Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bugün sizleri üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayet ise, Aliimran suresi 79. ayet olacaktır. Bu ayeti özellikle seçmemin bir nedeni var. Çünkü Allah da çok önemli bir konuda, hatta günümüzde yaptığımız büyük bir yanlışa işaret ederek, elçisinin görev ve sorumluluğu hakkında dikkatimizi çekiyor ve bakın bizlere neler söylüyor.
Aliimran 79: Allah'ın vahiy, sağlam muhakeme ve peygamberlik bağışladığı hiç kimsenin bundan sonra halkına, “Allah'ın yanı sıra bana da kulluk edin!” demesi düşünülemez; aksine, [onlara şöyle öğüt verir]: “ilahî kelâmın bilgisini yayarak ve kendiniz [onu] derinlemesine inceleyerek Allah adamları olun!”
Yüce Yaratıcımız, ben görev ve hikmet verdiğim elçilerimin hiç birisi, benimle kendisini eş tutup kendilerine, Rahmanın vermediği bir yetkiyi kullanmaya kalkıp kendilerine de kulluk edilmesini asla istemez diyor. Burası çok önemli. Hemen bir örnek verelim. Allah çok açık ve net ayetinde ne diyordu?
Zümer 44: De ki: "şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz."
Kendimize şu soruyu soralım. Allah kur’an da yukarıdaki sözleri söyledikten sonra, yine kur’an içinde şefaat yetkisini başkalarına da vermiş olabilir mi? Ya da peygamberimiz de Allahın yanında bende sizlere şefaat edeceğim der mi? Bir önceki ayetinde de bakın ne söylüyor Rahman.( Yoksa Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler?) Ne dersiniz günümüzde bizlere öğretildiği gibi, peygamberler ve din ulamaları, şeyhler, dervişler şefaatçi olabilir mi? Bakın ayette Allah, benim görev verdiğim elçim asla böyle bir şey söylemez diyor, sizce çok açık değil mi bu sözler? Yine Allah Kefh 26. ayetinde, Allah hiç kimseyi kendi hükmünde ortak kılmaz dediği halde, bizlere öğretildiği gibi, peygamberimizin de helal ve haram koyma, yetkisi vardır Allah elçisine bu yetkiyi vermiştir diyenlere inanmamız sizce normal mi?
Aliimran 79. ayeti anlamaya devam edelim. Demek ki Allahın görev verdiği hiçbir peygamber görevi, yetkisi dışında hiç bir şeyi kendisine mal ederek, insanlığa iletmez diyor. Daha da net açıklamayı yapıyor Rahman ve bakın ne diyor.
[onlara şöyle öğüt verir]: “ilahî kelâmın bilgisini yayarak ve kendiniz [onu] derinlemesine inceleyerek Allah adamları olun!”
Bu sözlerle her şey çok açık anlaşılıyor. Benim elçilerim kullarıma şunu iletmiştir diyor. Sizlere gönderdiğim ilahi kitapları topluma yayıp, anlatıp onu kendisi bizzat derinlemesine inceleyip, üzerinde düşünerek akıl ederek iman edin ki, Allahın halis kulları olasınız. Yüce Rabbim sana binlerce şükürler olsun. Ayetlerini o kadar güzel anlatıyor ve açıklıyorsun ki, anlamayanın senin söylediğin gibi ya gözlerinde perde vardır, ya da kulakları ile gönlü mühürlenmiştir.
Değerli din kardeşlerim. Rahmanın rehberine KUR’ANA sarılın, çünkü Allahın elçisi de yalnız ona sarılmıştı. Rehbere sarılan Allahın nuruyla, güneşiyle aydınlanır. Beşerin rehberine sarılan mutlaka yolda kalır. Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorsa, gelin Allahın sözlerine güvenelim. Bugün aklını kullanmayanlar, başkasının aklıyla iman edenler, geri dönüşü olmayan yola girdiğimizde çok ama çokkkkk pişman olacaklardır.
Dilerim Rabbim den, KUR’ANI rehber edinen, aklı ve fikriyle imanını güçlendiren kullarından oluruz.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
|