.

Hadisi bırakın Kurandan ayrılmayın dedim...Türlü hakaretlere maruz kaldım.

Kur'an yeter dedim.

Elbette Bilim gerekli ve önemli,elbette özlü sözler güzel...

Kızılderililer,Mayalar,Sümerler ve niceleri...

Ancak KURAN ANAYASAMIZ dedim...hakaretlere maruz kaldım.

Paylaşım dedim...Yazalım dedim...Boşyere uğraşma dediler...

Birleşim dedim...toplanalım dedim....Biz yapıyoruz zaten dediler...

--------------..."Kibirlisin" dediler...

Kibir Allaha yakışır dediysem de "Ukalasın" dediler...

SALAT dedim...Kafayı salata takmışsın dediler...

SİZE DAHA NE DİYEYİM?

Allah Biliyor...üzüldüm...ama seviyorum sizi Allah için.

Canınız sağolsun...

Buradan kimseyle bu dünyada bir daha görüşmeyeceğim.And olsun.

Selam olsun.

El veda.


metehan





__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
sasha
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 27 kasim 2009
Gönderilenler: 368
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sasha

Selam,

Erdem, cok genis bir tanimlama aslinda..

Erdem, dogru sozlu olmak, israf etmemek, degerleri maddiyatta aramamak, bilgiyi kibir seklinde kullanmamak, herseyden onemlisi de insana, insana yakisir sekilde yaklasmak. Orneklerin sayisini cogaltmak mumkun..

Erdem'in icerigine, hakkini vererek bakildiginda, tum dinlerin ve kitaplarin  ve felsefelerin, aslinda bunu ongordugu kolayca gorulebilmektedir.


Sonucta yaratici inanci, ozunde iyi-kotu ve onun secimi  uzerine kuruludur. Iyiye yoneldikce yaraticiya yonelir insan, tipki kotuye yoneldiginde uzaklastigi gibi..
Erdem'in en ilginc tarafi, ezberlenmis bilgide degil, kesfedilmis bilgide daha kolay ve gercek sekilde  bulunabilmesidir.

Kuran'daki Cuma/5 ayeti buna acik sekilde vurgu yapar bence..
Belki de sirf bu yuzden atalar "Cahillik gecer, esseklik baki kalir" demislerdir,salt  egitimin insana ahlaksal bir gelisim katamayacagindan hareketle...

Sirf kutsal oldugu ogretildigi icin, bir kitabi sirtlanmaya ve inanmaya kalkarsa insan, kitabin vermek istedigi ogutlerle, olmasi gerekenle celisecektir.

Ama is, topu taca atmaya geldiginde, kitabin "sasar beser" tanimlamasini kullanmak isine gelir.

Mukemmel olan yalnizca yaraticidir.

Kuskusuz insan mukemmel degildir.

Ilginc olan ise, mukemmellige ulasamayacagini bildigi halde, mukemmel oldugunu sanan kul'un, sasar beser goruntuleri, bu algi sonucu sergilemesidir.

Kendi kibirinden bi haber olan insan, digerlerini asagilik varliklar olarak  gorur ve ifade eder.

Halbuki insanlari kategorilere sokan zihniyetlerin, onlarin ustune basarak yukselme cabasidir bu.. Hukumdarlik ve saltanat ve somuru kavrami da bu sekilde isler.

Cahiliye doneminde nasil ki koleler asagilik siniflarsa, Milenyum'da da siyahlar hala asagiliktir. Kizilderilileri kesip bicen zihniyet de insani kategoriye sokmak ihtiyaci hissedendir.

Garip olan, erdeme ulasma cabasi icinde olan yonetimlerin ve kisilerin, hala, bu asagilik diye nitelendirdikleri insanlari kullaniyor ve onlarin ustune basarak yukseldigini saniyor olmasidir.

Demek ki asagilik kisi veya siniflarin, kibire bulastiginin farkina varmayan  topluluklara, ders vermesi kacinilmazdir.

Tarih bize bunu defalarca gostermistir.

Ezberlenmis bilgiyi kullanimin sonuclaridir bunlar..



Halbuki kesfedilmis veya kesfedilmeye calisilan bilgide, mukemmellik kaygisi bulunmadigindan, elde edilen bilginin kibir'e bulasmasina olanak yoktur.

Erdem cok yakinimizda aslinda, uzaklarda aramaya gerek yok.

Sadece, evinizin yakininda bulabildiginiz bir karincanin hareketlerini gozlemleyin, ezmeden once..

Hicbir aslan'in tum vahsiligine ragmen, et depolamak icin birden fazla canliyi oldurdugunu goremessiniz. Ihtiyaci olani oldurup tukettigini goreceksiniz.

