Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 27 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 155
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba, uzun zamandır siteye uğramıyorum. Eskilerden kim var kim yok, kim ne yönde değişti bilmiyorum. Eskisi gibi aktifse yakın zamanda benimle iletişime geçen birinin iddialarını gündeme getirmek ve fikirlerinizi almak isterim. İddia şu ki: Kuran'da geçen ALLAH sözcüğü bir varlık anlamına gelmez. Yani bizim evrenden soyutladığımız ve varlığın müsebbibi olarak tasavvur ettiğimiz bir olan bir Allah yok. Allah nedir iddiaya göre? Bir işaret zamiridir ve doğal süreçleri anlatmak için kullanılır. Dünyanın üretimi bir takım gelişkin varlıklarca gerçekleştirilmiştir, insan da bunun bir parçasıdır. Yazışmaları alıntılayacağım eğer katılan olursa. NOT: Şu ana kadar karşılaştığım en uçuk, beni en çok rahatsız eden iddia...Açıkçası inandığım anlamda bir Allah'ın olmaması olasılığı benim için varlık-yokluk meselesidir. Asla böyle bir şeyi kabullenemem.Bu sebeple katılabilecek her şekilde arkadaşlarımızın katılması temennimdir.
__________________ Gideni az olan yoldan gidin (İncil)
Yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar (Kur-an)
Bu vesileyle yaratıcının "var"lığı, "tek"liği ve "ne"liği üzerinde kafa yormak istediğimden konuya dahil olmak isterim.
Allah'ın "doğal süreç" olarak düşünülmesinin çok da yanlış olmadığını düşünsem de Allah'ın sadece doğal süreçler olarak algılanması eksiktir diye düşünüyorum. Bunun için de varsa eğer maddi varlık ya da her türlü enerji formu öncesinde yaratıcının durumu ele alınmalıdır diye düşünüyorum.
Kıcvılcımlı
tarih boyunca ortaya çıkmış dini görünümleri, insan beyninden bir
şekilde atılması gerekin bir virüs olarak değil; bir anlama alanı olarak
görmektedir. Ona göre bunun adı“kutsallaştırma prosesi”dir; “Komün, Totemi'ni kutsallaştırıp o'nu kendi ruhu üzerinde egemenleştirir.” Peygamberlerde bu “Allah” şeklinde ortaya çıkar. “Peygamberler, ne zaman toplumcul evrimin ağdalı-karmaşık
akışından başları dara düşse; kendi çağlarında tarihsel determinizmin
en yüksek ifadesi olan "Allah" yorumculuğuna sığınırlardı. Tıpkı modern
sosyal devrimcilerin sıkıştıkça "Bize tarihsel determinizm yeter !"
demeleri gibi.” Bu durumda Kıvılcımlı , peygamberleri bir tür “determinizm müfessirleri” olarak görmektedir. Peygamberler bunu “kutsallaştırma prosesesi”ne tabi tutarak yapmaktadırlar. Modern insanın“bilim”, “evrim kanunları”, “determinizm” adıyla yaptıklarını, onlar “Allah” diyerek yapmaktadırlar. Birinde maddi diğerinde manevi “proses” söz konusudur http://www.ihsaneliacik.com/2013/01/hikmet-kivilcimlinin-kur an-tefsiri.html
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Bahsi geçen yazıdan bir alıntı: "Kıvılcımlı’ya göre baki
(ebedi) olan Tarihsel Determinizm (evrim kanunları; doğa ve toplumun
gidiş yasaları) dır. Her tür kutsallaştırma prosesi (süreci) geçicidir.
Ona göre önce insan toplumu vardı. Allah insan toplumundan çıktı. Sonra
insan, Allah'tan yaratıldı gibi oldu. Allah'ı insan yarattığı halde,
insanı yaratanın Allah olduğu sanıldı. Neden?"
Önce Allah insanı yarattı, sonra da insan Allah'ı yarattı. Burada Allah'ın yaratmasından kasıt yoktan var etme; insanın Allah'ı yaratması ise onu tanıması tanımlaması isimlendirmesi özelliklerini belirlemesi biçiminde anlaşılmalıdır. Allah'ın insanı; yaratılan bu evrende halife tayin etmesi, bu evren bu dünya üzerinde söz sahibi karar sahibi olduğumuz anlamına gelir. Bu sonuca her ne kadar Kuranı referans alarak delillendirmek mümkünse de Kuran olmaksızın da yaratıcının adına ne denirse densin dünya üzerinde kısmi de olsa söz sahibi olduğumuz düzen ya da düzensizlik oluşturmaya muktedir olduğumuz aşikardır. İnsanın sonradan varolduğunu ispat için ise delile ihtiyaç bulunmadığı varlığımızın tamamen sona erme ihtimali gerçeği de göz önüne alındığında kendi kendimize ezeli ya da ebedi olmadığımız sonucuna ulaşılır.
Sanırım iddianın sahibi, Kuran'a inanmıyor. Zira, doğal süreçler vahiy indirmez.
Konu diğer arkadaşların da değindiği gbi Yaratıcı ile ilgili.
Dünyanın ve hatta insanın gelişkin başka varlıklarca üretilmiş olma ihtimali bence bu konunun çok dışında ve Allah / Yaratıcı inancına mani olmayan bir mesele.
Konunun özü, sebep-sonuç silsilesi düzenindeki varlık aleminin kim tarafından yaratıldığıdır. İddia sahibi, her şeyin sebebi olarak, kendisi de sebebe tabi olan doğal süreçleri mi ileri sürüyor ?
Yani doğal süreçleri kim yarattı ? Buna verilen cevaplarını ve varsa diğer bağlantılı iddia ve kanıtlarını yazarsanız üzerinde daha verimli bir tartışma yapabileceğimize inanıyorum.
Not'unuza not: "... Açıkçası inandığım anlamda bir Allah'ın olmaması olasılığı benim için varlık-yokluk meselesidir. Asla böyle bir şeyi kabullenemem" demişsiniz. Fikirlere karşı her türlü ön/peşin yargılarımızdan vaz geçerek yaklaşmadıkça gerçeği bulmakta zorlanacağımızı düşünüyorum. Biliyorsunuz, Kuran; müşriklerin ve münafıkların mevcut tavırlarını "önceki inkarlarına" bağlayarak, önyargıların ne menem sonuçlara yol açtığını ortaya koyar. Bu nedenle ucu hangi yöne dönük olursa olsun ön yargılardan sıyrılmalı, yani okumaya şeytandan arınarak başlamalıyız. Gerçek bizi korkutmamalı.
Esen kalın.
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
uzun süredir üzerinde bazen aktif bazen de pasif olarak düşündüğüm konudur...
allah nedir...
allah ile kasdedilen şey nasıl bir şeydir...
akıl ile bilinip bulunamaz mıdır...
bilinebilecek şeyler içinde midir değil midir...
o bir somut varlık mıdır....
yani elle tututulup gözle görülebilen madde gibi cisim gibi midir...
yoksa soyut bir varlık mıdır sevgi gibi mesela...
şahsi bir varlık mıdır yani bilinçli nefsi olan bir varlık mıdır...
yoksa gayri şahsi olan doğa evren gibi bir varlık mıdır...
herşey midir hiçlik midir...
yoksa uzay-zaman denen herşeyi sarıp sarmalayan o ne olduğunu kavrayamadığımız şey midir...
yukarıdan bize bakan insansı bir varlık mıdır...
gibi sorular ile konuya katkılarımı devam ettirmek isterim...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
ibrahim peygamberin allahı arama sürecindeyken neler düşündüğünü tekrar hatırlamak gerek...
önce yıldıza bakıyor acaba bu mu diyor...
yıldız batınca da ben batanları sevmem diyor...
yani tanrı batamaz kaybolamaz bir şey olmalı demek istiyor heralde demi...
gerçi yıldız gündüz ışıktan görünmez olsa da aslında hala orada sadece biz onu gündüz ışığından göremez oluyoruz...
ama tanrı olacak şeyin her an görünebilir olması lazım...
başka bir pasajda putlara tapanlara size ne zararı ne de yararı dokunmayan şeyleri ilah mı ediniyorsunuz deniliyor...
demek ki ilahın bize yararı yada zararı olabilmeli...
bir tanrıda olması gereken özellikleri kurandan yada başka kaynaklardan böyle yavaş yavaş çıkarımlayabiliriz...
böylece ibrahim peygamber gibi bizde önümüze sunulan tanrı adaylarını yok bundan tanrı olmaz diyerek eleyebiliriz...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
ol mahiler ki derya içredirler deryayı bilmezler demiş babası...
acaba biz de allah nedir diye sorduğumuzda bu küçük balığın yaptığını mı yapmış oluyoruz...
ve acaba baba balığın dediği doğru mu...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Enam - 75:
"Ve kezâlike nurî ibrâhîme melekûtes semâvâti vel ardı,
ve liyekûne minel mûkınîn"
İbrahim'e göklerin ve yerin melekleri gösterilmiş, yani
gökteki ve yerdeki "doğal işleyiş" hakkında bilgi sahibi
olmuş ve böylece ikna olmuş. Buradaki mesele ikna olduğu
şey neydi sorusuna döner.
Enam - 79:
"İnnî veccehtu vechiye lillezî fetaras semâvâti vel arda
hanîfen, ve mâ ene minel muşrikîn"
Rabbi olarak yerdeki veya gökteki şeyleri değil onları
yaratanı seçmiştir. Müşriklerden olmadığını ifade ederek
insanlar üzerinde hüküm sahibi olarak tek bir yaratıcıya
tabi olur.
"acaba biz de allah nedir diye sorduğumuzda bu küçük
balığın yaptığını mı yapmış oluyoruz..."
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma