Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Geçenlerde “hanifdostları” ziyaret eden “ate” beyefendi(!)
Bakara 213. Ayet-i Kerimedeki “anlama” vurgu yaparak, bir eleştiri getirdi.
Ayetin metni Latince şöyle;
“Kêne’n-nêsu ummeten vêhideten febeasellêhu’n-nebiyyîne….(ilh).”
“İnsanlar bir tek ummetti Allah Nebiler gönderdi”
Beyefendinin(!) anlayışına göre insanların ayrılığa düşmelerinin nedeni peyamber(a.s) gönderilmesiydi.
Bu vesile ile evvel emirde, İslam’ın özelde Kur’an’ı Kerim’in muhaliflerine meydan okuyan bir tavrı olduğunu belirtmeliyim. İkincileyin, “kendini ikna edemeyen” bir düşüncenin “muhaliflerini ikna etmesini beklemek” saf dillik olsa gerektir. Üçüncüleyin, Kur’an’ı Kerim mesajının bütünlüğünden kopuk parçacı/atomik yaklaşımlar önceden de var olmuştur, bugünden sonrada var olacaktır. Dördüncüleyin, Kur’an’ı Kerim’in kronolojik yani “nuzül” sıralı okunmasında ısrarcı olunmalıdır( Sorunlarına rağmen).
Gelelim beyefendinin(!) sorusuna cevab vermeye;
Yunus suresi kronoloji itibariyle Bakara’dan öncedir. Bu tespitten sonra,
Yunus suresi 19. Ayet-i Kerime Latince yazılışı şöyledir;
“Ve mê kêne’n-nêsu illê ummeten vêhideten fêkhtelefû… “(ilh).
“İnsanlar bir tek ummetti ihtilafa düştüler….”
İlk anlayan kurucu öznelerin, ilk önce yunus suresindeki pasajla/ayetle karşılaştıkları için “ihtilaf” kelimesi bildiklerinden Bakara’daki kelime “hazf” edilmesine rağmen meseleyi anlamışlardır. Onlar tek olan ummetin “ihtilaf” nedeniyle ayrıldığını bellemişler(10:19), nebiler gönderilme sebebini (2:213) “ihtilaf”tan kaynaklandığını “zihnen tamamlamışlardır” (tümden gelim).
Alîm olan Allah(a.c)’dir.
Cehd bizden Tevfik O’dan
Selam ve dua ile,
rıdvan
|