Insan onu, her ne kadar ormanin krali olarak lanse etse de, aslan'in kendi uzre oyle bir iddiasi hic olmamistir. O, kendine verilen erdem geregi, sadece yasamak icin oldurur.


__________________
sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Yukarı dön Göster sasha's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sasha
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

UlulElbab Yazdı:
Metehan Son kez Yazdı:
Rabbim,

Dostlarım Kuranı Terketti...

Resulü şimdi daha iyi anlıyorum...



UlulElbab son yazısını Yazdı:


Ayrı bir "Veda" başlığı açmak istemedim.

Zira kesin ve son Ayrılma kararımı verdim.

Evet bazen "kırıcı" oldum,bazen Merhametle doldum.Amacım kötü değildi...

Ben Kulluğunun Bilincinde sıradan bir insanım...Hatalarım var...Doğrularım var.

Hadisi bırakın Kurandan ayrılmayın dedim...Türlü hakaretlere maruz kaldım.

Kur'an yeter dedim.

Elbette Bilim gerekli ve önemli,elbette özlü sözler güzel...

Kızılderililer,Mayalar,Sümerler ve niceleri...

Ancak KURAN ANAYASAMIZ dedim...hakaretlere maruz kaldım.

Paylaşım dedim...Yazalım dedim...Boşyere uğraşma dediler...

Birleşim dedim...toplanalım dedim....Biz yapıyoruz zaten dediler...

--------------..."Kibirlisin" dediler...

Kibir Allaha yakışır dediysem de "Ukalasın" dediler...

SALAT dedim...Kafayı salata takmışsın dediler...

SİZE DAHA NE DİYEYİM?

Allah Biliyor...üzüldüm...ama seviyorum sizi Allah için.

Canınız sağolsun...

Buradan kimseyle bu dünyada bir daha görüşmeyeceğim.And olsun.

Selam olsun.

El veda.


metehan



 

UlulElbab( Metehan ) yazdı :

.............................

Zira kesin ve son Ayrılma kararımı verdim.

......................

Allah Biliyor...üzüldüm...ama seviyorum sizi Allah için.

Canınız sağolsun...

Buradan kimseyle bu dünyada bir daha görüşmeyeceğim.And olsun.

..................

 

senin de canın sağolsun kardeşim...

şüphesiz ki sen bu siteden benim gibi çok şeyler öğrendiğin gibi, ben de / biz de senden de çok şeyler öğrendik. şahsen ben hâlen de bu siteden ve herkesten öğrenmeye devam etmekteyim, ecel-i mukaddere kadar da devam edeceğim inşaAllah.

hayatında her dâim " hayırlı muvaffakiyetler " dilerim.

şüphesiz ki bütün güç ve kudret " EHAD = YALNIZ " olan Yüce Allah'ındır. yalnız ve ancak O'nun elindedir herşey.

Muhabbetle



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 Metehan bazı konularda daha az yazıp daha çok düşünmeye ve insanları rencide edecek davranışlardan kaçınmaya çabalasaydı,böyle hüzün dolu bir veda iletisi yazmazdı.İnşallah rabbim,onu ahirette yüzünü kara çıkartmayacak amellerle yarlıgar.

__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

ERDEM

 

İnsanın ruhsal olgunluğu, fazilet.

 

  ..Hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca, elde

         edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda, utanç

         ve kötülük vardır.

 Platon           

¨ Erdemli adam, kaygıları silip atandır.

 Konfüçyus          

¨ Gerçek nimetler, ancak faziletlerdir.

Tacitus          

¨ En faziletli insan, ruhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da

          yükseldiğini duyandır.

Sokrates          

¨ Erdem anlaşılmaz olsa bile asla gizlenemez, aksine belirtilerini

           çevreye yayar; layık olan herkes, onu izlerinden

           anlayacaktır.

Seneca          

¨ Büyük adamsın, ama nereden bileyim bunu, yazgın sana

           erdemini hiç sergileme fırsatı tanımamışsa.

 Seneca          

¨ Sadece erdemli olan bireyler daha iyi, daha güzel ve daha adil

            bir toplum oluşturabilirler.

Jorge Angel Livraga          

¨ Biri Konfüçyus’e erdemin nasıl yüceltileceğini, kötülüğün nasıl

            arındırılacağını, kargaşanın nasıl berraklığa

             kavuşturulacağını sordu. Konfüçyus dedi ki:”İyi bir soru!

            Hizmeti öne koş, kazancı geriye; bu erdemi yüceltmek

            değil midir? Kendi kötülüklerinin üzerine git,

            başkalarınınkinin değil; bu kötülüğü arındırmak değil

            midir?  Ve düşün ki geçici bir öfke krizi ile kendini unutup

              akrabalarına zarar vermişsin; bu kargaşa değil midir?”

 

 

¨ Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum.

İbn-i Sina          

¨ İnan bana, hiçbir şey erdemden daha hoş değil; ondan daha

              güzel, daha sevimli hiçbir şey yok. 

 Çiçero          

¨ Erdem sana, kaderinin senden alıp götürdüğünden daha

              fazlasını verir. 

Çiçero          



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

Gerçek nimetler, ancak faziletlerdir.

allahım bizi nimet verdiklerinden eyle....


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

FARABI: Kişiyi erdemli kılan Tanrı'dır.

Friedrich HEGEL: Erdem, varlığın bilincidir.

KALLIKES: Erdem, güçsüzün işine gelendir.

SPINOZA: Erdem akla uygun davranmaktır.

VOLTAIRE: Erdem, benzerine iyilik etmektir.

HUTCHESON: Erdem bir eğilimdir, iç güdüdür.

ARISTIPPOS: Erdem, haz almada ölçülü olmaktır.

ORIGENES: Erdem, Tanrı karşısında ölçülü olmaktır.

Joseph BUTLER: Kişinin kendi kendinin yargılamasıdır.

GEULINCX: Erdem, Tanrı'nın düzenine boyun eğmektir.

Immanuel KANT: Erdem bir içgüdü işi değil bir akıl işidir.

Max STIRNER: Erdem, kendi isteklerime benim uygunluğumdur.

SCHOPENHAUER: Erdem denmeye değer tek eğilim acımaktır.

BERKELEY: Erdem, sonsuz güçlü ruhun idrak ettirdiği bir fikirdir.

LEIBNIZ: Erdem bir zorunluluktur şu halde erdemsizlik mümkün değildir.

Samuel CLARKE: Erdem nesnelerin doğal niteliklerine uygun davranmaktır.

SARTRE: Hiç bir şey kişi oğlunu, kendinden, kendi benliğinden kurtaramaz.

Friedrich NIETZSCHE: Erdem, insanın insanüstüne ulaşmak için harcadığı çabadır.

KONG FU TSEU: İnsanın amacı iyi ve uzun yaşamaktır. Bunun içinse erdem gerekir.

GOTAMA: İnsan yüreğinden yaşamak isteğini çıkartmalıdır, ancak yok olarak acıdan kurtulabilir...

KSENOFANES: Varlık her şeydir. Değişiklik görünüşten ibarettir, gerçekte değişen hiçbir şey yok.

Francis BACON: Erdemler ülkesini yöneten Süleyman Evi bir başka adıyla Altı Günlük İşler Koleji'dir.

DESCARTES: Erdem düşünce ölçüsünü kullanmaktır. İyi sandığımız şeyleri işlemekte gösterdiğimiz karardan ibarettir.

MACCHIAVELLI: Sözünde durmak büyük bir erdemdir, ama bütün büyük işleri sözünde durmayanlar başarmışlardır.

EMPEDOKLES: Devinim bir gerçektir ama oluş diye bir şey yoktur. Sevgi sonunda tiksinmeyi yenecektir. Sevgi Tanrı'dır...

HERAKLEITOS: Evren, yaratmayla yok olmanin sonsuza kadar birbirini kovalamasıdır. Herşey ancak karşıtların kavgasından
doğar...

MAHAVIRA: İnsan, hiçbir canlı varlığa kötülük yapmadan yaşamalıdır. Çok sıkı bir perhiz yapmalı, mümkünse çıplak gezmelidir. Aç kalarak ölmek en büyük erdemdir.

PARMENIDES: Varlık eğer var olmaya başlamışsa, ya bir varlıktan ya da bir yokluktan çıkıyor demektir. Üçüncü bir oluş düşünülemez. Varlık eğer bir varlıktan çıkıyorsa, kendi kendini doğurmuş oluyor ki bu da yeni bir şey olmaması demektir. Varlığın yokluktan çıkması akla uygun değildir. Varolan değişmez. Çünkü değişmek ya bir varlığa ya da bir yokluğa geçmek demektir. Bu kuruntudan ötürü akıl için bir birlik olan evren, biz insanlara ikililik olarak görünüyor...

SOKRATES: Tek kesinlik, erdem bilgisindedir. Erdem öğrenilir. Kişiler bilmedikleri için kötüdürler. Erdem birdir, bölünmez, ayrılmaz. Erdem insanın kendini bilmesi, tanımasıdır.

MONTAIGNE: Biz insanlar, kendimizi kötülemede gösterdiğimiz zekayı hiç bir yerde göstermeyiz. Kafamızın o herşeyi bozabilen tehlikeli aletin peşine düştüğü öldürmeye kastettiği av kendi kendimizdir. İnsanı öldürmek için gün ışığında geniş meydanlar ararız. İnsanı yaparken gizlenip utanmak bir ödev onu öldürmesini bilmekse bir çok erdemleri içine alan bir şereftir.

alıntı


__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats