Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Davosta başbakan tayyip günahsızları öldürüyorsunuz dediğinde,peres ise ''onlar sürekli bize füze atıyor ve kalabalık yerlerde bombalar patlatıyorlar,siz olsanız ne yaparsınız''demişti..
Oysa aynı kafa,bop eş başkanı olmakla övünüyor bununla da yetinmiyor inancının kitabına ters yönetim ve rejimle insanların huzursuz,umutsuz ve yoksul yaşamasına göz yumuyor ve 7 yıl evvel verdiği sözleri tutmamasıyla HAKLILIĞINI ispat ediyor,elbet konumuz onların konumları duruşları değildir,biri diğerine ALLAHINDA DESTEĞİYLE! zalim derken,diğeride bu kafayı kendi haklılığına bir haksızlık olarak görüyor.
Haklılık psikolojisi ve problem.
Düğüm nerede?
Zalim ve zulüm o kadar casus kavramlardır ki,siz asla farkına bile varmadan üzerinize yapışırlar,elbet bunun farkındalığında olmayan BÜYÜK ÇOĞUNLUK,sürekli birbirlerini zalim olarak anarlar..işin ilginç olan tarafı,insanın haklı olduğu zannı,onun üzerine yapışan zalim zulm kavramlarının ÜZERİNİ ÖRTER..
İnsan psikolojisinde otoriteye itaat öyle yoğun bulunur ki,öldürme ve katletmede bir haklılık payını hep kendinizde bulursunuz..sorumluluğu otoriteye bile tek başına yıkmak aslında yeterlidir kişi için..emir kuluyum cümleside aynen bunu ifade eder,yani ben irademle bunu yapmadım,benim iradem otoriteye teslim idi ve kabullenmeme gibi bir LÜKS'üm asla olamaz..
Otoriteye şartsız itaat,sorumluluğu kabullenmese bile gerçekte liderlere duyulan YÜKSEK SAYGI'nın altında,kişinin kendisini bir hiç olarak görmesi yatar..bu hiçlik duygusu,itaat ile aşılmaya çalışılır..ve vicdan adına zihinleri işlemez hale getirir..
Yeryüzünde insanlardan biri bile yoktur ki zihnini işlettiğinde,kendisinin zalim olduğunu,kendi benliğine haykırmasın..dünyada sadece onlar kendi benliklerini kınarlar ve zalim olarak vasıflandırırlar..bu gurubun dışında kalan insanlıktan her birey asla zalimliği kabullenmez,onlar HAKLIDIR VE MASUMDURLAR..
Masum olmak bu kör zihinlere göre, çoğunluğun yönünü takip etmek,düzenin ve işleyişin devamlılığında yanılmak,birbirinden güç almak ile mümkündür..plajda çocuk katletse bile o çocuklar masum değillerdir. Ebu cehil lakabını taşıyan adam,kendi sistemine göre masumdu ve elçi bir ara bozucu,bir fitne ve fesattı..
İnsanlığın en ortak oldukları nokta,masumluktu..Fravunun savunmasında elçiler,fitne ve fesat çıkarmak isteyen kişiler olarak işaretlenmişti çünkü onun içinde bulunduğu yaşantı,o kişiyi insan boyutundan ilah boyutuna taşımıştı,bu büyüklenmenin artık son raddesi idi ve masum olan fravun hakkı olduğuna inandığı payı kaptırmamak için çaba sarf etti.
Cehenneme ilklerden sonra olarak sürülenler,ilklere şunu derler;biz size uymuştuk ve SİZİ DOĞRU YOLDA SANIYORDUK..gidişatın sistemin normal olduğunu,sizin tavrınıza bakarak söylüyorduk ve bu sebeple,zıt tavır gösterenleride haksız buluyor hatta onların haksız olmaları sebebiyle ölümü hak ettiklerini düşünüyorduk.
İnsan,habis fikri fısıldayan iblisi bile O GÜN suçlamak ve kendisinin masum ve mazur olduğunu ispat etmek için çabalar durur.İnsan işte bu haliyle bu formuyla gerçekten tam bir ağlak.Ben etmedim o etti.Neden?Çünkü ben suçsuzum.
Iraktan dönen askerlerin büyük çoğunluğuna psikolojik tedavi uygulanıyor,bunlardan bir kısmı ZALİMLİĞİNİN İDRAKIYLA intihar ediyor ve bir kısmı diğer insanlara yardım için çırpınıyor ve bir kısmı artık HAYVANLAR GİBİ KISMEN OTİSTİK bir moda geçiyor ve son kısım ise MASUM olduğunu düşünerek yaşamına kaldığı psikoloji ile devam ediyor.Son kısmı es geçelim,nedir bu insanlarda olan değişim?
Kendi yurduna döndüğünde ne savaşın nede kanın esamesi bile okunmuyor,kimi yerde insanlar birbirine yardım ederken DAHA NET görülüyor ve cenazelerde taziyeler bildiriliyor.Kişi,haklılık psikolojisiyle orada işlediği fiillerin,döndüğü ortamda karşılığının bulunmadığını görmesiyle ortaya yeni bir mazeret çıkıyor;kandırıldık.Kimileri bu haklılığını,meydanlara inip savaşı ve sistemi protesto ederek ispat etme gayretine KENDİ SUÇLARININ VİCDANDA AFFI için sarılıyor.Ama iş işten bir kere geçmiş oluyor ne yazık.
Dünyanın tüm geçmişine bakıldığında aslında birbirlerini zalim olarak vasıflandıran,birbirini karalayan,haklılık adına hınç duyan ve haklılığın verdiği masumluk duygusuyla ortalığı kan gölüne dönüştüren bir seyre şahit oluruz.Çünkü insan az düşünür,hamuru aceledir ve kolay etki altına alınır.Etki altına alma araçları olmasa bile bir kişinin alafıranga tabirle cool olması diğer tarafta bir itaat hissi uyandırır.
İtaat araçlarını net belirlemiş kurumlar ve kişiler,itaat istediklerinde bu araçları imkanları ölçüsünde kullanır.Yazar,aydın olmanın bile kıstası;bağırsaklarında sanki gaz varmışcasına bol eeeeli ve eövlü uzatmalarla konuşmak,uzak ve yakın diyarların fantastik film jönleriymişcesine bir görüntü ile ortaya çıkmaktır.Bu kendince,HAKLILIK payını artırma çabasıdır,haklıysa mazur ve kabul edilebilirdir söylenen her ne kadar absürt olsa bile.
Kuranda aklın önemine sürekli değinilir.Akıl işletildiğinde sorgulama devreye girer ve neticesinde VİCDAN İLE ASİ olma süreci başlar.Şuayb peygambere; ''senin salatın mı sana emrediyor''söylemi AKILSIZLIK İLE ASİ olma sürecidir.Asi çünkü haklı.Ama iş öyle değil.
İnsanlığın serüveni ne yazık akılsız asiler tarafından belirlenmiş.Tüm haklılıklarına! rağmen ve dünya,bu haklılık bağrışmalarıyla haksızlığa boğulmuş durumda hemde haklılar! eliyle.
küfür şirk fısk cehennem ceza düşmanlık hep zulm ve zalim ile ilgilidir...
peygamberler hep zalime ve zulme karşı mücadele etmişler...
o yüzden en çilekeş insanlardır...
en zor iş budur...
zulme karşı durmak...
çünkü zalimler hep güçlüdür acımasızdır ....
zulme karşı durmak cesaret kararlılık samimiyet yani iman ister...
dinin aslı özü zalime karşı durmaktır...
en dindar olan en çok kuran okuyan anlayan tefsir eden vaaz veren namaz kılan oruç tutan hacca giden değil en çok zalime karşı durandır...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Dünyanın en büyük zalimi mazlum rolünde olanlar olmasın mı?
“nefislerine zulmederlerken meleklerin, canlarını aldığı kimseler, biz hiçbir kötülük yapmıyorduk diye teslim olurlar. “hayır, Allah sizin yaptıklarınızı biliyor” (nahl 28)
Fatih sultan Mehmet ileride herhangi bir huzursuzluk olabilir; uğraşamam; gayesiyle, kendi kardeşini ortadan kaldırırken, fatih’e göre zalim, onun kardeşidir.
Ulema, fetva verirken “nizami âlem için kişi kendi karındaşını öldürebilir. Ekseri ulema tecviz eylemiştir” ulema ye göre, adil ve feraset sahibi olan kişi fatihtir.
Ulema'yı koruma kanunu ise, içtihadın hükmü olan “İhdel hüsneyn”dır.Yani iki güzelden biridir.İsabet ederse iki, etmezsse bir sevap alır. “ya nurun ya nurun ala nur” Artı “mukarrebinlik” Yani padişaha yakınlık.
Said’i nurs’i, “kudan” ve “mamhuran” aşireti, vergisini zamanında ve tam olarak vermiş olsalardı. jandarmadan dayak yemezlerdi. “Adeta Jandarmaları yordukları için, helallik dilemeleri lazımdır şeklinde tefsir edile bilir”
Sözde İslami medya, İsrail de, bir bomba intiharcısının, okul öğrencilerine yönelik yapmış olduğu eylemde ölen İsrailli öğrenciler için, her ne kadar yaşları ufak ve şu anda masum iseler de, ileride haham olabilecekleri ihtimali yüksekti. Şeklinde yorum yaptı. (firavun zalimin teki idi niçin?)
“…ve eğer hüküm verirsen, aralarında adaletle hüküm ver. Çünkü Allah adalet yapanları sever” 5/42
Zalimler güçlü değiller. Bütün gücünü mazlumdan alıyorlar. Zalimin temeli mazlumun korkusu üzerinde bina edilmiştir. Onlar kendi kendilerini koruyamazlar. Onlara yalvaranlar onları koruyor. “ başkasına yardım edemezler; bil akis başkası onlar için biçilmiş ordulardır” 36/75.
Güzel yazınızı okudum yararlandım teşekkürler, Allah’a emanet olun.
Önemli olan objektif olarak zalima zalim masuma masum diyebilmek. Yoksa kimin açısından bakarsan haklı taraflarını görebilirsin..Tarihte Özelliklede dini önderlerin yaptıklarını aklım almıyor. Fatihin kardeşine ve çevresindekilere karşı yaptıkları... Allah herkese ERDEMLİ bir hayat versin..
Zulmu kendimiz yapmaktayiz.Firavunlarin (Din firavunlari,devlet firavunlari) burda sucu yok onlar Allah'a karsi suc yapmaktalar.onlara imkan verildigi halde hak ve adaletle hareket etmezler.Yani Allah'in verdigi imkanlari kotuye kullanmaktalar.
Esas suclu biz hipnotize edilmis insanlariz.Biz dusunemez,tembel,caresiz ve kurtaricilar bekleyen kimimiz asalak bir hayat suren kimimize rezil/mundar ettyigimiz hayatin bize guzel gorunmesinden/gosterilmesinden ibarettir.buyuk bir hipnozdur.
Medya firavunlarin elinde buyuk bir hipnoz arazi ve heppimiz hipnoz edilmis durumdayiz.Dunyada olan haksizliklar bize normal gorunmedigi halde hic birsey yapmiyoruz.(istisnalar haric)
Egitim farkindaysaniz kanunen zorla gitmek zorundasin devletinin okullarina sana matematik ogretip araba yapmayi ogrecekler,fabrikalarina calisan isci olucaksin,doktor,muhendis,ogretmen uretecekler ki bu sektore diplomali kole olasin.
Bizlerin dusunmesini istemiyorlar.Onlara dusunen insan deil Calisan insan gerekli ki firavun ve ailesine hizmet edesin.
Devletler, eger bakarsaniz Butun devletler bir kac aile tarafindan yonetilmekte veya devletin marketi olmakta ki butun devlet ve halki istesede istemesede o marketten almak zorunda birakilmali.
Din firavunlari ise Gercek Allah'in Dini/Sistemini insanlari budist bir inanca ceviren bir yapidir. Onlarin gorevi insani Yaraticiya dusunerek (zikir) en buyuk ibadet) deilde aracilar koyarak,hayal gucu,fiziki gucler,Sekilsel,canlilik veren gorunmeyen sey ruhculuk,Melekler, v.b.Dini bir tapinak dinine,Yaraticiyida Bir Kral'a ceviren ve bunlara uyan halkidir.
Biz insanlarin Allah'in kanunlarina aykiri/celisen kanun ve yasalarina uymak zorunda deiliz.Uymamaliyiz,Beserin kanunlari zulumden baska bir sey getirmez.
Beser=Adaletsizlik
Yuce Yaratici=Adalet/Hak
Kanun/Nizam=Kitab
Zikiredenler=Adil olanlar/Allah'a itaat edenler Aktif muminler.
''Firavunlarin (Din firavunlari,devlet
firavunlari) burda sucu yok onlar Allah'a karsi suc yapmaktalar.onlara
imkan verildigi halde hak ve adaletle hareket etmezler.Yani Allah'in
verdigi imkanlari kotuye kullanmaktalar.''Mektep yazdı.
Evet aynen öyle,verilen imkanlar kötüye kullanılmakta ancak fiillerinin kötü olduğunu idrak nerede?Bu idrakın önündeki en büyük engel,sistemin alışıla gelmiş rutin şekilde devamı değil midir?ve bu devamlılığa,düşünenler müdahale edemedikleri sürece zalimin,zalim olduğunun farkına varmasını bekleyemezsiniz.
Zikir için düşünmek karşılığını vermişsin ve gerçekten tam isabet..zikir,düşünmekten başka bir olgu değil o tam tamına ve tek başına çok ulvi bir haslet..doğru hareketin başlangıç noktası,yani o kadar övülesi bir hal.
Sağolsun Abdullah bey vermiş,ölüm vakti gelenlerin mazeretlerini ortaya koymasını,biz masumduk çünkü haklıydık ve bu konuda da yanılanlardan olabileceğimizi aklımızın ucundan geçirmedik ve bu sebeple sırf haklı olmanın verdiği masumlukla japonyaya toplu imha bombalarını attık,onlar bir dersi bizim haklılığımız neticesinde hak etmişlerdi ve Pearl Harbor her ne kadar bizim onlara verdiğimiz bir izinlede olsa sonuçta haklılığımıza bir hak kazandırmış oldu.
Söylemler;
Irakta toplu imha silahları var ve saddam denen adam tam bir zalim ve bu tip kişilerde asla acıma ve insanlık yoktur.Bir fırsatını elde ettiğinde o elindeki silahlarla bize ve insanlığa kan kusturur.
Haklılık için mazeretleri sıralayıp durmuşlar.Haydi öyle olmadığını farzedelim,o zamanda düşünceleri şudur;Halkımızın çıkarları herşeyin ve her değerin önündedir,güçlü ve müreffeh bir ülkenin devamlılığı için ırakın elinde var olan zenginlikleri,biz bunu onlardan alabilecek güçteyken alabilmemiz bizim meşru hakkımızdır.
İnsan zihninin hak adına büyük bir mücadelesi var,hakkı ve haklı olduğunu düşündüğünde kendisini otomatik olarak mazlum konumuna düşürmektedir ve bu düşüş sonrasında ortaya bir hak arama kavgası çıkmaktadır.
Gücü elinde bulunduran tiranlara her ne kadar diğerleri zalim deseler de,onlar gücü elinde bulundurmanın bir hak olduğu zannıyla hareket ederler,dünyada zihnini işleten bir insan yoktur ki sadece o,bir iç hesaplaşma olarak kendine zalim demesin.Zalim onlardır,zalim kendileridir bunu idrak etmelerinin nedeni o konumda bir haklarının olmadığının idrakidir.
Saddama tüm dünya zalim desede o kendi nazarında masumdur,ona göre zalim batıdır.Mahkemede verdiği kendini aklama çabalarıda bu konuya en azından bir destektir.Canı boğazına geldiğinde diğerleri,cehenneme git derlerken O hala masumluğunun inancıyla diğerlerine bela okumuş ve haklılığını son anda bile kelimeyi şahadeti tekrar ile dile getirmeye çalışmıştır.Anlaşılan o ki,kim mazlum ve kim zalim belli değil bu durumda herkes mazlum ve herkes zalim.Zikredenler hariç.
Ve bu durumda kötülük gerçek anlamda nedir'i sorgulamak gerekiyor.
Eger zikr ederseniz farki goreceksiniz. Eger zikretmezseniz bu iki taraftan bir kesimde olmak zorundasiniz. Zikir edemiyecek halde iseniz buyuk bir hipnozun/kandirmacinin icindesiniz.Ama Serefli Elci Musa gibi gelip o sihirbazlarin hipnozunu desifre edecek onlara gercegi gostercek yola gireceksiniz. O sihirbazlara secde ettirirsen kazanirsin firavunun secde etmesi olusmayacak onun secdesi ramak kaladir ve cok gectir amacimiz o firavunun hipnoz ettigi halki yanlis yollara iten/uyutan sihirbazlari secde ettirmek firavunu deil.
Ornegin x devletinin basbakinini firavun hipnoz etmistir.biz firavun ve sihirbazin arasinda olani bilmeyiz.firavunun medya denen cok kuvetli sihirbazi vardir.bu cagin en buyuk kandirmacasi/shiridir medya.Firavunu onun hipnoz ettiklerini desifre ederek bitirebilirsin.
Aynen Serefli Elcilerden Musa ve Harun gibi
Ama o firavun bitse bile piramidi/sistemi kalacaktir. Biz halk o piramidin en alt tabakalarindaniz eger zikir edeseniz o piramid alt tabakasindan bir tuglasini kaybetmis olur ve Piramidi en alt tabakadan yikmaya baslamaliyiz.daha basit ve daha kolay.
Firavunun sihirbazları, iman eder etmez tavır takındılar. Yani imanlarıyla şuurlaşmaları eş zamanlı idi. firavun: ben size izin vermeden iman ederseniz, sizi çaprazlamasına keserim; şeklindeki tehdidine karşı, "önemli değil dediler. İnfazını gerçekleştir. elinden ne gelirse ardına koyma.Çok çok sen bizim bu dünya hayatımızı bitirirsin; başka hiç bir şey yapamazsın" dediler.
Bizde ise, elli sene camiye gidip geldiği halde, ne diyorsan zamanı değildir diyor. Yani bizim memleketimizde, imanla tavır arsında elli seneden fazla bir zaman vardır ve ya hiç tavır takınmanın bahsi yoktur.(buna inziva'i iman da denile bilir)
selam ve muhabbet ile sizi Allaha emanet ediyorum.
Çok defa başımıza bir bela ve musibet gelinceye kadar duyarsız halde yaşıyoruz...
Sanıyorum bunda maddi bir hayat yaşıyor olmamızın etkisi var...
Yani bizi duyarsızlaştıran “Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın (!)”.. anlayışının uzantısı...
Bu anlayış nasıl girdi ise şuuraltımıza!
Ne insani ne de kültürel değerlerimiz ile uyuşuyor aslında...
Ama bazı şeyler adeta şırınga edilmiş dimağlarımıza...
insanlarla hakikatin arasına giren her şeyle savaşmak zorundayız bu yüzden...!
Musanın elindeki asa nasılki firavn'un sihirlerini yuttuysa,bizlerde elimizdeki zikr ile yeni düzenler'in tüm sihirler'ini ortadan kaldırmak için mücadele etmeliyiz...
Buda asanın içeriğini görmekle mümkün hale gelir..!
Peki nedir asanın özü?
İlmin özünü kavramak...!
kaynağını idrak etmek...!
ve dahi her an oluşanda “oku”yup, takip etmek...!
içsel ve dışsal olanı aynı anda ortaya çıkararak bireysel idrakleri yükseltmektir asanın özü..!
Selam asanın özünü fark edip tüm sihirleri yutan muslihlere olsun...
Selam fark'ı farkeden inanırlar'a olsun...
Selam manevi ve evrensel değerleri yaşatma azminde olan bilinçli dostlar'a olsun...
Değerli ibrahimizm ve mektep kardeşimiz'e açılımlar'ından dolayı teşekkür ediyorum...
Not:aşağıdaki kısa cümle tarafımdan sonradan eklenmiştir...
Elinde asa olan'ı peki nasıl bileceğiz?
Elinde asa olan Allah'a çağırır...!
Peki Allah’a çağırdığını nasıl anlarız?
Allah’a çağıran size bir şeyler dikte etmez...!
Sizde olanı gene sizin açığa çıkarmanız için kazmalar vurur...!
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma