Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Hepinize,
Muhtemelen böyle bir başlığı okuyan kişiler ya şaka yaptığımı ya da konuyu başka tarafa çekeceğimi düşünebilirler.Ancak inanın ben, gerçekten Cehennemi gördüm.Adetim olmasa da bunu anlatırken lafı biraz uzatacağım,umarım beni anlayışla karşılarsınız.
Hayatımda iki kez kalmak üzere denize,sahil yerine gittim.İlki yakın bir arkadaşımla 12 yıl önce Bozcaada da bir hafta geçirdiğimiz ve birinci derece yanıklarla dönüşümüzdü.Sözde tatil(!)yapmıştık.
İkincisi ise geçen hafta İzmir'e iş seyahati için gideceğim sıra çocuklarımın ısrarı sonucu oradan bir sahil beldesine gittik.Zeytinlikler arasında sahile bir-kaç km. mesafede müstakil bir ev kiraladık beş günlüğüne.
Allah'ın kainattaki görsel ayetlerinin bize birşeyler anlatan araç-gereçler olduğunu daha önce öğrendiğimi bu sebeple uzun süre bir dağ köyünde kaldığımı buraya yazdığımı hatırlıyorum.Dünyanın çok büyük bölümünü işgal eden denizlerin bize neyi anlattıklarını merak eder dururdum,taki işte bu ikinci deniz tatilimize(!)kadar.
İnsan Allah'ın ayetlerinin başında anlamak için nöbet tutunca Allah mutlaka ona ayetlerinden bir pay veriyor.Şimdi sadede gelelim:
Evet,deniz ve sahiller minyatür birer Cehennem,dağlar ve ormanlık alanlar yine minyatür birer Cennetlerdir.
Benzerlikler:
Dağlar,en yüksek rakımı oluştururlar.Cennette en yüce bir makamı oluşturur.
Denizler,en alt rakımı oluştururken,Cehennem de en düşük seviyeli kişilerin uğrak yeridir.
Kuran'da dağlar,resullerin sığınağı ve tesbih arkadaşıdırlar.Yüceliğin sembolüdürler,denizler ise genellikle cezanın helakın,şımaranların merkezidirler.
Dağlar Allah korkusundan parçalanırken,denizlerin hepsi mürekkep olsa Allah'ın ilmini ifade etmede yetersiz kalırlar.
Dağların suyu muazzam güzelken,denizin suyu içeni böğürtür ve iyice susatır,tıpkı Cehennemdekilerin durumu gibi.
Dağlar, altlarından ırmaklar akan ve içinde uçsuz bucaksız gölgelikler barındırırken,denizler insanı yakar,derisini kaldırır.Tıpkı cehennem de yananların derilerinin sürekli yandıkça yenilenmesi gibi.
Dağlarda yaşayanların tenleri beyaz,denizde olanların yanmışlıktan dolayı simsiyahtır.Tıpkı Cehennemdekiler gibi.
Dağları genellikle "dindar"kesim tercih ederken,denizleri dine uzak insanlar tercih eder.
İnsanların çoğunun cehenneme gitmesi gibi aynı oranda denizi dağa tercih edenlerin sayısı da o kadar fazladır.Çünkü hacim olarakta denizler karaya oranla çok fazladır.
Denize gidenler dağa gidenleri horlar ve küçümser.Ancak ahirette durum tam tersine seyreder.
Aşağı inmek kolay,yukarı çıkmak ise gerçekten zordur.Aşağı sahil, sonu cehennem,yukarı akabe,sonu cennettir.
Denizler sorumsuzluğun/sorumsuzların,dağlarsa sorumluluk duygusuyla tefekkür edenlerin mekanıdır.
Cennetliklere çeşitli elbiseler verileceği anlatılırken,cehennemliklere verilecek elbiseden söz edilmez.Çünkü zaten denizdekiler elbise giymezler.
Herkes tercihini bilinçli yapıyor.Denize gidende yanacağını bilerek gidiyor,dağı tercih edende soğuk suyundan ve gölgesinden istifade etmek için gidiyor.Tıpkı cennet ve cehennemi tercih edenler gibi.
Sıra geldi zakkuma!Dostlar onu da siz bulun.Üzerinde düşündükçe daha çok benzerlikler bulunacaktır şüphesiz.Ancak size tavsiyem sakın denize kalıcı olarak gitmeyin yoksa benim gibi yanarsınız!Allah korusun!
Not:Gittiğimiz beldenin adı, "şeytan sofrası" Bundan sonra Allah-u Ekber dağlarına gideceğim inşallah.
Selametle.
|