HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: KENDİ ÇIKARLARI İÇİN KURANDAN DELİL ARAMA Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

  Bir kaç gündür bir arkadaşımızla tartıştığımız bir konu var, kuranda geçen nebi, resul kelimelerinin anlamı ile ilgili. Doğrusu olaylar öyle bir boyut aldı ki söylenenler, inanılanlar tamamıyla kuran dışında ve Allahın ayetlerini kendi inanç ve düşüncelerine göre değiştirildiği gerçeğini gün yüzüne çıkardı. Doğrusu kuranın bir gerçeğini göz ardı ettiğinizde ayetlerin anlamlarını istediğiniz şekle büründürmeniz çok kolay olduğunu bir kez daha çok iyi anladım. Bakın Allah ne diyordu Kuran için bir hatırlayalım?

 

Kehf Sur54. ayet; Yemin olsun, biz, bu Kuran'da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.

 

İsra suresi 89. ayet; Yemin olsun, biz bu Kuran'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.

 

Nisa Suresi 174. ayet; Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. 175. ayet; Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

 

   Allah kurandan bahsederken her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk diyor. Her benzetmeden nice örnekler sıraladık sözleriyle bunu pekiştiriyor. Kuran için apaçık çok parlak ve güçlü bir ışık olarak bahsediyor. Ayrıca her şeyi açık seçik gösteren bir ışık olduğunu açıklıyor. Allaha inanıp ona sarılın ki doğruyu bulasınız diyor. Peki, dostlar bizlere ne anlatıyorlar bugüne kadar hatırlayın lütfen. Kuranda her şey yoktur o özet bilgidir. Kuranı sizler anlayamazsınız onu veli kişililer anlar. İşte Allahın sözleri, işte beşerin Rahmana inatla tersini savunduğu sözleri. İsteyen istediğine iman etmeye devam etsin.

 

   Şimdide konumuza gelelim neden anlattık tüm bunları birazdan daha iyi anlayacaksınız? Kuran da geçen ve Rabbim in görevlendirdiği güvenilir insanlara hitap ettiği isimleri kullanarak, onların anlamları ile oynayıp, nasıl insanları yoldan çıkarıyorlar onu anlatmaya çalışacağım. Allah Kuranda uyarıcı olarak görevlendirdiklerine, peygamber, elçi, resul ya da nebi diye hitap etmiştir. Resul dediğine bir başka yerde elçide, nebi diye de hitap ettiğini görürüz. Allah kuranın kemale erdiğini tamamlandığını bizlere bildirir, ayrıca peygamberimizden bahsederek nebilerin sonuncusu olduğunu da açıklar. Yine peygamberimizden bahsederken onu tüm âleme, tüm insanlığa bir güneş, bir rahmet olarak gönderdiğini de belirtir. Birileri kendi düşüncelerini kurandan aklamak adına, kuranın asla tasvip etmediği yollarla kurandan delil arama yolunu seçerek, kuranın hiç bahsetmediği bazı konuları öne sürmüşlerdir. Düşünün özellikle Allah peygamberimizden bahsederken hem resul hem de nebi diye bahseder. Başka bir ayrımda yapmaz, yani nebi şuna denir, resul şudur ayrıdır demez. Ama sen bu konuda kendince kurana kural koymamak, hükümler vermemek, konuyu saptırmamak şartıyla anlatabilirsin, yeter ki Allahın koymadığı hükmü verme. İşte tam burada bakın birileri çıkıp Rabbin Peygamberimiz için Nebilerin sonuncusudur sözünden neler çıkarıyor, lütfen dikkatle okuyunuz.( Allah kuranda nebilerin sonuncudur diyor, Resullerin sonuncu değil. Demek ki peygamberimizden sonra Resul gelecektir ve gelmiştir.) HÂŞÂ işte kuranın bahsetmediği hatta sonuncusudur demesine rağmen bu sözlerin çarpıtılarak ne hallere gelişinin hazin öyküsü. Hani Rabbim yukarıdaki ayetlerinde ben her şeyden örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyordu? Hani apaçık çok parlaktı Kuran? Hani her benzetmeden örnekleri verdim diyordu? Eğer söyledikleri kelime oyunları ile nebi gelmeyecek de resul gelecekse, neden Allah dikkat edin nebi gelmeyecek ama daha sonra resuller göndereceğim dikkatli olun demedi? Bunun tam tersi  neden acaba sakın velilerin ardına düşmeyin örneğini vererek bizleri neden uyardı dersiniz? Bazı ayet örnekleri veriyorlar ve bakın bu ayetlerden aslında resullerin geleceğini işaret ediyor Allah deme gafletini gösteriyorlar, Allah onları doğru yola iletsin inşallah. Doğrusu o ayet örneklerini burada sizlere vermeyi bile Rabbim e saygısızlık saydığım için vermedim. Yalnız bir ayeti, bakın hiç korkmadan nasıl kendi zihniyetleri ile değiştirdiklerinin örneğini vermek istiyorum.

 

Nur sur. 31: Resulüm, mümin kadınlara söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını, namuslarını korusunlar, ziynet yerlerini açık göstermesinler. Ancak bunların görünmesi zaruri olan yüz ve eller müstesnadır. Başörtülerini göğüs ve boyunlarını görünmeyecek şekilde yakalarının üstüne koyup örtsünler.

   Şimdide doğrusunu yazalım bakalım Allah yüz ve ellerini sözünü kullanmış mı? Allahın söylemediği bir sözü sanki HÂŞÂ eksik tamamlar ve açıklık getiricesine nasıl korkmadan ekleyebiliyorlar.

 

  Nur sur.31:Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar.

 

  Evet, Dostlar birileri Allahın kelamıyla oynayarak bakın işin ucunu nereye vardırdılar ve şuanda resul olduğunu söyledikleri ve Kuran üzerine de onun resul olduğuna yemin ettikleri bir kişi var aramızda. Bence bundan sonrasını sizler araştırın ve okuyun aşağıda vereceğim linklere girin ve de ağzınız açıkta kalsın.

  

   Şimdide bu konuyu düşünelim birlikte. Bizlere Hıristiyanlardan giren bir hurafede Hz. İsanın ahir zamanda geleceğine ne yazık ki bir kısım Müslüman inandırılmıştır. Genelde tarikatların tümü bunu kabul eder. Ama şükürler olsun Diyanet bunun doğru olmadığını ve kuranın asla böyle bir açıklaması olmadığını açık bir şekilde söyler. Ama yine İslam inancına sokulan büyük bir hurafede yine Mehdinin geleceği konusudur. İşte bu Mehtinin aynı zamanda Resul olduğuna inanmış insanlar, elbette her tarikat liderlerinin hem mehti hem de resul olduğunu bu şekilde kabul etmektedirler. İşin kötüsü ve çığrından çıkmış hali de nedir biliyor musunuz iyi okuyun lütfen aynen alıntı yapıyorum;

(Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin bizzat vazettiği hadislerde;

Hz. İsa Aleyhisselam Mehdi (a.s)'a tabi olacaktır buyuruyor.

Nitekim Efendimiz 15–20 yıldan beri "Huzur Namazı'nın İmamı, Zamanın İmamı Mehdi Resul'dür. Arkasında namaz kılan iki kişi vardır ki, bir tanesi Hz. İsa, diğeri de Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizdir." buyuruyor.

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin hadislerine baktığımız zaman Hz. İsa’nın Mehdi Aleyhisselam'ın arkasında namaz kılacağını da belirttiğini görüyoruz.)  

  Yukarıdaki alıntıyı okudunuz, işte kuranın asla bahsetmediği şeylere iman edersek din diye iman ettiğimiz sınır bakın nerelere dayanıyor Allah bizleri korusun. Allah asla bahsetmediği konular hakkında konuşmamızı yasaklıyorsa, söylemediği sözlerden de hesaba çekmeyecektir. Ne diyordu rahman? Sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim. Düşünebiliyor musunuz ahir zamanda şuanda Resul diye iman edilen insanın arkasında hem Hz. İsa, hem de peygamberimiz namaz kılacakmış. Değerli dostlar görüyor musunuz hadisleri yani peygamberimizin sözüdür diye bizlere aktardıkları sözleri, Kuran süzgecinden geçirmeden alırsak olayların ulaşabileceği sınıra lütfen iyi bakın. Bunlar daha hiçbir şey değil, acaba başka hangi resuller(!) aramızda geziyor dersiniz? Gerçek mehti, gerçek resul (HÂŞÂ) acaba hangisidir?  Bunun sonunu göreniniz var mı aranızda? Allah bizleri korusun demekten başka söz gelmiyor aklıma. Bakın inandıkları mehti resul için ne diyorlar?

(Bugün Kuran-ı Kerim’i en üst seviyede temsil etme ve yaşatma hakkına sahip olan, yeryüzünde tek kişi EFENDİMİZ’DİR, ALLAH’IN RESULÜ’DÜR, MEHDİ RESUL’DÜR.)

   Doğrusu ben söyleyecek söz bulamıyorum, merak ediyorsanız kim olduğunu, aşağıdaki linklere girin ve Kurandan verdiği ayet örneklerini yukarıdaki verdiği örnek gibi diğer meallerle karşılaştırın ve Allahın aslında ne anlatmak istediğini lütfen kendiniz karşılaştırın ve düşünün, çünkü Rahman hepimizi tek başına hesaba çekecekte ondan. Bana böyle öğrettiler demek bizleri asla kurtarmayacak. Onun için Kuranı anlayarak okuyalım, bakalım Rabbim ne diyor bizlere, daha sonra söylenenlerle karşılaştıralım, doğru söz nereden gelirse gelsin baş tacıdır. Yalan söz sahibine aittir, şeytanın vesvesesindendir, onu da Allah söylüyor ve uzak durun diyor. Rehber ve ölçü yalnız ve yalnız KURANDIR. Bizlere düşen çok fazla değil birazcık aklımızı çalıştırmaktır o kadar. Mehti ve resulün günümüzdeki temsilcisinin olduğuna inanan kardeşlerimiz ne kadar emin olduklarını bakın nasıl yemin ederek açıklıyorlar, işte işin ucu bakın nereye kadar dayanıyor.

(O’nun kerametinin bir nişanesi olan bizler, her zaman Allah’ın Kuran-ı Kerim’i üzerine yemin etmeye hazırız. Yeminle Onun Mehdi Resul olduğunu söyleyebiliriz. Aksini düşünenler Allah’ın Kitabı üzerine bizimle gelsinler ve yemin etsinler. Hamdeder Şükrederiz ki Efendimiz (tabi olduğumuz mürşit) Zamanın İmamı Mehdi Resul’dür. Bu delillerle de sabittir. Bu şahitlerle de tescil ediliyor. Ve dileyen herkes istiyorsa yeminle de karşımıza çıkabilir.)

   Sözün bittiği yerdir sanırım bu an, çünkü ben söyleyecek söz bulamıyorum. Bizler eğer hala bazı şeylere kulaklarımızı tıkarda seyirci olarak izlemeye devam edersek, bir gün seyirci koltuğuna başkaları otur, bizleri oyuncu yaparlar haberiniz olsun. O zamanda ben oynamam deme şansınızda olmayabilir, ne dersiniz? Dilerim Rabbim o günleri göstermesin, dilerim bizleri Kuranın ipine sarılan, başkasının oyuncağı olmayan, iradesiyle iman eden, akıllı,  makbul kulları arasına alsın Rabbim. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

http://www.hakyol.8m.com/mehdi.htm

http://www.mihr.com/default.aspx?langId=1

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
ertugruldi
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 26 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 52
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ertugruldi

Selam,
Benim bildiğim kadarıyla resul, kendisine kitap verilen
ve İngilizce 'messenger', Türkçe ise 'elçi' olarak
çevrilebilen bir kavramdır.
Nebi ise, kendisine kitap verilmemiş, fakat kendisinden
önceki kitapları uygulayan ve yine İngilizce 'prophet',
Türkçe ise 'peygamber denen kişilerdir.

Hem resulün hem de nebinin ortak özellikleri ise
kendilerine vahyin inmiş olması ve belirli bir misyonu
gerçekleştirmekle yükümlü olmalarıdır.

Selametle...
Yukarı dön Göster ertugruldi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ertugruldi
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

halukgta Yazdı:
Nisa Suresi 174. ayet; Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. 

Sayın Haluk, ayetin Arapça metninde "her şeyi açık seçik gösteren" ifadesinin karşılığı yok. Dikkat etmek lazım! 

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Sayın arkadaşım ayette geçen apaçık bir nur diye geçer. Apaçık sözcüğünün anlamı daha açıkca söylendiğinde herşeyi açık gösteren anlamına gelir. Kuran meali Allah ın anlattığı özü kendi dilimize göre en iyi anlamını veren sözle aktarmaktır. Burada apaçık dememiz yerine aynı anlamı veren herşeyi gösteren sözünü kullanmanın hiç bir zararı olmaz, tam tersine sözcüğü dahada açmış olursunuz, yeterki anlamını değiştirmeyin yada olmayan bir anlamı ilave etmeyin. Bende onun için bu meali aktarmayı daha doğru buldum. Selametle.
Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

iş dönüp dolaşıp vahy meselesine dayanıyor...

vahy nedir...

bizzat müşahede ettiğimiz bir şey olmadığından kavrayamıyoruz...

birisi çıkıyor ben vahy alıyorum diyor...

bana inanmazsanız ebedi cehennem inanırsanız ebedi cennet...

sen yalancı sahtekarsın desek bütün peygamberlere aynısı söylenmiştir diyor...

hadi bir mucize göster desek allahın yarattığı her şey mucize değil mi zaten diyor...

bu adam ömür boyu doğru dürüst yaşamış kendi halinde birisi olsun...

sözlerini ayet kabul edip uyanları var...

ona inanmayanlar kafir kabul ediliyor...

vahy öyle olmaz böyle olur diyecek halimiz de yok çünkü bizzat yaşadığımız bir olay değil...

niye sen seçildin bize niye gelmiyor bu vahy desek...

allahın işine akıl sır ermez diyor...

hayırlısı olsun...


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Asım kardeşim aslında siz olayı çok güzel dramatize etmişsiniz. Güzel bir örnekle de anlatmışsınız, İşte içinde bulunduğumuz ortam aynen böyle. Düşünün Rahman bizleri bu şekilde zor durumda bırakır mı? Elbette hayır. Desenize daha çok hikâyeler çıkar bu konudan. Selametle.

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhabalar

Bir katkı olabilir düşüncesiyle önem arzeden bir noktayı gözden kaçırmamak adına, vahyin sadece Allah'tan olmadığının belgelerinden bir ayet meali:

"Böylece, her peygambere insanlardan ve cinlerden olan şeytanları düşman kıldık. Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Onlara ve ettikleri iftiralara aldırma." 6/112 (e yüksel) 

Ayrıca Ertugruldi beyin "Nebi - Resul" tanımlamasına karşı bir ayet meali:

"İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri (ennebiyyine) müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi. Onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda, insanlar arasında hükmetsinler diye gerçeği taşıyan Kitap’ı hak olarak indirdi. O Kitap’ta anlaşmazlığa düşenler, o Kitap’ın bizzat muhataplarından başkası değildi. Bunlar, kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra sırf aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden, çekişmeye girdiler. Sonra Allah kendi izniyle, inananları, üzerinde tartışmaya girdikleri gerçeğe tekrar ulaştırdı. Allah, dilediği kişiyi doğru yola iletir." 2/213 (ynö)

Muhabbetle...



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

vahy kavramına en yakın bildiğimiz şey ilham...

hatta vahy ilhamdır diyenler var...

allahtan gelen bir ilham...

şairlere de ilham geliyor...

ama kuran bir şair sözü değildir...

ve ma  hüve bi kavli şair...

peki nedir...

alemlerin rabbinden indirilmedir...

ilham sıradan insana da oluyor...

bazen diyoruz ...

vicdanın sesi ilahi dir diye...

vicdanın sesi herkese gelen  vahy mi...






__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

halukgta Yazdı:
Sayın arkadaşım ayette geçen apaçık bir nur diye geçer. Apaçık sözcüğünün anlamı daha açıkca söylendiğinde herşeyi açık gösteren anlamına gelir. Kuran meali Allah ın anlattığı özü kendi dilimize göre en iyi anlamını veren sözle aktarmaktır. Burada apaçık dememiz yerine aynı anlamı veren herşeyi gösteren sözünü kullanmanın hiç bir zararı olmaz, tam tersine sözcüğü dahada açmış olursunuz, yeterki anlamını değiştirmeyin yada olmayan bir anlamı ilave etmeyin. Bende onun için bu meali aktarmayı daha doğru buldum. Selametle.

Değerli dostum, ayette Nur, vahiydir/ Kuran'dır. Mubîn de onun sıfatıdır. Yani bu Kuran, Allah'ın açık/ gerçek nuru /ışığıdır. "Her şeyi açık seçik gösteren" anlamına değildir. Çok net olarak Allah'ın siz insanlara yolunuzu aydınlatan Nur'udur, demektir. Verdiğiniz anlam, her şeyin Kuran'da zorlanmadan, açık seçik görülür olmasını gerektirir ki, bu anlayış çok sıkıntı yaratır. Bu Kuran her şeyi anlatan, içinde her şeyi bulunduran bir kitap olmadığı bir gerçektir. Bunun aksinin ispatı mümkün değildir. Bu Kuran doğruya götürür, doğruya götüren her şey (her türlü kanıt) içinde vardır dersek doğrudur. Bunu destekleyen ayetler vardır. Ama, "Bunun içerisinde her şey vardır" dediğimizde sıkıntı olur. Bunun ispatını yapamayız.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

http://groups.google.com/group/ibnisinaarastirmalari/web/N%C 3%BCb%C3%BCvvetin%20%C4%B0spat%C4%B1%20ve%20%28Nebilerin%29% 20Sembol%20ve%20Benzetmelerinin%20Tevili%20%C3%9Czerine%2C%2 0%C4%B0bn%20Sina.pdf?gsc=nrbt8AsAAADti7xQ4Xa8cFyjvANwCeGK



__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats