HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: İndirilen/Sunulan Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam ile,

yaradılış ile bizlere sunulanlar (donanımlarımız,yetilerimiz,-ebilirliklerimiz) ve yaşantımız içerisinde indirilenler ile muhattabiyetimiz,

İkisi arasında çok önemli bir fark olduğu kanısındayım, ki bu fark da bizim indirilenlere karşı tavrımız da önemli bir yer tutmalı diye düşünüyorum,

Yaradılışımızla sunulanlar bir program bir tasarım neticesidir,

İndirilenler bir sorun neticesidir,

Sunulanların ömrü tasarlananın ömrü  kadardır,

İndirilenlerin ömrü sorunlar müddetincedir,

İkisi arasındaki ortak nokta ise ikisinin de bireylere göre değişkenlik göstermesidir.

Esen kalasınız.



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam malik kardeşim,

İndirlenler söz konusu olduğunda "sorun" hala devam ediyorsa,

Yani İnsan "insan/bireyler olduğu sürece" sorun"da çözülmemişse devam mı?

misal: İnsan değişmediğine, domuzda değişmediğine göre; "etinin haramlığı" devam eder sizi doğru mu anladım. 

selamve dua ile,

rıdvan  



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam değerli Rıdvan abim,

Umarım iysindir,

Daha önce bir kaç yerde tekrarlamıştım bu cümleyi hastalık yoktur hasta vardır suç yoktur suçlu vardır, ki bu düşüncenin devamında sorun yoktur sorunlu vardır dersek hata etmiş olmayız herhalde,

Bizlere sunulanların gerekliliği ve amacı ve anlamı içinde yaşadığımız dünyanın araçları ile ortaya çıkıyor, yani içinde yaşadığımz dünya ile anlamlı hale geliyor,

Gözlerimiz göreceğimiz nesneler olmasaydı anlamsız olurdu,

Kulaklarımız işitecek sesler olmasaydı anlamsız olurdu,

Mesela birey ergen yaşa gelinceye dek bedenindeki bir çok yerin ne işe yaradığını anlayamaz,

Dolayısıyla ses ve kulak bir anlam, sorun ve çözüm bir anlam, ses giderse kulak kulak giderse ses anlamsız olur, dolayısıyla inirilenler çakan şimşek gibidir nur gidi değildir, yıldırımın aydınlığı kadar aydınlık olursak karanlıklara giremez karanlık noktalarımızda hep durakalırız, ama yıldırımın çaktığı yerdeki nuru görür ve çerağ gibi olursak umulur ki aydınlık yüzlerden oluruz,

 

Bu "yaratıcının tarzı"'dır diye düşünüyorum, ki aynı tarz ile yaratıcının bir çözüm olarak indirdiklerinde o çözümler sorunlar ile çözüm oluyor,

Şahsım adına domuz etinin haramlığı veya helalliğinin üzerimde hiç bir etkisi yok, ne domuz hayvanı görmüşümdür ne de domuz eti yemek veya yememek çelişkisinde büyümüşümdür, lakin bu emir domuz eti kültürünün içinde olan insanlar için anlamlı olur ve o zaman da yasak olduğunu düşündüğümüz şeyin illeti daha da anlaşılır kansınındayım,

Bir kaç budist arkadaş ile inek ve domuz kıyaslaması yapmıştık, kendilerinin inek hayvanının tarımsal amaçlardaki yararlılığı ve bir çok fayda zarar ilişkisi açısından bu hayvanı yemediklerini öğrenince bana sen neden domuz yemiyorsun diye sormamaları için içimden dua ediyordum ama kendim de kendime sormadan edemiyordum ve verebileceğim tek cevabım vardı o da HARAM, başka da bir amacı bir anlamı fayda ve zarar ilişkisi yoktu,

Yukardaki iletimi gönderirken bu mahrumiyet ile ilgili de birşeyler yazacaktım belki daha iyi ifade edebilirim diye ama eksik olmayasın sorun ile meramımı daha da netleştirmeme vesile oldun,

Domuz etinin veya bir başka yasağın hangi soruna hangi çözümü getirdiğini bilmez ve buna rağmen bu bilinmezlik içinde bu yasağı sürdürüsek, hem yaratıcıyı hem de kendimizi farklı bir konuma sokarız ki oda kanaatimce,

Yaratıcı; ben yap diyorsam yapacaksın otorite kaygısı güden ve insanlara kendisinin emirlerini sebep sonuç aramdan uygulatarak egosunu tatmin eden, 

 

Yaratılanı da yaptıklarının idrakinde olmadan iş gören, kendisine sunulanların hakkını vermeyen yani kendisine üflenen ruhu kullanmayan adem öncesi varlık konumuna sokarız,

Geçenlerde bir kardeşimizin geçmiş senelerde bir sorusunu okudum, bazen sorular cevaplarda  çok daha önemli oluyor,

"İsanın yahudilere haram kılınan bazı şeyleri helal kıldı, bir peygamber gelse sizce bize haram kılınan neleri helal kılardı"

Müslümanlara haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere gönderildim, onların işlediği bazı suçlar neticesinde bir ceza olarak bunlar haram kılındı, olamaz mı?

İnsan başlarken nelere sahipse kurtuluşu içinde onlar yeterlidir, daha sonra insana indirilenler başlarkenki sahip olduklarından üzerlerini örttüklerinin açığa çıkarılması için hatırlatmalardır bu hatırlatmalar mesajın evrensel olan yani bütün evrende her bir bireye sunulanların hatırlatılması idi, bir de bu bütünlük içerisinde direk muhattap olan topluluklara sunulan çözümler yer alıyordu bu indirilenler içerisinde, ve tabi aynı zaman da bu bireylerde istenilen değişikliği gerçekleştirecek çeşitli uygulamalar, ama bunların hepsi bireyler, sorunlar ile sınırlı idi,

İnsan ve domuz aynı ama münasebetleri ve birbirlerinde uyandırdıkları etkiler farklı ise aradaki düzenlemelerde değişir lakin münasebetler aynı ise düzenlemede aynı kalacaktır (Domuz eti haram mıdır değil midir tartışmasına girmeden benim açımdan meselenin mantığını söylemek için yazıyorum)

Yaratıcının tarzının bu olduğunu düşünmüyorum, ve sunulanlarımızda karşılığını bulamadığımız yasakların da dönemsel olduğu kanısındayım,

Domuz eti yememek bizim için herhangi bir çözü ve düzenleme değildir, bana bunun ne olumlu ne de olumsuz bir karşılığı vardır.

Domuz eti yemeyenler kendilerine bu yasağı anlatan yazılı bir emir gelmeseydi, yememek için de bir sebepleri olmayacaktı.

İkinci bir nokta ise şurası sorun ve bireyler ve aralarındaki ilişkiler aynı ise bu soruna sunulan çözümler gene değişebilir zira insanı etkileyen bir çok değişken vardır bunlar göz önüne alınarak yeni uygulamalar getirilebilinir, zina edene 100 celde meselesindeki gibi kadın var erkek var ve aralarındaki münasebette aynı bu soruna yönelik de dönemsel çözüm değiştirilmelidir ki kanaatimce indiği dönemde bile bireyler üzerinde farklı uygulanmıştır ( suç yoktur suçlu vardır) fakat yaratıcı sadece o soruna çözüm babında bir ışık tutumuş suçluya değil suça yönelik bir uygulama vermiş bir yıldırım çakmış ve kanaatimce elçi de bu ışıktan o soruna bir nur uzatmıştır, bu gün hala var olan kadın erkek ve aralarındaki ilişkide ortaya çıkan zina sorununa 100 celde değil farklı bir uygulama getirilmesinde bir mahsur yoktur düşüncesindeyim,

genel düşüncelerim yukarda belirttiklerimdir,

Esen kalasın,

Saygılarımla



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim



Selamlar,

Yahudilere Allah bir şeyi haram kılıp sonra Müslümanlara helal kılma olayı, Yahudilere resulleri aracılığıyla gönderilen ayetle haram kılma şeklinde değil, Yahudilerin dinde aşırı giderek kendilerine haram ettikleri şeyleri kast ederek, “…Aşırılıkları yüzünden onları böyle cezalandırdık…” şeklinde Kur’an’da yer aldığını düşünüyorum.

 

Yani Allah değil, Yahudiler kendi kendilerine o haramları koymuşlardır. Kur’an’da bu şekilde yer almasının nedeni Kur’an’ın üslubundan kaynaklanıyor.

 

Kur’an’da haram/yasak edilen ve/veya helal/serbest edilenlerin 1400 yıllık zaman süreci boyunca süre gelen muhtemel uygulamalarını birde hayal ederek meseleye bakmak gerekir diye düşünüyorum…

 

Örneğin evlatlıkların evlat hükmünde devam ede gelen bir gelenek olduğunu düşünsek, miras kavgaları anlaşmazlıklar vs. yada Müslümanlar domuz besleseydi, şimdi dünyanın yarısına yakını domuz besliyor ve domuzla besleniyor, birde Müslümanlar dahil olsaydı düşünün gerisini?!...

 

 

Selam ve dua ile.





__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selamlar İbrahim abi,

Öncelikle geçmiş olsun diyelim ve umarım arkadaşınız ameliyat sonrasında iyileşme süresini kısa zamanda atlatır ve güzel mesailerinize devam edersiniz :),

İsa'nın sözü ve yahudilerin durumu ile ilgili bu okuma bana da makul geliyor, lakin bu durum yazının ifade etmek istediklerini değiştir miyor,

İnsan yaratılırken, varlık sahnesine gelirken nelere uzak nelere yakın ise evrensel olanlar bunlardır.

İnsan'ın yaşam serüveni devam ederken yapılan müdaheleler ise o dönem, o an, o coğrafya vs. bağlantılı geçici uygulamalardır,

İnsan doğarken domuz etine karşı anti-pati ile doğmuyor, ( domuz eti ile ilgili farklı okumalar da mevcut fakat ben tek tek ayetler üzerinde değil meselenin temeli üzerinde konuşmak istiyorum)

Farklı sebeplerden böyle bir yasak konulmuş olabilir ama bu insanlığın yaradılışını değiştirmez sadece davranışlarını değiştirir ki bu da belirli zamanlar için geçerlidir, insan'a gerekli donanımları yükleyen yaratıcı en güzel şekilde var ettiği bu varlıktaki eksiklikleri indirdikleri ile tamamlamaz, zira o bu varlığın gereksinim duyduğu alt yapıları eksiksiz bir şekilde yüklemiştir, O'nun müdahalesi insanlara rahmet mahiyetinde dönemsel şartlar için dikkat çekmek ve başlangıç noktaları göstermektedir, aynı düşünce toplumsal,hukuksal düzenlemeler için de geçerlidir, nüsuklar içinde geçerlidir,

Aslolan başlarken nelere sahipsek yaşarken onlara sadık kalmamız, süreç içerisinde farklı uygulamalar mümkündür ama bunlar süreç kadardır.

Esen kalasın

 



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
bisaniye
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 19 haziran 2007
Yer: Nauru
Gönderilenler: 97
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bisaniye

selamlar

(bir başka sitede ilettiklerimden alıntıdır.)

"hiçbir zaman hiçbir yaratılmışlar olarak tamamıyla aynı şeyleri göremeyecek ve aynı anlamı o görüp baktğımız aynı şeyden çıkarmayacağız.
aynı anlamı çıkaramayacaksak nasıl ve niçin anlaşalım ki.?"

Yukarı dön Göster bisaniye's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bisaniye
 
bisaniye
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 19 haziran 2007
Yer: Nauru
Gönderilenler: 97
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bisaniye

ilettiklerimden alıntılarımdır...

"Ben dedim ki”hiçbir zaman hiçbir yaratılmışlar olarak tamamıyla aynı şeyleri göremeyecek ve aynı anlamı o görüp baktğımız aynı şeyden çıkarmayacağız.”
Bunun delili ;bakınız ayetler aynı, ama aynı ayetler hakkında kaç farklı meal ve tefsir bulunmakta.
Ben diyorum ki anlamlar görecelidir.
siz bir kısmından yakalarsınız parçayı (bir veya bir kaç yönünü görürsünüz)bizler veya başkaları daha farklı yönlerini de yakalayıp görebiliriz.

Neden?

Çünki sizin benliğinizi (bilinç) oluşturan olaylar farklı idi.Bizlerin ki veya diğerlerinin ki daha farklı olacaktır.Çünki o ana kadar yaşadıklarımız farklı.Kimsenin aynı şeyi anlamasını beklemiyoruz.Taa ki aynı şeyleri birbirimize tekrar tekrar anlatıp, veya yakın izlenimleri içeren sağlam (güvenilir) bağlar (izler) oluştutruncaya kadar birbirlerimizde.Bilmem anlatabildim mi!

-ikimiz de aynı stadda aynı maçı seyretsek dahi bir pozizyon hakkında ihtilafa düşeriz.
Çünki koltuklarımız farklı,(yani bakış açılarımız farklı.Şöyle de anlatabilirim sanırım.Önünüze bir çiçek saksısı koyalım ve sizi onun önüde bir yere oturtalım ve yanınıza da bir başka arkadaşa bir iskemle koyalım ikinizde aynı mekanda yan yana aynı saksıya aynı mesafeden bakıyor bulunun, ben o saksının arkasına öyle bi şey gizliyim ki sizin açınızdan görünemez olsun.:), Ancak yan tarafta oturan arkadaşın açısından görünsün.Ve sizin bundan haberiniz olmasın
ve ben ikinize de sorayım saksınıın ardın da ne var diye? sizin cevabınız ile arkadaşınızın cevabı çelişir.Çünkü saksının bedeni sizin açınızdan arkasındakini gizlemiştir.Bu bir yönü olayın

İkinci yönü;ikinizi de aynı iskemleye aynı saksıya farklı zamanlarda oturtalım, ve bu arada arkadaki saklı şey alınmış olsun.Siz görün bu sefer arkadaşınız göremesin o şeyi.Size sonra sorulsun ne vardı arkada diye.Bakın gene çeliştiniz arkadaşınızla

üçüncü yönü;bu seferde aynı saksıya aynı zamanda,aynı hizadan baktıralım saksıya, ancak sizin sandalyeniz bir kaç metre daha geride olsun.Şimdi ne gördüğünüzü soralım ikinize de,O saksıyı gördü ya siz ne gördünüz (arkadaşın kafa ve gövdesini tabi : -espiriydi kusura kalmayın-, ikinizinde önünde başka engel olmadığını varsayalım saksıdan başka, gene saksının bedeninin elverdiği ölçüde mesafeden kaynaklanan bakış açıları farklılaştığından görülebilen alanlarınız ve vereceğiniz cevaplar da farklı olacaktır.

dördüncü yönü;…beşinci yönü;… Birbirimize göre bilmem kaçıncı yönü;…

Şüphesiz ki Övülmeye layık, eşi ve benzeri olmayan,kendisi de hiçbir şeye muhtaç olmayan,Rabbi Zülcelalimiz Hz.Allah CC. ne dir övgümüz.Bizlere düşen edrake vesile (sebepler->sonuçlar arasında aracı zemini oluşturmaktır etki alanlarımız çerçevesinde) olmaktır, Yüce Rabbimizi ve kullarına yaptırdıklarını, kendimiz ve diğerlerinin algılamasına vesile olmaktır ve istesek de istemesekte bunun bir parçasıyız,hepsi bu kadar..."

 

Vallahu Semiun Alim

Yukarı dön Göster bisaniye's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bisaniye
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam bisaniye kardeşim,

Umarım iysindir, farklı bir başlık altında uygun bir konu başlığı altında söylediklerini değerlendirsek daha güzel olur kanaatindeyim, söyleyeceklerin ve söylediklerinin arada kaybolmasını istemem,

Konu başlığı ile dolaylı alakalı yazdığım bir ileti linkini de asayım bu arada,

http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=5969&PN= 1&TPN=8



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
bisaniye
Groupie
Groupie
Simge

Katılma Tarihi: 19 haziran 2007
Yer: Nauru
Gönderilenler: 97
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bisaniye

Allah razı olsun cümlemizden

vaktin müsait, diğer şartların da müsait olduğu ölçüde

inşallah anladıklarımı paylaşmak isterim sabır ile aklı selim sahibi dostlar ile.

 

Yukarı dön Göster bisaniye's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bisaniye
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

tarihsellik konusunun farklı bir şekilde işlenmesi..

bundan binlerce yıl önce yaşamış ve çok başarılı olmuş bir doktorun o zamanki hastalarına yazdığı reçeteleri toplu halde elimize geçirsek...

bu bugün için gereksiz ve yararsız bir veri mi dir bizim için...

elbetteki hayır...

hele bu gün yaşayan bir doktor için çok değerli bir veridir bulgudur istifade edeceği yararlanacağı bir kaynaktır...

ama doktor hiç bir zaman oradaki reçeteyi aynen bugünkü hastasına yazmaz...

ondan çok istifade eder...

ama bu daha çok genel prensipleri yakalama ve o zamanki tedavi usullerini öğrenme anlamında olur...

farkedilen genel prensipler ışığında bu günkü hastalarına pek çok reçete yazar ve tedavi eder...

ama bu reçetelerle  eski reçeteler arasında çok fark vardır...

doğru olan yani olması gereken de budur...

hastalık yoktur hasta vardır sözü burada da doğruluğunu gösterir...

kuran incil tevrat eski doktorların kendi toplumları için yazılan reçeteleridir...

bunlar bu gün için çok değerli ve istifade edilecek verilerdir...

o doktorlar bu gün olsaydı neler reçete ederlerdi sorusu da bu konunun en değerli sorusudur..

cevabını hep birlikte aradığımız bir soru...

bazıları yeni bir reçete yazmaya gerek yok diyor...

durumumuza en çok uyan bir reçeteyi aynen uygulayalım...

kuran kıyamete kadar bütün insanların bütün hastalıklarına yeterli ilaçları aynen vermiştir...

bize düşen bir eczacı gibi uygun ilacı bulup vermemizdir...

diyor...


bazıları da...

hayır bize düşen eczacılık değil doktorluktur...


yani o ilaçlar ve tedavi usulleri o zamanki değerli doktorların değerli ve faydalı ilaçlarıydılar...

bizler onların tedavi anlayışlarını ana prensiplerini anlamamız çözmemiz gerekir...

neyi neden yaptıklarını iyice anlarsak artık her sorunumuza en doğru çözümü bulabiliriz...


diyorlar...


bende öyle...

ama eğer yeni ve daha iyi bir çözüm bulamadıysak


 eski çözümleri aynen uygulayabiliriz de diyorum...








__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats