Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Dostlar,
Buyrun ehli sünnet alimlerinin uydurma hadisleri bile nasıl bir kılıfa
sokup uydurma hadis olmaz demeye getiren anlayışlarının belgesi...
Kaynak http://www.enfal.de/sun-uy.htm
Uydurma
hadîs nasil anlasilir? |
|
Peygamber
efendimizin vârisleri, vekîlleri olan âlimlere olan
i'timâdi sarsmak için, Ingilizler asirlardir,
Islâm âlimlerinin kitaplarinda uydurma hadîs
olabilecegini telkîn etmeye çalismislar, bunda da
oldukça basari sagladiklari, bir çok genci
zehirledikleri anlasilmaktadir.
Bir müctehid, baska bir
müctehide hatâ ettin demez. (Ictihâd ictihâd'la
nakzedilemez) [Mecelle m.16)
Dört mezhebde
birbirinden farkli hükümler vardir. Fakat hiçbiri,
digerini sapiklikla, hatâ etmekle ithâm etmemistir.
Çünkü hadîs-i serîflerde buyuruluyor ki: (Âlimlerin
farkli ictihâdlari, mezheblere ayrilmalari
rahmettir.) [Beyhekî]
Hanefî ve Hanbelî'de
gusülde agzin içini yikamak farz iken, Mâlikî ve
Sâfiî'de farz degildir. Bunun için mezhebin birine
dogru, ötekine yanlis denemez.
Her müctehidin bir
hadîsten hüküm çikarmasi farklidir. Bir
müctehidin sahîh dedigi bir hadîse, baska bir
müctehid mevdû' diyebilir.
Muhaddis mevdu derse
Hadîs ilminde
müctehid bir âlim, bir hadîse mevdû' derse, diger
müctehidler buna sahîh diyebilir. Çünkü mevdû'
diyen müctehid, bir hadîsin sahîh olmasi için
lüzûm gördügü sartlari tasimiyan bir hadîs
için, "Mezhebimin usûlünün kâidelerine göre
mevdû'dur" der. Ya'nî bu sözün hadîs oldugu
bence anlasilamamistir, der. Yoksa, "Bu söz,
Peygamber efendimizin sözü degildir" demek
istemez. Ayni hadîs için baska bir müctehid
sahîhtir diyebilir. Sahîh oldugunu söyleyen müctehid
ötekine, "Peygamber efendimizin bu sözüne nasil
mevdû' dersin?" demedigi gibi, öteki de, "Bu
uydurma söze sen nasil hadîs diyebilirsin?"
demez. Diyelim ki, Süyûtî ve Zehebî gibi hadîs
âlimleri, Imâm-i a'zâm ve Imâm-i Gazâlî
hazretlerinin sahîh dedigi bir hadîse mevdû' dese, o
hadîs, ancak bu iki zâta göre mevdû' sayilir.
Hadisi bildiren imâmlara göre yine sahîhtir. Fakat
Aclûnî, hadîs imâmlarinin bildirdigi hadîs-i
serîflere mevdû derse, o hadîs mevdû olmaz.Peygamber
efendimizin, mu'cize olarak gelecekten haber veren
birçok hadîs-i serîfleri vardir. Bunlarin çogu
çikti. (Uydurma hadîs çoktur, Kur'ân okuyalim)
diyenlerin de çikacagini bildirerek buyurdu ki:
(Bir zaman gelir,
beni tekzib edenler çikar. Söyle ki, kendisine benden
bir hadîs söylenince, "Resûlullah böyle sey
söylemez. Bunu birak, Kur'ândan söyle" der.)
[Ebû Ya'lâ]
Eger herkes Kur'ân-i
kerîmden hüküm çikarabilseydi, hadîs-i serîflere,
Eshâb-i kirâma ve âlimlere ihtiyâç kalmazdi. Onun
için Allahü teâlâ da, Peygamber efendimiz de
âlimlere uymamizi emrediyor. Imâm-i Rabbânî
hazretleri buyurdu ki:
(Hadîs-i serîflerle
amel etmek, bize câiz olmaz. Mezhebimizin hükmüne
aykiri gibi görülen hadîs-i serîfler, âlimlerin
sözlerini reddetmek için delil ve senet olamaz.)
[Müj.Mek. 312]
Muhammed Hadimî
hazretleri buyuruyor ki:
(Dindeki dört delil,
müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin
bildirdigi hükümdür.
Çünkü bizler, âyet
ve hadîsten hüküm çikaramayiz. Mezhebin bir
hükmü, âyete, hadîse uymuyor gibi görünse de
yanlis degildir. Bunun için tefsîr ve hadîs
okumamiz uygun olmaz.) [Berîka s.94]
Uydurma hadis nakli
Imâm-i Gazâlî gibi
büyük âlimlerin kitaplarinda uydurma hadîs oldugunu
söyleyen Aclûnî' ve M.Semseddin Sehâvî Peygamber
efendimizin ana-babasina kâfir diyen Aliyyül kâri ve
benzerlerinin sözlerine aldanarak, Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitaplarina dil uzatmak ve onlarin
kitaplarinda uydurma hadîs var demekten
sakinmalidir. Hiç bir Ehl-i sünnet âliminin
kitabinda uydurma hadîs olmaz.
Islâm âlimleri,
hadîs uydurmanin ve uydurulmus hadîsi nakletmenin
vebâlinin büyüklügünü bildikleri için, Allahtan
çok korktuklari için, tek kelime ile sâlih âlim
olduklari için kitaplarina uydurma hadîs almazlar.
Asagidaki hadîs-i serîfler hadîs âlimlerinin
kitaplarindan alinmistir.
(Benden duydugunuz
âyet ve hadisi teblig edin! Benî Isrâil'den
bildirdiklerimi de söyleyin! Yalniz bana bilerek yalan
isnat eden Cehennemdeki yerine hazirlansin!) [Buhârî]
(Iftirâcilarin
en büyügü, söylemedigim bir sözü, bana isnat edip
nakledendir.) [Beyhekî]
(Söylemedigim
sözü, hadîs olarak bildiren veya Ku'âni kendi re'yi [görüsü]
ile tefsîr eden, Cehennemde azâb görecektir.) [Tirmizî]
Bu hadîs-i serîfleri
nakleden ve bilen bir âlim, nasil olur da kitabina
uydurma hadîs alabilir? Yoksa uydurma hadîsi
bilemiyecek kadar hâsâ câhil miydiler?
|