Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Bugün sizlerle kuran ayetlerinden bahsederken sıkça söylenen (nüzul sebebini bilmek lazım) sözlerini konuşmak istiyorum. Yani ayetin iniş sebebini bilmeden ayeti anlayamayız diyorlar acaba doğrumu dersiniz? Değerli arkadaşlarım önce hatırlayalım Kurandan söz ederken, Kuran her çağa uygun ve her yaşama hitap eden bir kitaptır diye söz ederiz. Allah ta kurandan bahsederken sizlere bir rehber, güneş, kalp gözü aydınlık bir yoldur diye anlatır bizlere. Daha da açıkça ona sarılmamızı ve ondan sorumlu olduğumuz emrini verir bizlere. Kuranın tümünü anlayarak birkaç kez okuyan bir insan, Kuranın bizlere basit, kolay, anlaşılır bir yol çizdiğini, o yolu takip ederken söylenenlere uyulduğunda yaşam kalitemizin yükseleceğini, uyulmadığı takdirde de kötü bir yaşam süreceğimiz konusunda önemli ipuçları verir. Yeri gelir bizleri hatalarımızla kabul edeceği müjdesini verir, yeri gelir kesin apaçık koyduğu bazı kurallara uymadığımızda cezalandıracağını da belirtir. Tüm bu kurallar bizlerin doğruya iletilmesi ve insanca yaşamamız içindir. Bu kuralları koyarken hiçbir zaman bu ayetlerim şu ya da bu olay için indirilmiştir diye detay vermez, çünkü Allahın sözleri yalnız bir dönem için değil, Dünya döndükçe her toplum, her insan için geçerlidir de ondan. Ama öyle detaylar verir ki koyduğu kurallara uymayan toplumların sonu hakkında örnekler verir, hatta onları nasıl cezalandırdığından bahseder.
Şimdi de gelelim Kurandan söz ederken sizler kuranı anlayamazsınız, onun nüzul sebebine bakmak gerekir ki onun ne anlatmak istediği anlaşılsın diyenlerin acaba ne kadar doğru söylediğine. Bakın bu konuya değinmeden önce Rabbin bir ayetini hatırlatmak istiyorum acaba gerçekten Allah ta okunduğunda herkesin anlamayacağı bir şekilde mi yazmış?(Kehf Sur54. ayet;Yemin olsun, biz, bu Kuran'da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.) Değerli arkadaşlarım eğer söyledikleri gibi ayetlerin iniş sebeplerini bilmeyen ayetlerden anlayamaz ise, acaba Allah her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk derken ne demek istiyor olabilir? Ya bu ayetin nüzul sebebi ne olabilir? (İsra suresi 89. ayet; Yemin olsun, biz bu Kuran'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.)Düşünebiliyor musunuz Allah yemin ederek insanlar için her benzetmeden nice örnekler verdiğini söylüyor, bakın ayetin sonunda da nasıl kızıyor bizlere. Nankörlük ve inkâr ettiğimizi daha apaçık nasıl anlamalıyız dersiniz? Şimdi gelelim esas sorumuza. Birilerinin söylediği gibi kuran ayetlerini anlayabilmemiz için NÜZUL sebebini yani iniş sebebini bilmemiz gerekiyorsa, YÜCELER YÜCESİ RABBİM ACABA KURANDA AYETLERİN NÜZUL SEBEBİNİ NEDEN BİZLERE AÇIKLAMAMIŞTIR? Ya da açıklama gereği duymamıştır? Yoksa HÂŞÂ Rabbin Kuranı anlamamızdaki bir eksiliğini mi tamamlamaya cesaret edenler var? Hani her konuda birçok örnekler vermişti anlayabilmemiz için Rabbim ne oldu? Neden Allah söyledikleri gibi NÜZUL sebebinden hiç bahsetmez de, tüm zamana hitap edecek sözlerle bizleri uyarır Kuranda, bunu hiç düşünen yok mu? İşte arkadaşlarım bu bahane ve öne sürülen sözler, Kuranın anlaşılmasının önüne çekilen en büyük engel, en büyük bir duvardır. Buna inanan bir insan, yani nüzul sebebini mutlaka bilmemiz gereken diyen birisi, nasıl olurda Allahın anlayabileceğiniz şekilde gönderdim demesine rağmen, Kuranı anlayarak okumaya çalışır. Her zaman bir hata korkusu içinde asla böyle bir yola kimse yönelmez. Dikkat edin buna inanmak Kuranın anlaşılmasına büyük bir engeldir bunu unutmayalım.
Şimdide gelelim bu düşüncenin günümüzdeki inanışı sonucunda getirdiği sonuçlara göz atalım. Bir tartışmamızda arkadaşımıza verdiğim ayet örneklerini önce yazmak istiyorum ben bu ayeti ona hatırlattığımda bakın bana nasıl cevap verdi. (Furkan Suresi 30 ayet; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular.) Bir arkadaşıma bakın peygamberimiz mahşer günü nasıl bir söz söyleyecek bundan bir ders çıkarabilir miyiz dediğimde, bana; Bu ayetin nüzul sebebini bilmemiz lazım, bu sözler peygamberimiz devrinde ona iman etmeyen onu kabul etmeyenler için indirilmiştir deme gafletini gösteriyor. Hâlbuki bu sözü peygamberimiz sağlığında söylemedi, ama rabbim hesabın görüleceği gün peygamberimizin şahitliğinde, ben Müslüman’ım diyenlerin yüzüne söyleyeceğini belirtiyordu. Ayrıca burada anlatılan peygamberimize iman etmeyenler değil, tam tersine inanan ama kurandan başka sözleri onun önüne geçirdiği için dinden uzaklaşan, peygamberimizin söyleceğini Allah şimdiden ibret olsun diye bizlere açıklıyordu bu ayetiyle. Birde bu ayetin muhataplarını günümüzde düşünün. Bu kuranı herkes anlayamaz onu âlimler anlar, kuranda her şey yoktur özet bilgidir, diyerek kuranın yanına ciltlerce dolusu kitapları koyanları anlatmıyor mu sizce bu ayet. Ama korku bacayı sarınca Rabbin sözlerini değiştirmekle asla gerçek değişmez ahhhh bunu bir bilselerdi. Yine bir ayeti örnek vermiştim bir arkadaşıma önce ayeti yazalım. (Ankebut Suresi 51. Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.) Bu ayeti hatırlattığımda ise yine aynı tepkiyi verdi ve bu ayetin nüzul sebebini bilmediğimiz takdirde ne anlatıyor anlayamayız dedi bana. Peki, dostlar siz hiç mi bir şey anlamadınız? Yoksa işine gelmeyenler mi anlayamıyor? Bu ayette peygamberimiz devrinde kuranı tebliğ ederken onu yeterli görmeyip atalarının inançlarını da sürdürmek isteyenlere inmiştir diye cevap verdi bana. Bakar mısınız ayetlerin birer birer hükmü yok oluyor, yani peygamberimizin mahşer günü söyleyeceği söz nasıl gerçek oluyor. Benim toplumum kuranı devre dışı bıraktılar dememiş miydi? Evet, dostlar işte kuran tek tek hükmünü bu şekilde düşünenlerin gözünde yitiriyor Allah korusun. Elbette bizlerin gözünde yükseldikçe yükseliyor şükürler olsun. Hâlbuki ayeti okuduğunuzda inanıyorum hepiniz, günümüzde kuranı yeterli görmeyen onda her şey yoktur, özet bilgidir diyerek bizleri ciltlerce dolusu kitaplara mecbur edenler geldi aklınıza. Demek ki işte kuran ayetleri her zamana her devre nasıl hitap ediyormuş apaçık ibretlik örneği, sanırım anlayana ya da anlamak isteyene. Bizim uğraşımızda zaten anlamak isteyenedir.
Kuran bir güneştir her sözünde bir hikmet vardır. Onun ayetlerini birilerinin sözlerini doğrulamak adına feda etmeyelim. Şunu da asla unutmayalım, kuranı anlayasınız diye yemin ederek açık ve anlaşılır gönderdim diyen rabbim, eğer ayetlerin iniş sebebini bilmemiz gerekseydi onları da bizlere söylerdi. Eğer biliyor olsaydık daha iyi olurdu diye düşünebiliriz, ama günümüzde bile birçok ayetin o devir insanı muhatap aldığını söyleyenler, acaba bilinseydi neler yapardı? Allah en doğrusunu bilir ve onun ayetlerin iniş sebebini söylemediğinde de bir sebep vardır. Onun adaletini onun kararlarını sorgulamayalım, bunu yaptığımız içindir ki bizler kargaşanın, fitnenin, yokluğun, zulmün pençesinden kurtulamıyoruz. Elbette kuran o devirde sapmış bir topluma indirildi ilk muhatapları onlardı, ama Allah ayetlerini öyle cümlelerle, sözcüklerle bizlere ulaştırmıştı ki tüm âleme ve tüm zamanlara hitap etsin. Çünkü artık ne başka bir kitap nede başka bir elçi göndermeyeceğini söylüyor da ondan. Yüzlerce yıl geçmesine rağmen keşfedilen ve daha çok keşfedilecek ve insanların gönüllerini fethedecek o kadar çok ayetleri var ki Rabbim in Kuranda. Düşünebiliyor musunuz işine gelmeyenler bazı ayetleri günümüz insanı için değil derken, bazı ayetlerin yüzlerce yıl sonra bir güneş gibi parlamasından bir ibret alamıyor. Aslında söylenecek o kadar çok şey var ki denizler mürekkep, ağaçlar defter olsa yazacaklarım bitmez. Öyle güzel bir kitap göndermişsin ki bizlere yalnız açıp anlayarak okuyan anlıyor kıymetini. Geçici hevese kapılan tutmuş beşerin yolunu, sakın emin olmadığın sözlerin ardına düşme demeni, sanırım duymamışlar anlayarak okumadıkları için. Okuyana da onun nüzul nedeni başka diye anlatmışlardır sanırım.Ne olur onlarında gönül gözünü aç yardım et Rabbim. Allah gönül gözümüzü açık, kuran ışığından aydınlanan kulları arasına bizleri alması dileklerimle SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
Katılma Tarihi: 15 haziran 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 2
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla..
Benim merak ettiğim bir soru var.. Cevabını hiçbir yerde bulamadığım. Ki Kuran'ı Kerim de buna dahil. " Allah bu Kainatı neden yarattı ? " Biliyorum ki bana örnek göstereceğiniz ilk ayetler, şunlar;
"Biz göğü, yeri ve bu ikisi arasında olanları oyun olsun diye yaratmadık." (Enbiya suresi, 16)
"Göğü, yeri ve bu ikisi arasında olanları boşuna yaratmadık." (Sad suresi, 27)
Ben, cinleri de, insanları da, yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım (Zâriyât Suresi 56. Ayet)
Fakat beni bu ayetler inanın ki tatmin etmiyor. Sadece ona ibadet edelim diye, ona kulluk edelim diye, üstelik apaçık kötülüğe doğru koşan insanlığın da içinde bulunduğu bir Kainat neden yarattı? Üstelik neden sadece ona ibadet edelim diye bir mahlukat yaratsın ki.. Bizim gönüllerimize , nefislerimize, "Gösteriş" olayını kötü olarak hissettiren ya Rab, neden sadece kendine ibadet edilsin diye yaratsın.. Buna ihtiyacı mı var ki?
Onun gücü herşeye yeter. Buna gerçekten inanan bir insanım.. Ama aklımdan neden varız sorusu çıkmıyor.. Eğer ki ,tamamı iyiliklerle dolu, güzel işler yapan bir canlı türü olsaydık, bu sorunun cevabı daha net olarak oluşurdu kafamda, ama.. Hem yaratıp. Hem de bir çok ayetinde, Kalplerini mühürledim.. vs gibi, Geçmişimizi, ve Geleceğimizi bilen, her yaptığımızdan ve yapacağımızdan haberdar olan, ve buna rağmen, Cehennem ile bizleri korkutan yüce Allah neden yaptı bunca şeyi?
Bu ayetlerde bunun cevabını gerçekten bulamıyorum..İnsanın yaradılışı bir yana, Allah bu Kainatı yaratmadan önce, ne yapıyordu? vs.. inanınki, bir çoğunun cevabını sadece Allah'ın bildiği sorular bunlar.. Benim aklım alamıyor..
Güneşin doğuşundan batışına kadar, onun gücünün ne boyutlarda olduğunu anlamak gerçekten kolay. İnandığımız bir şey var ki, Yaşamaktan ziyade Yaşatılıyoruz..Ama gücü bizim aklımızın eremeyeceği boyutlarda olan Rahman, neden yarattı Kainatı.. Ve yarattıklarının öncesinde ne yapıyordu?
Ettiğim dua, kıldığım namaz, bu gerçeği bilmeden çok ama çok anlamsız kalıyor gibi hissediyorum..
Hepinize Hak yolunda sabır dileyerekten, selam olsun.
Değerli arkadaşım bu soruyu her insan kendisine sorar, siz açıkca söyleyerek doğruyu yapıyorsunuz ama milyonlarcası içinde saklı tutuyor ve sormaya korkuyor, böylece inancındaki kırılganlıkla birlikte yaşıyor. Değerli arkadaşım Kuranı anlayarak okuduğunuz belli oluyor, dikkat ederseniz birçok konuda Allah bizlerin birçok konuda belirli bir yere kadar bilgi sahibi olmamızı istiyor. Gaybi bilgiler konusunda açıklama yapmıyor hatta gönderdiği resullerine bile. Düşünebiliyor musunuz Allah ın büyüklüğü, yaratıcılığı, kudreti konusunda günümüz şartlarının bilgileri ile hesap etmemiz, anlamamız tahayyül etmemiz bile mümkün değil. Düşünün birde ince detaylara girilseydi Allah kuranda kim nasıl kafamız karışık olacaktı. Bir gün bu konuda detayları öğreneceğiz Kuran tabiriyle o vakit çok uzak değil diyor. Tabi öldüğümüzde aklımızdaki soruların cevaplarını alabileceğiz sanırım bu duruma göre. Dikkat ettiyseniz Allah bakın Kuranda benim açıklamadığım konular ve kendisi hakkında bahsetmedikleri konularda konuşulmasını bile bakın nasıl istemiyor.
Araf suresi 33. ayet; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.
Demekki Allah bazı konularda açıklama yapmadığı için herkezin ileri geri konuşmasını bile istemiyor, yasaklıyor. Dikkat edin sizin sorduğunuz ve açıklanmayan tüm konuların bırakın bizlerin bilmesini aramızda bilmeden konuşulmasını bile istemiyor. Rahman bunu söylüyor ve böyle olmasını istiyorsa bunun sebebini sorgulamak bizlere düşmez sanırım. Önemli olan bizlerden istediğinin doğru bir şekilde yapılmasıdır. Küçük bir örnek size. Biz insanların zaman kavramını düşünün. Bize göre bir gün 24 saat bir yıl 365 gündür. Allah küçük bir açıklamayla aslında sizin sorunuza cevap da veriyor. Kendi zamanından bahsederken iki yerde bahsediyor. Birisinde bizlerin bir günü, Allah ın zamanıyla bin yıldır diyor. Yine meleklerin ve ruhun ona ulaşmasından bahsederken bizim zamanımızla kıyasla ellibin yıl diye açıklıyor. Düşünebiliyormusunuz açıkladığı bu zaman şeklini bile doğrusu tahayyül edemiyorum. iyiki diğerlerini açıklamamış, yoksa herhalde aklım almayacak bir düzeyki o yaşam sanırım sapıtabilirim.
Değerli arkadaşım inşallah faydalı olmuşumdur. SAYGILARIMLA Halukgta
Katılma Tarihi: 15 haziran 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 2
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Haluk bey ve Hayrullah Bey.. Açıklamalarınız gerçekten çok güzel. En derin teşekkürlerimi sizlere iletirim..
Zaten Kainatın varlığının sebebini, herşeyden önce birer insan olan, Yüce Allah'ın tüm Resulleri bilmiyordu. Rabbimiz elçilerine bile, tüm kitaplarında, Ben sizin bilmediklerinizi bilirim demiş.. Kuran'ı Kerim den anladığım da bu.. Rabbim var olduğunu , gücünün sınırsız olduğunu, herşeyden yüce olduğunu zaten bizlere bildirmiş, çok şükür. Bu büyük sorunun cevabı, Yani Kainat neden var sorusunun cevabını.. Eğer onun sevdiği kullardan olursak, ve ona döndürüldüğümüz günde, Huzuruna çıktığımız zaman, öğreneceğizdir.. Yoktan var etti bizleri ve tüm diğer yaratılanları.. Ki evreni bile.. O bizlere herşeyden önce sevmesini öğretti.. "Allah'a güzel bir borç verecek olan yok mu?" Hadid Suresi 11. ayet
Bu borç.. Onun bizi sevdiği gibi , bizim de onu sevmemizdir.. O bizleri karşılıksız sevdi.. Rahmetini hiçbir zaman bizlerden esirgemeyeceğini, ve sırtını ona dayamamız gerektiğini, zaten bizlere iletti. Onu sevmek , kalplerimizden , aklımızdan çıkarmamak, zaten ayağımızın kötü yola gitmeyeceği anlamına gelir. Elbette ki, Rabbimiz zulme cezasını verir.. Kişisel görüşümdür.. Ben Rahman'ı , korku kelimesi ile bir araya getirmiyorum yüreğimde, ki bilinen bir gerçek var ki onun gücü herşeye yeter.. Çünkü, o aklımda oldukça.. Sadece onu ne kadar sevdiğimi, ve onunda bizleri sevdiğini yürekten hissediyorum..
Cevabını sadece yüce olan Allah'ın bildiği o soruyu, öğrenmek hepimize nasip olsun..
Araf suresi 33. ayet; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.
Demekki Allah bazı konularda açıklama yapmadığı için herkezin ileri geri konuşmasını bile istemiyor, yasaklıyor. Dikkat edin sizin sorduğunuz ve açıklanmayan tüm konuların bırakın bizlerin bilmesini aramızda bilmeden konuşulmasını bile istemiyor. Rahman bunu söylüyor ve böyle olmasını istiyorsa bunun sebebini sorgulamak bizlere düşmez sanırım. ...
Allah'ın sözlerinden ilâhî muradı aşan zorlama sonuçlara varılmış. Allah'n bu ayette ifade ettiği, yasakladığı hususlar muamma şeyler değildir. İnsan oğlu, atalarının tarih boyunca işlediği fahşânın doğru olduğuna inandırmak için Allah'ın bunu emrettiğini, atalarından Allah adına yalan nakillerde bulunuyor. Allah, bu ayetle, insan oğlunun bu iddiasının O'na şirk, yalan, Allah'a iftira olduğunu söylüyor.
Bakınız 28. ayet:
İğrenç bir davranış sergilediklerinde, dediler /derler ki, "atalarımızı da bu iğrenç tutum üzere bulduk/gördük, Allah da bunu emir buyurmuş." De ki: Allah iğrençlikleri emretmez, cahilliğinizi /aptallığınızı Allah'a mı dayıyorsunuz?
Sayın Haktan sapmaz cevabınızda ( Allah'n bu ayette ifade ettiği, yasakladığı hususlar muamma şeyler değildir. ) Ben yasaklanan muamma şeylerden bahsetmedim burada hatırlatmak istediğim, Allah ın kuranda hiç bahsetmediği konular, yada açıklık getirmediği konular hakkında kendi kafamızdan konuşmamızın haram edildiğini anlatmak istedim. Örneğin Allah hiç açıklamadığı halde biz insanlar meleklerin cinsiyetini kendi kafamızdan dişi olduğunu söylememiz, bu çok güzel bir şekilde cevabını buluyor zaten. Örneğin günümüzde kabir azabı anlatılır hatta melek isimleri bile verilir hesap sormak için. Ama Allah kuranda hiç bahsetmez bu konuda. Cennet cehennnem konularında Allah ın bahsetmediği hadisler uydurulur. Günümüzde yüzlerce, binlerce konu anlatılır hepside Kurandandır derler, ama kuran tek kelime bile söz etmez, sıkıştıklarında peygamberimizin hadisidir der işin içinden sıyrılırlar. İşte Rabbim tüm bunları haram kıldığını söylüyor. Dikkat edin haram kıldıklarına Rabbin. ( hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi,Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.
Demekki Allah hiçbir delil indirmediği, açıklık getirmediği ve Allah katında bilmediğimiz konular hakkında konuşmamızı haram kılıyorsa, bu sözler tüm konular içinde geçerlidir. Bu ayet okadar geniş ve anlamlıdırki, kuranın bahsetmedikleri hakkında konuşmanın özellikle HARAM sözcüğüyle anlatılması çok ilginçtir. Çünkü Allah ın açıklamadığı konuları konuşmayı fikir yürütmeyi adam öldürme, fuhuş yapma, faiz yemeyle eş tutarak HARAMDIR diyor. Bu ayette geçen sözleri sizin verdiğiniz ayet ile sınırlarsak doğrusu ayetin hükmünü sınırlamış oluruzki ayette anlatılmak isteneni yok etmiş oluruz. SAYGILARIMLA Halukgta
Selam Halukgta söylediklerine katılmakla beraber, Allah hakkında yapılan uydurma, yalan ve iftira ile ilgili ayetleri tüm okuyucularla paylaşmak istiyorum,
AL-İ İMRAN Suresi 78. Ayet
Onların bazısı, kitapta olmayanı kitaptan sanasınız diye dillerini bükerek kitaba benzetmeye çalışır ve ALLAH katından olmadığı halde, "Bu ALLAH katındandır," derler. Bile bile, ALLAH adına yalan söylerler.
EN'AM Suresi 93. Ayet
ALLAH adına yalan uydurandan ve kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde, "Bana vahyediliyor," diyenden ve " ALLAH'ın indirdiği gibi ben de indireceğim," diyenden daha zalim kim olabilir! Can çekişmesi anında zalimleri bir görsen! Melekler, ellerini uzatmıştır: "Canınızı verin! ALLAH hakkında gerçek olmayanı söylemenizden ve onun ayetlerini (vahyini ve mucizelerini) kibir ve gururla karşılamanızdan dolayı bugün utanç verici azapla cezalandırılacaksınız. "
EN'AM Suresi 112. Ayet
Böylece, her peygambere insanlardan ve cinlerden olan şeytanları düşman kıldık. Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Onlara ve ettikleri iftiralara aldırma.
EN'AM Suresi 140. Ayet
Cehaletleri yüzünden ALLAH'a iftiralar ederek çocuklarını budalaca öldürenler ve ALLAH'ın kendilerine verdiği rızıkları haram edenler kaybetmişlerdir, şaşırmışlardır. Doğruyu göremezler.
EN'AM Suresi 144. Ayet
Deveden iki, sığırdan iki. De ki: "İki erkeği mi haram etti, iki dişiyi mi, yoksa o iki dişinin rahimlerindekini mi? ALLAH'ın size böyle emrettiğine tanık mı oldunuz? Halkı bilgisizce yoldan saptırmak için, yalan uydurup onları ALLAH'a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? ALLAH zalim toplumu doğru yola iletmez."
YUNUS Suresi 59. Ayet
De ki, "ALLAH'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki, "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH'a iftira mı ediyorsunuz?"
HUD Suresi 18. Ayet
Uydurmaları ALLAH'a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rab'lerinin huzuruna çıkarılır ve tanıklar: "İşte Rab'leri hakkında yalan uyduranlar bunlardır," diyecekler. ALLAH'ın laneti zalimleredir.
YUSUF Suresi 40. Ayet
"O'ndan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir. ALLAH onlara her hangi bir güç vermemiştir. Hüküm, ancak ALLAH'ındır. Yalnızca kendisine kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur. Ne var ki halkın çoğu bunu bilmiyor."
NAHL Suresi 116. Ayet
Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Bu helaldir, bu haramdır," demeyin. Böylece ALLAH'a yalan yakıştırmış olursunuz. ALLAH'a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar.
ANKEBUT Suresi 17. Ayet
"Yalan uydurup ALLAH'tan başka putlara tapıyorsunuz. ALLAH'ın dışında taptıklarınız size hiç bir rızık veremez. Öyleyse rızkınızı sadece ALLAH'ın yanında arayın, O'na kulluk edin ve O'na şükredin; dönüşünüz O'nadır."
SAFFAT Suresi 158. Ayet
Hatta O'nunla cinler arasında bir akrabalık uydurdular. Halbuki cinler sorguya çekileceklerini bilirler.
AHKAF Suresi 28. Ayet
Bu durumda, Allah'ı bırakıp yakınlık (sağlamak) için edindikleri ilahlar, onlara yardım etselerdi ya. Hayır, onlar, kendilerinden kaybolup gittiler. Bu (yalancı ilahlar ve onlara yükledikleri), onların yalanları ve uydurduklarıdır.
EN'AM Suresi 100. Ayet
ALLAH'a cinleri ortak koştular. Halbuki onları O yaratmıştır. Bilmeden O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. O'nun şanı yücedir, onların nitelemelerinden çok üstündür.
Allah hakkında bilmediklerini söyleyenler, Allah'ın haram etmediklerini haramlaştıranların (Yalan ve iftira) kimlerin olduğunu açık bir şekilde görmekteyiz.
NAHLSuresi 35. Ayet
ORTAK KOŞANLAR, ALLAH dilemeseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka bir şeye tapmaz ve O'nun haram ettiğinden başkasını da haram kılmazdık. Kendilerinden öncekiler de böyle davranmıştı. Elçinin açıkça bildirmekten başka bir görevi mi var?
7/33: Deki: Rabbim kesinlikle açık gizli yapılan bütün çirkeflikleri /iğrençlikleri /çirkinlikleri /namussuzluğu (düşünce söz ve fiil olarak) ve/yani her türlü suç teşkil eden kötülüğü ve /yani her türlü Hak dışı/ Din dışı /batılın gereği olan zulmü / saldırıyı /karalamayı ve/yani hakkında hiç bir kanıt indirmediği Allah'a şirk koşmanızı yasaklamıştır. Ve/yani, Allah hakkında bilmeden (aptalca) atıp tutmanızı.. (Ve en teqûlû alellâhi mé lé te'lemûn).
28. ayetin son cümlesi: ... Siz Allah hakkında mı bilmeden (aptalca) atıp tutuyorsunuz? (Eteqûlûne alellâhi mé lé te'lemûn?)
Yasak olan; şirktir, Allah hakkında asılsız söylemlerdir, fahşâyı/ çirkin söz ve davranışı Allah'ın emrettiğini söylemektir...
7/33: Deki: Rabbim kesinlikle açık gizli yapılan bütün çirkeflikleri /iğrençlikleri /çirkinlikleri /namussuzluğu (düşünce söz ve fiil olarak) ve/yani her türlü suç teşkil eden kötülüğü ve /yani her türlü Hak dışı/ Din dışı /batılın gereği olan zulmü / saldırıyı /karalamayı ve/yani hakkında hiç bir kanıt indirmediği Allah'a şirk koşmanızı yasaklamıştır. Ve/yani, Allah hakkında bilmeden (aptalca) atıp tutmanızı.. (Ve en teqûlû alellâhi mé lé te'lemûn).
28. ayetin son cümlesi: ... Siz Allah hakkında mı bilmeden (aptalca) atıp tutuyorsunuz? (Eteqûlûne alellâhi mé lé te'lemûn?)
Yasak olan; şirktir, Allah hakkında asılsız söylemlerdir, fahşâyı/ çirkin söz ve davranışı Allah'ın emrettiğini söylemektir...
Saygı benden.
Şirkin ayrıca değilde, bu sayıların dahil olduğu eylemler olarak tamamına şirk demiş olduğunu düşünüyorum..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma