Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Birkaç haftadır
bilgisayar, internet ve teknolojiyle ilgili yazdıklarımın ardından
gelen okur mektuplarının bir kısmı teknolojiye neden muhalif olduğumu
soruyor. Teknolojiye düşman olmamak, uyum sağlamak gerekiyormuş...
Espriyse komik değil, değilse çok komik. Teknolojinin yarattığı
(dayattığı) yeni kültüre karşı bazı şeyleri unutmadan, ihmal etmeden ve
yok saymadan ısrarla sormamız gerektiğini düşünüyorum sadece. İlk soru
şu olmalı: gerek var mı? İkincisiyse: gerçekten mi?
Hayatımızda sahip olduğumuz her şeye gerçekten ihtiyacımız var mı?
Ben (yemek ve bilgi haricinde) mümkün olduğu kadarını eleyebildiğimi
düşünüyorum. Kafamın içinde Chuck Palahniuk'un 'Dövüş Kulübü'
kitabındaki o meşhur sözü dönüp duruyor: 'Sahip oldukların sonunda sana
sahip olur'. Hazır filmlerden lafı açmışken Trainspotting'in giriş
pasajını da unutmayalım şu tekno-çağda: 'Hayatı seç. Mesleğini seç.
Kariyerini seç. Kocaman bir televizyon seç. Otomatik çamaşır makinesini
seç. Arabanı, CD çalarını ve elektrikli ev aletlerini seç. Sağlığını,
düşük kolestrolü ve dişlerine ilk günkü gibi bakmayı seç. Yatırıma en
yüksek faiz veren ve borçlara en az faiz uygulayan bankayı seç. Pembe
panjurlu bir ev seç. Arkadaşlarını dikkatli seç. İyi bir tatili ve
bavulu akıllıca doldurmayı seç. O güzelim fabrikada üretilmiş en güzel
elbiselerini seç. Dini ve dua ederken ne olduğumuzu düşünmeyi seç. O
salak televizyonun karşısında oturup o salak programları seyrederken
sürekli tıkınmayı seç. Sonunda da sefil bir evde yalnız başına geberip
giderken yerini senin yerine geçmek için seni kandıran bencillere
bırakmayı seç. Çürüyüp gitmeyi ve yetiştirdiğin gerzek veletlere rezil
olacak biçimde kendi altına s*çmayı seç. Geleceğini seç. Hayatı seç...
Ama neden böyle bir şey yapmayı isteyeyim ki?"
İhtiyacımız olmadan seçtiğimiz şeylerin kurbanıyız. Hayatımızı
onlara adıyoruz. Üstelik eleştiri oklarını da yanlış hedeflere
saplıyoruz. Ben siz uyurken, dolaşırken, arkadaşlarınızla sohbet
ederken, güneşten rahatsız olurken ya da divanda uzanıp kaşına kaşına
dizi izliyorken, uyanık olduğum hemen her an bilgisayar başında bir
şeyler yapıyor, internette bir şeyler arıyorum. Ne aradığımı bilmiyorum
ama beni mutlu eden şeyler bulmakta hiç zorlanmıyorum. Çok az bir
kısmını sizinle paylaşabiliyorum. Senede en fazla 52 defa buluşma
şansımız var ve sizi az önemli şeylerle meşgul etmek istemiyorum.
Ayrıca dışarıdaki o aksiliklere, keşmekeşliklere ve bin bir türlü
hesaplanamaz musibetlere gebe yaşamı daha değerli ve yeğlenir kılan
nedir bilemiyorum. Dışarıyı oluşturanların aynı zamanda 'içeriyi'
oluşturanlar olduğunu unutuyor muyuz acaba? İnternette yapay zekâ
robotlarıyla konuşmuyorum. İnsanlar tanıyorum, onların yaptıklarını
izliyorum, okuyorum. Gidemeyeceğim yerlerdeki şeyleri takip ediyorum.
Çocukken apartmanımızda benden üst sınıflara giden çocuklarının dönem
sonunda kapıya savurduğu okul kitaplarını takip etmem gibi. Sokak
tabelalarını bile kaçırmadan okuduğumu hatırlıyorum ki bu huyum hâlâ
geçmiş değil.
Örneğin geçen hafta iki önemli etkinlik vardı. Biri ABD'de
gerçekleştirilen The Wall Street Journal'ın geleneksel All Things
Digital konferansı (allthingsd.com).
Ben o tarihte bambaşka bir ülkede bambaşka bir işin ucunu tutuyordum.
İnternetten neredeyse tamamını takip etme fırsatı buldum. Bill Gates,
Steve Jobs, Steve Ballmer, George Lucas, Eric Schmidt gibi bugünün
dünyasını şekillendirenler teker teker çıkıp kafalarındakini döküp
saçtılar. Diğer etkinlikse Amsterdam'daki The Next Web'di. Dünyanın en
başarılı web girişimlerinin mimarları birikimlerini ve geleceğe yönelik
planlarının bir kısmını her biri ortalama 750 avro vererek katılan
izleyicilere sundular. Ben de bir yandan seyahatler arasında bulduğum
fırsatlarda bunları internetten emip eritirken bir yandan da bilgisayar
başında oturmaktan nasıl sıkılmadığımı soranlara bakıyorum.
Okumamı bekleyen daha kapağı açılmamış 100'e yakın dergi evde ve
gazetede yığılı duruyor. Kitaplardan hiç söz etmiyorum. Bunlara bir de
günlük site keşif trafiği, gündemi takip etme adına izlenen türlü çeşit
saçma TV programı, sürekli kulağımın ucundaki radyo programları ve
podcastleri ekleyince ne oluyor? Çorba... İnternet sayesinde her şeye
ilgi 'duyabilir' olduk. Ama insan böyle bir şeye hazır değil. Beynimiz
kısıtlı şeylerle avunmaya programlı. Ya da öyle olmamız isteniyor.
Girdabın kalbinde dönüp dururken teslim olup yeni âleme geçmeyle,
uzanan ele tutunup eski diyarlara dönme arasındaki kararsızlık...
Yalnız da değiliz üstelik; her gün çoğalıyoruz. Bir kitap geldi aklıma:
Neil Postman / Technopoly: The Surrender of Culture to Technology
(Kültürün Teknolojiye Teslimi). Okusanız keşke...
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
gittikçe süratlenen ve şoför koltuğunda kaçık bir teknolojinin oturduğu dünyanın el frenine asılan ve teknoloji tapınmacılığına meydan okuyanlardan birisi de ingiliz bilim kurgu yazarı J.G.Ballard'tır.
Güneş İmparatorluğu adlı romanını okumanızı tavsiye ederim.Spielberg tarafından sinemaya da uyarlanmıştı.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma