Yüceler Yücesi Rabbim kur’an da bizlere verdiği örneklerle hayatımıza güneş gibi ışık tutmakta ve yol göstermektedir, yeter ki onu anlayarak okuyalım ve aklımızı birazcık kullanalım yeter. Bugün sizlere iki ayeti Kurandan hatırlatmak istiyor ve üzerinde birlikte düşünmeye davet ediyorum. Yaratan Kur’anda verdiğim her örnekte bir hikmet ve dersler olduğunu hiçbirisinin boşuna söylenmiş sözler olmadığını anlatır. Her devirde insanların başına gelen olayları örnek verir ve bizlerinde bu olaylardan kendi yaşadığımız dönemler için dersler çıkarmamızı ister. Şimdi sizlerle paylaşmak istediğim şu iki ayeti lütfen çok iyi okuyun ve günümüz İslam âleminin içinde bulunduğu durum ile karşılaştırınız.
Bakara 78. Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.
Bakara 79 Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden.
Yukarıdaki ayetleri okuduğunuzda sanırım çok şeyler geldi aklınıza. Hemen ilk ayete bakalım acaba ne demek istiyor. Bir kısım insan vardır kitaptan habersiz bu gurubun nasıl iman ettiğini Rabbim kızarak anlatıyor adeta. Gönderilen kutsal kitaplara danışmadan onlardan uzak, ona müracaat etmeden başkalarından öğrendiği yalan yanlış bilgilerdir onlar diyor ve rivayetlere yani kulaktan dolma şeylere inanırlar diyerek, yanlış yolda olduklarını anlatıyor bizlere. Bakın ayetin sonunda, onlar sadece zannederler yani sanıya iman ederler diyor, Allah bizleri böyle durumlardan korusun. Bugün belki elimizde kur’an var, ama onda her şey yoktur o özet bilgidir, sizler kur’anı anlayamazsınız onu veli insanlar anlar dediklerinde, kur’ana müracaat etmeyip beşerin asılsız, delilsiz kitaplarına uyarak aynı şeyi yapmıyor muyuz?
Peki, bizler günümüzde bu ayetlere gözlerimizi kapadığımızın farkında mıyız? Kur’anı anlayarak okumayan toplumların sonunu ayet o kadar güzel anlatıyor ki, söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bizlere İslam ı öğrettiğini söyleyenler neler söylüyorlar hatırlayınız? Hangi kitaplara yönlendirdiler bizleri kur’ana mı? Kur’anda her şey yoktur o özet bilgidir, Kur’anı her kez anlayamaz onu veli kişiler anlar diyerek, birde sakın Arapça dışında kendi dilinden okuma günaha girersiniz, sevap kazanmak istiyorsanız anlamasanız da Arapçasından okuyun, Allah size sevap yazar demediler mi? Tüm bunları söyleyenler ve İslam ı Allahın dini olmaktan çıkaranlar, huzuru mahşerde hesap vereceklerdir.
Şimdide bakara 79. ayeti hatırlayalım, acaba Rabbin burada bizlerin ibret almasını istediği konu ne olabilir. Ayetten can alıcı noktayı alıntı yapalım. (Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler.) Sanırım bu tür olaylar yüzyıllardır devam ediyor, çünkü bu sözler günümüzdeki bugün yaşadığımız ve bizlere dayattıkları İslam’ın ta kendisini anlatıyor. Yüce Rabbim bizlerin yöneleceği ve sarılacağı kitabın kur’an olduğunu söyler birçok ayetinde. Hiçbir velinin ardına düşmeyin sizin iman adına güvenilecek tek veliniz benim der. Ama birileri yazmış elleriyle, yazmaz olasıcalar, Rabbin sözleri ne tamamen ters, hiç bahsetmediği konularda hükümler bile vermişler hiç korkmadan. Peygamberimize iftira da atmışlar peygamber sözüdür diye. Birde söylüyorlar tıpkı ayetteki ikazda olduğu gibi, Rabbin olmayan sözlerini KURANDANDIR DİYE. Korku yok taşlaşmış kalplerde, duymuyor kulaklar mühürlü, gözler perdeli. Kuran ışığından, rehberliğinden nasipsiz bir toplum olmuşuz, birde biz Müslümanlarız diyoruz. Rabbin verdiği bu ayeti ve onlarca ayeti görmezden geliyor, uyarsan bile, beşerin sözleri kuran ayetlerinin üstüne çıkmış, siz sünnet inkârcısı mısın diyorlar uyaranlara. Anlatması çok zor kapatmışlar gözlerini, tıkamışlar kulaklarını bunu söyleyenlerin, kuran inkârcısı olduğunu anlatamıyoruz ne yazık ki kendilerine. Hâlbuki peygamberimiz asla kur’an dışına çıkmamış, ona iftira attıklarının bile farkında değiller. Söyledikleri sözler bir rivayete göre diye başladığının farkında olmadan, kuran ile eş tutar olmuşlar. Hâlbuki Rabbim nasıl uyarmıştı bizleri? (bütün bildikleri birtakım kuruntular, kulaktan dolma şeyler dir, onlar sadece zannediyorlar.) Rabbim Kuranı ben koruyorum diyor, sormuyorlar mı emin olmayan, bir rivayete göre diye başlayan sözleri kimler koruyor ve Rabbim adına garanti verebiliyor? Elbette kimse veremez, ama ah bunu bir görebilselerdi. Elbette kur’an dışından da her doğru bilgiye sahip çıkmalı ve yararlanmalıyız, ama dikkat edip kur’ana uyan sözleri alıp hurafeleri aradan çıkarmalıyız. Bu yolu bizlere peygamberimiz öneriyor hatırlayınız.
Dileğim Rabbimden kuran gerçeklerini artık görebilelim. Bizlere rehber olsun diye gönderdim dediği kitaba yaptığımız saygısızlıktan artık vazgeçirsin bizleri inşallah. Allah sorumlu olacağımızı söylediği kitaba karşı, orada her şey yoktur, o özet bilgidir, İslam ı öğrenmek için fıkıh kitaplarına ihtiyaç vardır, bizler kur’anı anlayamayız, veli insanlar anlar demekten artık inşallah vazgeçeriz. Rabbim velilerin ardına düşmeyin dediği halde gözlerimizi kapatıp kafamızı kuma gömmeye devam mı edeceğiz? Aklımızı birilerine teslim etmekten artık vazgeçelim. Rabbin söylediği gibi kendimiz düşünelim, yoksa kiraya verdiğimiz aklı bir daha yerinde bulamayabiliriz onu da bilelim. Rabbim yardımcımız olsun. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK