Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Allah her seye kadirdir ifadesi Kuran'a ait olan bir ifade, cok kez tekrar edilmistir.Allah'in isimleri hakkinda ilhada sapanlarin takintilari bu gercegi gormezden gelmemiz icin bir mazeret olamaz.
Allah'in hakkinda sorulan bu sorulari da onlara tatminkar cevap aramalari da cok anlamsiz buluyorum.
Kuran'da Muhammed'e yapilan ikazlarin bu tarz polemiklerden uzak durmasi yonunde oldugunu unutmayalim.
Allah'in bes kenarli ucgen yapmaga gucu yetermi? bunlar komik ifadeler. Ucgen,daire vs tanimi insana aittir. Insan var olanlara isim vermistir. Koseleri olana, kure-globe(Latince kokenli)-sphere(yunanca kokenli)denmezki zaten bu kelimenin anlami yuvarlak kutledir.
Allah dilerse farkli bir evren yaratabilir mi ? Belkide yaratmistir bilmiyoruz.
Ben Allah'in herseye gucu yeter ve her seyi yerli yerince yapar anlayisini kendim icin yeterli buluyorum ve dananin altinda buzagi aramaya yeltenmiyorum.
Aslinda inanci, mutlak olarak akil isletmenin sonucu gibi goremeyiz. Aklin teslimiyyeti gerceklestiginde iman olur. Inanmayan cok akilli insanlarin oldugu bir gercek. Muhammed'in toplumundaki en kafasi calisan kimselerin ona karsi saflarda yer aldigini ve mevcut topluma gore cahil gorunen bir cok kimselerin Muhammed'i destekledigini unutmayalim. Bu inananlar matematik hesaplari yaparak veya felsefi yontemler kullanarak iman etmis degillerdi.
Iman ve inkar acisindan Allah'in mudahelerini iyi kavramaliyiz. Kuran seyirci bir Alah anlayisi sunmamaktadir. Inancta ve inkarda bile mudaheleler soz konusudur. Allah hakedenin kalbine imani yerlestiriyor, haketmeyenin de kalbini muhurluyor. Ayrica Allah olaylarin akisina da mudahele de bulunuyor. Ornek olarak Enfal 42,43,44
Allah her seye kadirdir ifadesi Kuran'a ait olan bir ifade, cok kez tekrar edilmistir.Allah'in isimleri hakkinda ilhada sapanlarin takintilari bu gercegi gormezden gelmemiz icin bir mazeret olamaz.
Allah'in hakkinda sorulan bu sorulari da onlara tatminkar cevap aramalari da cok anlamsiz buluyorum.
Kuran'da Muhammed'e yapilan ikazlarin bu tarz polemiklerden uzak durmasi yonunde oldugunu unutmayalim.
Allah'in bes kenarli ucgen yapmaga gucu yetermi? bunlar komik ifadeler. Ucgen,daire vs tanimi insana aittir. Insan var olanlara isim vermistir. Koseleri olana, kure-globe(Latince kokenli)-sphere(yunanca kokenli)denmezki zaten bu kelimenin anlami yuvarlak kutledir.
Allah dilerse farkli bir evren yaratabilir mi ? Belkide yaratmistir bilmiyoruz.
Ben Allah'in herseye gucu yeter ve her seyi yerli yerince yapar anlayisini kendim icin yeterli buluyorum ve dananin altinda buzagi aramaya yeltenmiyorum.
Aslinda inanci, mutlak olarak akil isletmenin sonucu gibi goremeyiz. Aklin teslimiyyeti gerceklestiginde iman olur. Inanmayan cok akilli insanlarin oldugu bir gercek. Muhammed'in toplumundaki en kafasi calisan kimselerin ona karsi saflarda yer aldigini ve mevcut topluma gore cahil gorunen bir cok kimselerin Muhammed'i destekledigini unutmayalim. Bu inananlar matematik hesaplari yaparak veya felsefi yontemler kullanarak iman etmis degillerdi.
Iman ve inkar acisindan Allah'in mudahelerini iyi kavramaliyiz. Kuran seyirci bir Alah anlayisi sunmamaktadir. Inancta ve inkarda bile mudaheleler soz konusudur. Allah hakedenin kalbine imani yerlestiriyor, haketmeyenin de kalbini muhurluyor. Ayrica Allah olaylarin akisina da mudahele de bulunuyor. Ornek olarak Enfal 42,43,44
bir müddettir ateistlerin deistlerin ve mürtedlerin bulunduğu forumlarda bulunuyor
soru ve sorunlarına kafa patlatıyorum...
kadiri mutlak ve alimi mutlak olan tanrı anlayışı ile dünyada kötülüklerin olabilmesini ve insanında sorumlu olabilmesini bağdaştırmakta zorlanıyorlar...
bu konularda sayfalar dolusu yazılar ve düşünceler yazılıyor...
benim düşüncelerim buralardaki yazışmalardan bende kalan fikirlerin birer parçasıdır...
imanın hakikatine ulaşmış kişiler için bu konular yavan ve anlamsız gelebilir...
şahsen ben bu konuda da kendimi baya bir gerilerde görüyor ve kendimi ve başka akılları da tatmin edecek cevabları aramaya devam ediyorum...
selamlar...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Abdurrahman kardesim, nezaketiniz icin tesekkur ederim.
Asim kardesim , sizede tesekkur ederim, cok sukur iyiyim, umarim sende iyisindir. Kardesim icinde bulundugun ortamdan oturu, bazi konularin on plana cikmasini anliyorum. Rabbim hepimizin imanini pekistirsin, kalbimizi sevgisiyle doldursun. Imanin hakikatine ulasip isi garantiye almak kimse icin mumkun degildir, yasam surdukce risk devam etmektedir.
Kardesim hidayet bazi sorulara cevap bulmakla gerceklesmiyor. Mutlak hidayet tamamen Allah'in kontrolu altindadir. Allah kimi hidayete layik gorurse ona lutfediyor. Allah'in kimlere nicin hidayet ettigi ise Kuran'da degisik izahlarla detaylandirilmaktadir.
Kuran mekke musriklerinin Allah'siz bir yeryuzu tasarimlarina yapilan mudaheledir. Yaratmis ve zaman icinde olacaklari takdir ederek kendi kosesine cekilmis, atadigi kutsal alt birimleri bulunan bir Allah inanci tasimaktaydilar. Onlar insanin yasaminin onceden belirlendigi uzere gelisecegini, her seyin dehrin-zamanin etkisi ile olustugunu iddia etmekteydiler. Bu tarz inanc sadece onlara mahsus degildi, dunyanin her kosesinde insanlar degisik isimler altinda bu inanci paylasmaktaydilar. Kuran bu inanci reddeder ve her insanin dogru ve yanlisi secebilme ozgurlugu bulundugunu soyler. Kuran pasif insan ve pasif Allah inancini onaylamaz. Insandaki gidisata gore Allah ona mudahelerde bulunur, hidayeti hakedene hidayeti,delaleti hak edene delaleti sunar. Bu hakedisin ipuclari verilmekle birlikte, detayli matematiksel bir formulu bize sunulmamistir. Hic tasavvur edemedigimiz kimselerin dogruya yoneldigini veya tersinin gerceklestigini gormekteyiz. Muhammed'in muhataplari icinde kesin likle ona destek vermesi umulan bazi kimseler onun en azili dusmanlari olmustur. En azili dusmanlarindan bazilari hic umulmayan bir anda ona istirak etmislerdir. Bunlara yonelik bazi tahminler yurutebilsekde, kesin sebebleri bilmemiz mumkun degildir. Unutmamak gerekir biz insaniz onun her uygulamasinin hikmetini kavrayamayabiliriz.
Degerli kardesim Allah'in herseye kadir olmasina ve ilmiyle herseyi kusatmasina yonelik olarak getirilen olumsuz argumanlari samimi bulmadigimi yazmistim. Allah her seye kadirse kendini yokedebilirmi gibi sorular yoneltebilen kimselerin art niyeti ortadadir. Bu gibi sorular insan tasavvurundaki bir Tanri anlayisindan dogmaktadir. Efkarindan intihara tesebbus eden bir tanri olsa olsa mitolojik dinlerde bulunabilir. Kendisine es,arkadas aile edinmek isteyen yalnizliktan bikmis bir tanri da hakeza bu tarz inanclarin urunudur.
Kuran eksiklikten munezzeh bir Allah tanitmaktadir.
eğer sorumlu isem bana belli bir özgürlük verilmiş demektir...
bu mantıken böyle olmalıdır...
sorumluluk özgür olmayı gerekli kılar...
eğer özgür değilsem sorumlu da olamam ...
tanrı hesab soracağını söylüyorsa belli bir özgürlüğü de veriyor demektir...
buraya kadar bir sorun yoktur umarım...
tanrı bilgili ve kudretlidir...
bilinebilecek her şeyi bilir ...
bilinmesi mümkün olan bilgiye konu olan zerreden küreye evrenin en ücra
köşelerine kadar tüm varlık onun bilgisi dahilindedir...
insanların düşüncelerini kalplerindekini bilir...
her an yeni bir iştedir...
evrenle ilşikisi süreklidir...
sürekli yaratır öldürür yaşatır imtihan eder mehil verir merhamet eder
acır esirger gazablanır bağışlar yüceltir alçaltır sabreder kurulan
tuzakları bozar sever sevmez hazırlar ...
kullarına sürekli bir yeni bir an yazar hazırlar...
hep onların sonunun iyi olması için planlar yapar ve uygular...
iyileri sever ve onlara klavuzluk ederek doğru yola ulaştırır...
kötüleri sevmez onları kendi halinde bırakır...
kimseyi kötülüğe itmez yapan kendi isteğiyle yapar ve cezaya hak kazanır...
iyiliğe iteler yapana destek olur...
kötülüğe razı değildir ama ille kötü olmak isteyene zorla engel olmaz...
dileseydi buna engel olur kimseye kötülük işletmezdi...
fakat kötülüğün tamamen engellenmesi demek özgürlüğün kalkması demektir...
bu durumda sorumlulukta kalkar...
kötülük engellenmediğine göre özgürlük vardır...
dolayısıyla sorumlulukta vardır...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
allah cisim (şekilli) kabul edildiğinde şunu sorsam: allah yer içer mi ve tuvalet yapar mı. bizim büyük küçük abdest dedimiz yani. eğer bu olmaz derseniz. buna dair deliliniz var mı. bu dediklerimin olması onun ilahlığına uymaz mı? uymassa neden uymaz? böle olmuş olsa onun ilahlığını red mi edeceksiniz? fakat bu sorularıma; allahın cisim oldunu kabul ettiğinizi varsayarak cevap verin. ben allaha cisim diyorum.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Sayin Kursat iddialariniza cevap yazabilmem icin neleri referans aldiginizi bilmem gerekir. Ben hangi temeller uzerine bu iddialarinizi ortaya koydugunuzu anlayabilmis degilim.
Asim kardesim dusuncelerinize saygi duyuyorum. Sevgili kardesim irade konusu ekollerin elinde karmasik bir hale sokulmus ve bazi ekoller bunlarin sonucunu, siradan halka iman ilkesi olarak sunmuslardir. Bu karmasik mirasin formulleriyle bu konu acikliga kavusmaz. Sizin ifade ettiklerinizde bugune kadar gelenlerin disinda yeni ifadeler degil.
Benim ifade etmek istedigim, bu konu zorlamalarla Kuran'in konusu haline getirilmistir. Kuran'i kendi uslubu icinde okuyan bir kimse icin bu hususta herhangi bir sorun yoktur. Kuran disinda belirlenen anlayislara ondan deliller aramak cok sacmadir. Bazi kimselerin ucuk kacik ifadelerine ne Kuran ayetleriyle nede bilimsel bulgularla cevap vermeye calismak dogru bir davranis degildir. Kuran muslumanin sahip olmasi gereken bilinc dogruya meyilli zihinlere isik tutmaktir. Allah'in vurdugu kilidi biz acamayiz. Allah'in kalblerin acilmasi icin uyguladigi kombinasyonlar matematiksel olarak izah edilemez. Insan yasadigi fiziksel alemin kurallari ile sinirlidir, o halde herseyin sadece sinirli imkanlarin bulundugu bir alemde anlasilmasini beklemek dogru gorunmemektedir.
Yasadigimiz ortamdaki en gelismis konumundaki haliyle dahi insanlik hikaye anlatim sunumundaki "az gittik uz gittik, dere tepe duz gittik bir de arkamiza baktik ki bir arpa boyu yol gittik" esprisine cok uygun dusmektedir.
Bazi kimselerin aklina yatsin diye bilir bilmez iddialar yapmaktan vazgecilmesi gerekir. Ozellikle bunlari Kuran'danmis gibi gostermekten vazgecmek gerekir. Kuran'in muhataplarinin yasamindaki olusumlara yonelik ifadelerini kendi butunlugu icinde degerlendirmeliyiz. Ozgur iradeye ters dusen ifadeleri ve ozgur iradeyi cagristiran ifadeleri net anlayamadigi veya anlamak istemedigi icin olusmus sayisiz ekollerin varligini unutmayalim.
görüşlerimi ve düşüncelerimi burada paylaşıyorum ki birileri eleştirsin yanılıyorsam hatamı düzelteyim...
yok eğer bir gerçeği farketmişsem onuda hep birlikte paylaşalım...
benim eleştirilerini merak ettiğim ve her hangi bir konuda görüşünü almayı istediğim bir kişisin...
sizin gibi bir değerin müslümanların arasında olmasından için için seviniyorum...
değerli kadir...
islam dairesi içindeki ve hatta dışındaki kişilerin birbirinden farklı görüşleri arasında gezinmek onlar arasında hakikatin izini sürmek de benim sahsi seyri sulukum galiba...
bu gezinti de ilerledikçe kuranı anlamam da değişti ve gelişti...
tarihi birikim ne kadar karanlık ve karmaşık olsa da anahtarı orada kaybettiysek yine orada aramalıyız...
evet benim düşüncelerim sürekli ham...
onları zamanla olgunlaştıracağım...
kürşat kardeş bu konuda bir konu açmış ve üzerinde bende düşüncelerimi aktarıyorum...
kuranda ki bazı ifadeler özgür irade yokmuş gibi algılanmaya neden oluyor...
allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz...
başınıza gelen her musibet allahın sizin için yazdığıdır...
insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için hazırladık...
allah dilediğini saptırır dilediğine hidayet eder..
gibi...
bu ayetleri öne sürerek bakın nereye gideceğemiz belli...
istesekte cehennemden kurtulamayacağız...
iman etmeyi istesek te allah izin vermezse dileyemeyeceğiz..
öyleyse her şey allahın elinde bizim özgür olduğumuz falan yok ...
allah bizim için bir alınyazısı yazmış ve biz onu yaşayacağız ...
gibi düşünceleri ve soruları sürekli pompalıyorlar...
bir sürü internet sitesi bu gibi sorularla dolu...
bunlara ikna edici cevabların bulunması ve yazılması lazım...
bir sürü genç buralara girip şaşkınlık yaşıyor ve sırf bu gibi sorular yüzünden dinden uzaklaştığını söylüyorlar...
soruların netliğine ve açıklığına rağmen o açıklıkta ve ikna edici cevablar da o kadar az ki...
bu konulara ciddi eğilmek ve gençliğin elinden tutmak lazım...
hidayet allahtan...
allah zalimlere hidayet etmez...
allaha emanet olunuz...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Degerli Asim kardesim benim cok onemsedigim bir kimse olman hasebiyle seninle ugrasmaktayim. Tahminim benim izahlarimin en onemli olan kismi halen anlasilmamakta devam ediyor. Ben Seytanlarin vesveselerine mucadele verilmesini, bunlara karsi hakikati haykirmayi yanlis bulmuyorum. Izledigimiz yontem ve soylemimizin muhtevasi acisindan elestiriler getirmekteyim.
Kuran disinda gelisen,ona yonelik dusunce olusumlari tarih boyunca olagelmistir ve bu gayet dogaldir. Benim temel itirazim gunumuzde bu anlayislarin Kuran ile karistirilmasinadir. Kader konusu Muhammed'in ve arkadaslarinin kelamci bir tarzda tartistigi bir konu degildi, ozgur irade konusu da oyle. Daha sonrakilerin onune bir kismi degisik toplumlarla karsilasmaktan oturu bir kismida kasitli olarak belli cevrelerin tesvikiyle olusmus konular geldi. Fanatik bir bicimde taraflasmaya gidildi. Boyle ortamlarin anlayislarinin urunlerini sirf kelime benzerliklerinden yola cikarak Kuran sanmak buyuk bir gaflet olur.
filozofun biri demiş: gelecek geçmişi izler geçmiş değiştirilemezdir değiştirilemez olanı izleyende değiştirilemezdir öyleyse; gelecek de değiştirilemezdir, "epiktetos" ismi buydu galiba
dorusu bu. ikinci ifadeyi önceden yanlış yazmışım.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma