Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm! Değerli Kardeşlerim
Örtünme konusu ile ilgili yapılan tartışmalara yararlı olacağını düşündüğüm bir çalışmayı bilgilerinize sunmak istiyorum.
Nur; 30:” Kul lil mu’miniyne yeğuddu min ebsarihim ve yahfezu fürucehüm zâlike ezkâ lehüm innâllahe Habiyrun bima yasneun;”
”Mümin erkeklere söyle: bakışlarının bir kısmını kıssınlar.Irzlarını/bellerini korusunlar.
Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz Allah, sizin yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Nur; 31:” Ve kul lil mu'minati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdiyne ziynetehünne illâ ma zahere minha vel yadribne bi hümurihinne alâ cüyubihinn ve la yübdiyne zinetehünne illâ libüuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebnaihinne ev ebnai büuletihinne ev ıhvanihinne ev beniy ıhvanihinne ev beniy ehavatihinne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne evittabiıyne ğayri ülil irbeti minerricali evittıflilleziyne lem yazheru alâ avratin nisa’ ve la yadribne bi ercülihinne liyu'leme ma yuhfiyne min ziynetihinn ve tubu ilellahi cemiy’an eyyühel mu'minune lealleküm tüflihun;
Mümin kadınlara da söyle:
Bakışlarının bir kısmını kıssınlar.
Irzlarını/ eteklerini korusunlar.
Ziynetlerini -görünenler hariç- açmasınlar.
Örtülerini/ başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar.
Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler:
Kocaları,
Yahut babaları,
Yahut kocalarının babaları,
Oğulları, yahut kocalarının oğulları,
yahut kardeşleri,
yahut kardeşlerinin oğulları,
yahut kadınlar,
yahut ellerinin altında bulunanlar,
yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar,
yahut kadınların avretlerini/ cinsel organlarını henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar.
Süslerinden gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar.
Ey Müminler, hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.
Görüldüğü gibi bu ayetlerde iffet kuralları, kapsamı ve istisnaları ile açıklanmıştır.
Ancak, bu konu kapsamında değerlendirilmesi gereken bir istisna daha vardır.
Bu istisna da Nur suresinde 60.ayetinde belirtilmektedir. Bu istisnanın ne olduğunu görürsek Nur 30 ve 31. ayetleri daha sağlıklı değerlendirebiliriz.
.
Nur; 60:” Vel kavaıdü minen nisaillatiy la yercune nikahan feleyse aleyhinne cünahun en yeda'ne siyabehünne ğayre müteberricatin bi ziynetin, ve en yesta'fifne hayrun lehünn vAllahu Semiy’un Aliym;
“Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlâttan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, her şeyi işitir, her şeyi bilir.”
Bu ayette, ziynetlerini açığa vurmama talimatından müstesna kılınan kimseler bildirilmiştir.. Ama ne gariptir ki kendilerine bu imkân sağlanmış olan kadınların çoğu, Yüce Allah’ın verdiği bu ruhsattan yararlanacakları yerde gençlerden daha fazla örtünmektedirler.
Yukarıdaki istisna dışında kalan mümin kadınların örtünmelerine ilişkin hükümleri içeren Nur suresinin 31. ayetini inceleyelim.
Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarından bir kısmını kıssınlar.
30. ayette mümin erkeklere de aynı talimat verilmiştir.
Yasaklanan, bakışların tamamı değil, bir kısmıdır, bazılarıdır.
Bakışlardan bir kısmının, davetkâr, tahrik edici, şehvet uyandırıcı bakışlar olduğu anlaşılmaktadır.
Hem kadının, hem de erkeğin, fıtratlarında var olan arzuları uyandırarak şehvete dönüştürecek tarzda birbirlerine bakmamaları, iffetlerini korumaları gerekmektedir. Bu arzuları uyandırmadan birbirlerini görmelerinde ise sakınca yoktur.
Âl-i Imran;14:” Züyyine linNasi hubbüş şehevati minen Nisai vel beniyne vel kanatıyril mükantareti minezzehebi vel fiddati vel haylil müsevvemeti vel en'ami vel hars* zâlike metaul hayatid dünya* vAllahü ındehu husnül meab; Kadınlardan, oğullardan, kanrat kantar altın ve gümüşten, salma atlardan, davarlardan ve ekinden şehvetli bir düşkünlük insanlara süslenmiştir.Bunlar en aşağı hayatın meta’ıdır Ve Allah’a ;varılacak yerin en güzeli O’nun indindedir.
Görüldüğü gibi Âl-i İmran suresinin 14. ayetinde erkek ile kadın arasındaki çekim, her ikisinin de fıtratlarında olduğu için, sürekli bakışların bu arzuları uyandırması kuvvetle olasıdır.
Irzlarını/ eteklerini korusunlar.
Yani, zina ve zinaya uzanan hareketlerden kaçınsınlar.
Ziynetlerini -görünenler hariç- açmasınlar.
Ziynet; Kur’an dilinde, güzelleştirmeye, güzel ve çekici göstermeye, hoşlanacak hâle getirmeye yarayan süs demektir. Nitekim dinimizde de bir takım süs eşyalarına “ziynet eşyası” denilmektedir.Ziynet Kur’an’da hem olumlu hem de olumsuz olarak bu anlamda kullanılmıştır.
En’âm; 43:” …ve zeyyene lehümüşşeytanu ma kânu ya'melun;”
Enfal; 48:” Ve iz zeyyene lehümüş şeytanü a'malehüm…”
Bu ayetler; Şeytanın, inkârcılara, kendi kötü amellerini güzel-hoş gösterdiğini bildirmektedir.
Kasas; 79:” Feharece alâ kamihi fiy zinetih…”
Karun’un, kavminin karşısına ziyneti ile çıktığını bildiren bu ayet, “Ziynet”in olumsuz anlamda kullanılışına birer örnektir.
Alemlerin Rabb’i olan Yüce Allah:
Hucurat; 7:”… lakinnAllahe habbebe ileykümül iymane ve zeyyenehu fiy kulubiküm…”
İmanı müminlere sevdirerek kalplerini süslediğini;.
Fussılet; 12:”… ve zeyyennes Semaed dünya Bi mesabiyha ve hıfza…”
.
Mülk; 5:” Ve lekad zeyyennes semaeddünya bimesabiyha…”
Bu iki ayette gökyüzünün kandillerle süslendiğini;.
Ta Ha; 59:” Kale mev'ıdüküm yevmüzziyneti…”
Musa peygamberin ,Firavun’un büyücüleriyle buluşma gününün “ziynet günü” olmasını istediğini bildiriyor.
Yukarıdaki dört ayetde de “ziynet” olumlu anlamda kullanılmıştır.
Kehf; 46:”El malu vel benune ziynetül hayatid dünya…”
“Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür.”
Bu ayet de, hem ziynet sözcüğünün kapsamını belirtmekte ve hem de Arapların ziynet sözcüğüne nasıl bir anlam yüklediğini en iyi şekilde anlatmaktadır.
Nur;31ci ayette, kadınlardan namahrem olanlara göstermemeleri emredilen ve ayaklarını yere vurmak suretiyle belli etmemeleri istenen “ZİYNETLER”, bilezik, kolye, küpe, halhal, hızma, pazubent ve gerdanlık gibi takılar mıdır?
Bu ayetteki “ziynetin” bu çeşit takılar olduğunu varsayalım.
Allah’ın; “Ziynetlerini -görünenler hariç- açmasınlar “ifadesinden, esasında kadınların takı takmalarını uygun gördüğü bildirilmiş olmuyor mu?.
Alemlerin Rabb’ı olan Yüce Allah, hem takı takılmasını sakıncasız görecek, hem de takıların saklanmasını isteyecek.
Takı, göstermek için takılır. Görünmemesi gereken takının herhangi bir anlamı olabilir mi?.
“ziynet” sözcüğünden, takı türü eşyaların anlaşılması, ayetin bütünselliği açısından da mümkün müdür?
Kadınların taktıkları süs eşyaları, cinsel tahrik unsuru olmaktan çok gururlanmak, büyüklenmek, hava atmak amacı ile takılan eşyalar değil midir?
Bu tür gururlanmanın, büyüklenmenin, hava atmanın, böbürlenmenin, önüne geçilmek istenseydi, ziynetlerin herkesten saklanması emrinin verilmesi gerekmez miydi?
Ayette kadınların ziynetlerini diğer kadınların yanında açabilecekleri ifade edilmiyor mu?
Rabbimiz Olan Yüce Allah;
A’râf; 31: “Ya Beniy Ademe huzu ziyneteküm ınde külli mescidin ve külu veşrebu ve la tüsrifu inneHu la yuhıbbul müsrifiyn;”
A’râf; 32“Kul men harrame ziynetellahilletiy ahrece li ıbadiHi vettayyibati miner rızk kul hiye lilleziyne amenu fiyl hayatid dünya halisaten yevmel kıyameti, kezâlike nufassılul ayati li kavmin ya'lemun;”
“Ey Âdemoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.”
“ De ki: Allah’ın kulları için çıkardığı süsü, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş? ...”
diyerek, takı türünden olan ziynetlerini, kadın-erkek herkesin mescit gibi en kalabalık yerlerde teşhir etmelerini istememiş midir?,
Burada altın ya da gümüş gibi bir istisna getirmiş midir?, Kısıtlamış mışdır?
Nur;31ci ayette, kadınlardan namahrem olanlara göstermemeleri emredilen ve ayaklarını yere vurmak suretiyle belli etmemeleri istenen “ZİYNETLER”, bilezik, kolye, küpe, halhal, hızma, pazubent ve gerdanlık gibi takılar mıdır? Yoksa başka şeyler midir?
|