HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Irin küpü patladi - Mevlana Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Muvahhid2008
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 4
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Muvahhid2008

Bu celaleddine mevlana ismini koyanda kabahat zati



__________________
Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhâmı,
Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm'ı.
Yukarı dön Göster Muvahhid2008's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Muvahhid2008
 
Boğanak
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 10 mayis 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 28
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Boğanak

Ben de bir alıntı vermek istiyorum Mevlana hakkında yapılan iddialara karşı çıkan biri tarafından yapılmış bilimsel bir yaklaşımla ne kadar incelenebilir,Tanrı'nın gerçek bir eri olarak düşünülmesi ne kadar tanıtlanabilir ,onu gene tarihi bakışaçısıyla insanların ona neden bu kadar sevgi seli vermesine sebep olduğunu ne kadar inceleyebiliriz,ben yalnızca tarihi gerçekleri arıyorum.


Dr.
Mehmet Nadir ÖZDEMİR*

Son yıllarda televizyon programlarında ve gazetelerde Hz.Mevlâna hakkında birtakım uygunsuz haberler ve iddialar yer almaktadır. Bu haberler Mevlâna’yı seven ve Mevlâna’yı eserlerinden tanıyan milletimizi derinden üzmektedir.

Ortaya atılan başlıca iddialar şunlardır:

1-“Mevlâna bir Moğol ajanıydı.”

2-“Mevlâna’nın Mesnevisi’nde yer alan bazı hikayeler son derece müstehcen olduğundan okunamaz.

3-“Mevlâna Türkler düşmandı.”

4-“Mesnevi’yi Mevlâna yazmamıştır.”

5-“Mevlâna Mesnevisi’nin önsözünde ‘Bu kitap asılların asılıdır.’demek suretiyle kendi kitabını Kur’an-ı Kerim’den de üstün tutmuştur.

Biz de 2007 Dünya Mevlana Yılı münasebetiyle bu yazımızda söz konusu iddialara cevap vermeye çalıştık:

1-“Mevlâna bir Moğol ajanıydı.”

Bu cümle sadece kuru bir iddiadan ibarettir.Neden?

Çünkü Mevlâna’nın yaşadığı döneme bakarsak Anadolu’da siyasi birliğin olmadığı,yöresel beyliklerin olduğu,siyasi ve toplumsal karışıklıkların had safhada olduğu  ve nihayet Moğol işgalinin yaşandığı bir dönem olduğunu görürüz.İşte böyle bir zamanda Anadolu’da yaşayan ve çevresine sevgi ve hoşgörü ışıkları saçan birkişi için ajan suçlaması gerçekten en son söylenebilecek söz olsa gerek. Mevlâna hakkındaki bu iddia Selçuklu tarihinin önemli kaynaklarından olan Kerimuddin Aksarayi’nin  “Müsameretu’l-Ahbar  adlı eserinde Moğol istilasından söz edilmekle beraber Mevlâna’nın tutumu hakkında açık bir bilgi yer almamaktadır.

Ayrıca böyle ciddi iddiaları kanıtlamak için Eflakî’nin “Menakıbu’l-Arifin” adlı eserin kullanılması da doğru değildir.Zira söz konusu eser tarihi bir değere sahip olmakla beraber evliya menkıbelerini ve birtakım abartılı haberleri de içeren bir eserdir.Bu yüzden bu eserden yararlanırken dikkatli olmak gerekir. Söz konusu eserde Moğol istilasından şöyle söz edilmektedir: “Moğol komutanı Baçu’nun askerleri Konya’nın etrafınıkuşatınca halk birbirleriyle helalleşti ve Mevlâna hazretlerine gelip feryat ederek yardım dilediler.Mevlânahazretleri,kalenin halka bakan kapısından dışarı çıktı.

Konya meydanının arkasında bulunan birtepeye çıkıp kuşlak namazı kıldı.Baçu’nun çadırının o tepenin altında kurulu olduğunu söylediler.Baçu’nun noyinlerinden bazıları,halk korkudan birbirine girdiği halde yüzü örtülü ve duman renkli sarıklı bir şahsın o tepenin üzerine çıkmış tam bir feragatle namaz kıldığını gördüler.O zaman Moğol askerinin İslam nurundan ve imanın emanından haberleri yoktu.Hatta kaç tane İslam şehrinin medreselerin,mescitlerin ve minarelerini yıkmışlardı.Hep birlikte Mevlâna Hazretlerini ok yağmuruna tutmağa niyet ettiler.Fakat hepsinin  elleri bağlandı.Ne kadar çalıştılarsa da yayı çekmek mümkün olmadı. Atlarına binip üzerine atıldılar,atları mahmuzladılar;fakat atlardan hiçbiri bir adım ileri atmadı.Şehir halkıbu kudreti burcun tepesinden seyrediyor,tekbir ve feryatları ayyuka çıkıyordu.Baçu’ya bu haberi arz ettiklerivakit, bizzat kalkıp çadırın kapısından dışarı çıktı.Ok ve yay isteyerek Mevlâna’nın bulunduğu tarafa birokattı.Ok üç defa da geri dönerek askerin ortasına düştü.Bunun üzerine ata bindi ve ileri sürdü.Fakat atın hiçilerlemediğini gördü.Kin ve gazabının çokluğundan attan inip yürüdü ise de iki ayağı bağlanıpyürüyemedi.Bunun üzerine: “O adam hakikaten Tanrı eridir, dedi.Her şehirde böyle bir adam olsa,buraların halkı bize asla yenilmezdi.” dedi.

   Mevlâna hazretleri Baçu hakkında defalarca “Baçu veli idi,fakat,o bunu bilmezdi.” derdi.O azamet ve kerameti görünce Baçu: “Bugünden sonra savaşıp döğüşmesinler” diye emirverdi.Moğol askeri, şehri bırakıp Filubat sahrasına kondu.Şehrin bütün büyükleri ve ileri gelenleri İslamsultanının huzuruna gelip birlikte Mevlâna hazretlerine gittiler,özürler dileyerek Allah’aşükürlerettiler.Para,mal topladılar.Baçu’ya itaat ettiler.Baçu razı olup şehri bağışladı.Şehrin büyüklerine “Onasıl bir büyüktür ve neredendir” diye Mevlâna hazretlerini sordu:Ona, Baha Veled’in hikayesini ve onlarınBelh’ten çıkışını baştan sonuna kadar anlattılar.Baçu “Namusum ve hatırım için şehrin burçlarını yıkınız,çünkü and içmiştim” dedi.Şehrin büyükleri, şehir kalesinin şerefelerini yıkmağa başladıkları zaman şehriniçinden bir çığlık yükseldi.Dostlar, bu meseleyi Mevlâna’ya bildirdiler.Mevlâna: “Yıksınlar da Konya’lılar,Konya şehrinin hafif bir zelzele ile yıkılan taştan yapılmış burçtan ve bedenden başka bir bedenle veburçla muhafaza edilmiş olduğunu ve dikkatle saklandığını gerçek olarak bilsinler.”  dedi.

Görüldüğü gibiEflâkî’nin naklettiği rivayet Mevlâna’nın Moğolların Konya’ya zarar vermesinin önünegeçtiğinigöstermektedir.Ancak Mevlâna’nın müridi olan vezir Muineddin Pervane, kendisinin Moğollarlailişkisini ve onlara yardımını “bekayı İslam ve kesreti İslam için çalışmak” diye açıklıyor.Mevlâna onunŞam’lı ve Mısır”lıları karşı Tatarlara yardım etmesini de, Allah’ın rahmetinden ümitli olarak yapılan bir işdiyegöstermiş ve bunda menetmemiştir.  Buradan Mevlâna’nın Moğol ajanı olduğu sonucu çıkmaz.AnadoluSelçuklu Devleti’nin parçalanması sonrasında kurulan beylikler döneminde yukarıda ifadeettiğimiz karışıklar sebebiyle bu dönemi yeterince aydınlatacak tarihi belge  ve bilgilerden henüz yoksunuz.Peki Mevlâna’nın Moğollara karşı tavrı ne olmuştur?Mevlâna Konya’da Şems-i Tebrizî ile tanışmadanönceki yıllarda dönemin en önde gelen medreselerinde müderrislik yapmış bir kişiydi.Konya’da busebeple Mevlâna ilmi kişiliği ile sözü dinlenen bir şahsiyet olmuştu.

Mevlâna’nın  Mektubat’ında yer alan Moğolyöneticilerine yazılmış birkaç mektup,onun halkın şefaatçi olarak başvurduğu ve Moğol yöneticilerinin,ricalarına boyun eğdikleri bir şahsiyet olduğuna işaret etmektedir. Mevlâna,Anadolu’yu Moğollarınişgal ve hakimiyetleri altına almalarını Allah’ın iradesinin bir sonucu olarak görmüştür.Onun bu tutumuMoğol ajanı olduğunu göstermez.Kaldı ki yukarıda Konya halkının onun Moğollara kendi adlarına şefaatçiolmasını istediklerini belirtmiştik.İşte bu şefaat sayesinde bir miktar vergi karşılığında Anadolu SelçukluDevleti’nin başkenti Konya Moğol işgalinden kurtulabilmiştir.Bunda Moğolların çeşitli mezhep vetarikatlara karşı da ilgisizliklerinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.Öte yandan Mevlâna’nın, Moğollara karşısavaşırken şehit olan oğlunun cenaze namazını asi olduğu gerekçesiyle kılmadığı iddiaları da kanaatimizcedoğru değildir. Çünkü,Mevlâna Anadolu Selçuklu Devletinin merkezi olan Konya’da ikamet ediyordu ve Selçuklu idarecileri ile münasebet halindeydi.Karaman’dan Konya’ya gelişlerinde babası ve kendisinizamanın Anadolu Selçuklu Sultanı karşılamıştı.Yani Mevlâna, meşru yönetici olarak Moğolları değil,Selçukluları görüyordu.      

Şems-i Tebrizî’nin Moğollara çalıştığı iddiasına gelince, Şems hakkındakaynaklardaki bilgiler kısıtlıdır.Gizemli bir kişidir.Bir garip “derviş” olduğu anlaşılmaktadır. BöylebirisininMoğol ajanlığıyla nasıl ilgisi olabilir.Onun düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle Ahi Teşkilatı üyesiTürkmenler tarafından öldürüldüğü ve kuyuya atıldığı iddiaları da doğru değildir.Zira son zamanlardabulunan ve Mevlana’nın vefatından 40 yıl sonra yazıldığı anlaşılan Sefine-i Tebriz adlı yazmadaŞems-i Tebrizi’nin sırra kadem bastıktan sonra memleketi Tebriz yakınlarındaki köyüne döndüğü ve üç-dört yıl yaşadıktan sonra vefat ettiği kaydedilmektedir.Bu durumda Şems’e meftun olan Mevlâna nedenöldürülmedi? Mevlâna da Moğollara çalışıyordu ise o da öldürülmeli değil miydi?İddia sahipleri tarafındanbu soruların cevapları verilmelidir.

 

2- “Mevlâna’nın Mesnevisinde yer alan bazı hikayeler son derecemüstehcen olduğu için okunamaz.”

Bu iddiaya cevap verebilmek için Mesnevi’nin dikkatle baştan sonaokunmuş olması gerekir.Mesnevi’yi baştan sona okuyan bir kişi altı ciltlik eser içerisinde yaklaşık on-onbeşkadar müstehcen içerikli hikayenin yer aldığını görür.Mevlâna bu hikayeleri vermek istediği mesajı daha iyi ifadeetmek için kullanmıştır.Bu bağlamda diyebiliriz ki Mesnevi bir tefsirdir. Mesnevi aynı zamanda bir terbiyekitabıdır.O, anlattığı hikayeler ve vardığı sonuçlarla insan nefsinin en çirkin tuzaklarını ortaya çıkarır. Biranlamda insan nefsini deşifre eder. Mesnevi bir tasavvuf kitabıdır. İnsanın nasıl Hakk’a yakın olacağınıanlatır.Mesnevi bir aşk kitabıdır.İlahi aşkın namelerini terennüm eder…Mesnevi’nin çok dahafarklıyönlerivardır. Biz burada sadece bazı yönlerine değinmekle yetiniyoruz.Durum bu olunca Mesnevihakkında olumsuz bir kanaat belirtmek mümkün görünmüyor.Aslında Mevlâna’nın söz konusuhikayelerinde anlattığı olaylar her devirde az veya çok karşılaşılan türden olaylardır.Günümüzde hemenher gün televizyonlarda hatta sokaklarda iğrenerek karşılayıp hemen geçtiğimiz böylesi onlarca olaymevcuttur.Öte yandan siyasi ve sosyal çalkantı içerisinde olan o dönemin Anadolu’sunda bu tür çirkinliklerinartmış olması da pekala mümkündür.Sonuç olarak bunları abartmak yersizdir.

 

3-“Mevlâna Türklere düşmandı.”

Bu iddia tamamen asılsızdır.Bir beytinde kendisi “Her ne kadar Hindu dili  (o dönemde OrtaAsya’daki dillere verilen ortak ad) konuşsam da aslen Türküm.”der. Onun Türk düşmanı olması asladüşünülemez.Onun Türk düşmanı olduğunu söyleyebilmek için Mevlâna’dan tamamen habersiz olabilmekgerekir.Allah aşkını tadan,sevgiyi, hoşgörüyü daima ön planda tutan bir şahsiyet değil Türklere, hiçkimseye düşman değildi. “Ne olursan ol gel” sözü onu anlatmaya herhalde yeterlidir.O dönemde Mevlana’nınmeclislerine her ırktan her soydan insanlar katılmıştır.Hatta Moğollardan bile katılanlarvardıŞunuifade etmek yerinde olur. “Mevlâna düşmanlığa düşmandı.” Herhalde bizim deanlayamadığımız bu.

 

4-“Mesnevi’yi Mevlâna yazmamıştır.”

Mesnevi’nin ilk on sekiz beytini Mevlâna kendisiyazmış geri kalanını kendisi söylemiş Çelebi Hüsameddin yazmıştır.  Mesnevi hakkındaki bu dedikodularonun değerini azaltmak şöyle dursun kanaatimce Mesnevi’nin ne kadar kıymetli bir eser olduğunugün geçtikçe daha iyi ortaya koymaktadır.Ayrıca Mesnevi diğer mutasavvıfların yazdıkları kitaplardanfarklı olarak tüm tasavvufi meşreplerce kabul görmüş ve okunmuş,okunmaya da devam eden bireserdir.Osmanlı Devleti zamanında büyük camilerde Mesnevihanlar vardı ve bunlar halka Mesneviokutuyorlardı. Yüzlerce yıldır Anadolu’da Kur’an’dan ve Hadis kitaplarından sonra en çok okunan kitapMesnevi olagelmiştir.Bu durum dikkate değerdir.Tasavvuf geleneği Türkler arasında yaygındır.Türklerinİslam’a girişlerinde diğer milletlerden farklı olarak en müessir faktörlerden birisitasavvuftur.Bu iddia milletimizi bu değerlerden uzaklaştırmaya hizmet etmektedir ki bu, fayda değil zarargetirir.

5-“Mevlâna Mesnevisi’nin önsözünde bu kitap asılların asılıdır”  demek suretiyle kendi kitabınıKur’an’dan üstün tutmuştur.Tasavvufi içerikli eserler sezgilerle yazıldığı için kimi cümleleri din nazarındakabul edilemez. Ama Mevlâna’yı konu ettiğimizde durum farklılaşır.Çünkü o, açıkça şöyle demişti;“Ben Kur’an’ın kölesiyim.Ben Muhammed(a.s)in ayağının tozuyum.”  demek suretiyle Kur’an’ın dışına veHz.Peygamber’in sünnetinin dışına çıkmadığını ifade etmiştir.Kanaatimce bu söz yukarıdaki iddiaya konu olansözden daha bağlayıcıdır ve daha dikkat çekicidir.Mesnevi’nin ilham ile yazıldığı,farklı bir kitap olduğu inkaredilemez.Herkes bir şeyler yazabilir ama herkesin yazdığı yüzlerce yıl okunmaz.Herkesin yazdığı kitap herokunuşunda insanda farklı çağrışımlar ve izler bırakmaz. İşte bu özellikler Mevlâna’nın Mesnevi’sinde vardır.Konuya günümüzün sosyo-politik, sosyo-kültürel durumu bağlamında bakacak olursak;Anadolu Türkkültürünün temel taşlarından biri olan Mevlâna hakkında durup dururken bu iddiaların ortaya atılması,televizyonlarda zaman zaman  gündeme getirilmesinin amacı nedir acaba? Mevlâna’nın Moğol ajanıolduğu şeklinde kaynaklarda herhangi bir ibare yokken sadece kimi araştırmacıların şahsi kanaatlerinin buyönde olması acaba bizi ne kadar bağlar?

Mevlâna’nın “Moğol ajanı” olarak  nitelendirilmesi yaşadığımız dünyada Türkiye’mizin çıkarlarına acaba hangi noktalarda hizmet etmektedir? Bugün Türkiye’ninçevresinde Moğol bir sınır komşusu yoktur. Hem Türkiye’de bu komşusuyla kavgalı değildir. AksineTürkiye kendisi ile sınır komşusu olmadığı gibi binlerce km. uzaktaki Moğolistan ile ilişkilerini geliştirmekiçin üst düzeyde temaslarda bulunmaktadır.Mevlâna’nın adının “Muhammed Celaleddin Rumi”olduğunu unutmayalım.Bunun anlamı o dönemde bilinen adıyla “Diyar-ı Rum” lu  yani Anadolu’luolmasıvebir İslam bilgini ve mutasavvıfı olmasıdır. Yani Mevlâna bize ait bir değerdir. Ama o bilindiğiüzere yaşamı ve öğrettikleriyle artık dünyaya malolmuş bir değerdir.Bir öğretmen olarak bu konuda bazıöğrencilerimin zihin bulanıklığı yaşadığını görüyorum. Buna hakkımız var mı?

Mevlâna’da bir insandı.  Onunda elbette kusurları olmuş olabilir. Ama biz tarihi şahsiyetlerimizi değerlendirirken herhalde kantarıntopuzunu biraz kaçırıyoruz!  Hem ilim adına  hem milli birliğimiz adına dikkatli olmalıyız.Mevlânaeserlerinde kullandığı üslup ile ve anlattığı hikayeler ile bugün bile hangi milletten olursaolsuninsanları etkilemektedir.Gelişen teknolojiye ve artan refah düzeyine rağmen huzuru yakalayamayançağımız insanı için Mevlana öze dönüşü,Hakka yönelişi haykırmaktadır.O, bildik bir mollaedasıyla değil,söylenmesi gerekeni söylemekten çekinmeyen bir mutasavvıf ve aşk adamı portresiçizmektedir. Bu yönüyle o, bizden birisidir.Çabucak Anadolu’yu Türk yurdu yapmaya azmetmiş bir ilahilütuftur o…Hoca Ahmed Yesevi ve müridleri bir taraftan,Hz.Mevlâna ve dervişleri bir taraftan Anadolu’yukucaklayıvermişlerdir. Nefes olmuşlar,can olmuşlardır.Milletçe o insanlara çok şeylerborçluyuz.Osevgiadamıydı ,aşk adamıydı ,hakk adamıydı.Sevgi derelim hakka erelim.Bugün dünya“Mevlâna” diyor. Ona ilgi duyuyor. Farklı milletlerden insanlar onun eserlerini okuyarak İslamilebuluşuyor.

 

Dileriz “Dünya Mevlana Yılı” insanların onu anlamalarına ve hayatlarını yeniden inşa etmelerine vesile olur…



__________________
Kuday/Hüda/ilâh yoktur, Allah vardır. O bütün varlıkların çalabıdır.
Yukarı dön Göster Boğanak's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Boğanak
 
YuSuFMiSaLi
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 15 subat 2007
Gönderilenler: 52
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı YuSuFMiSaLi

Boğanak demiş ; Mevlâna’da bir insandı.  Onunda elbette kusurları olmuş olabilir.

Selam Boğanak ,

Evet kusurları ve hataları açıktır.Zaten bizi üzen mesnevinin Allah tarafından yazdırıldığının kitapta belirtilmesidir.En büyük hatada , ALLAHA (haşa..!) hata yapmış olarak bakılmasıdır.Mesnevi ALLAH kelamı değildir , olsa idi hatadan uzak olurdu.

Anlayabildinizmi şimdi güzel insan ?



__________________
WwW.TeBLiG.NeT
Yukarı dön Göster YuSuFMiSaLi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: YuSuFMiSaLi Ziyaret YuSuFMiSaLi's Ana Sayfa
 
Boğanak
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 10 mayis 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 28
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Boğanak

 Uğrola Yusufmisali ,Mevlana'nın öyle bir tümceyle yazdıklarının Tanrı'dan indirildiğini kastetmesi gerçekten üzerinde durulacak bir konu ,buna karşı -sav oluşturamamışlar zaten ve bu savın da kurumsal olmadığı de inancımızla sabittir.İnsan bireysel alınanı kurumsallaştırdığında büyük bir hataya düşüyor öyle değil mi?

__________________
Kuday/Hüda/ilâh yoktur, Allah vardır. O bütün varlıkların çalabıdır.
Yukarı dön Göster Boğanak's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Boğanak
 
YuSuFMiSaLi
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 15 subat 2007
Gönderilenler: 52
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı YuSuFMiSaLi

Boğanak Yazdı:
 İnsan bireysel alınanı kurumsallaştırdığında büyük bir hataya düşüyor öyle değil mi?

Selam boğanak , çok güzel bir söz ettin.



__________________
WwW.TeBLiG.NeT
Yukarı dön Göster YuSuFMiSaLi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: YuSuFMiSaLi Ziyaret YuSuFMiSaLi's Ana Sayfa
 
misafir123
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2007
Gönderilenler: 30
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı misafir123

Hatasız kul olmaz ve hatada hikmet aranmaz. Kitabının münzel olduğunu iddia eden insanların kitaplarındaki bu densizlikler "Hem kel hem fodul" dedirtecek cinsten.
Yukarı dön Göster misafir123's Profil Diğer Mesajlarını Ara: misafir123
 
ihsansefer
Yeni Uye
Yeni Uye


Katılma Tarihi: 05 nisan 2010
Gönderilenler: 1
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ihsansefer

Yunus’ta da Hacı Bektaş’ta da, Hacı Bayram’da aynı
demişsiniz.Onlar hakkında da bilgi verirseniz
sevinirim.Ayrıca aydınlatıcı bir bilgi oldu.Fikirlerimi
netleştirdi.
Yukarı dön Göster ihsansefer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ihsansefer
 
Hakkani
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 22 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 25
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hakkani

islam dinini yok etmek isteyen misyonerleri buralarda görmek hiçde zor değil :)

bu beyhude cabaları yeni oluşmuş değildir taaa taaa şeytanın ilk söylediği yalandan beri devam etmektedir.

fakat netice elde etmek kendileri için hiç mümkün olmamakla beraber aksine geriye doğru giderek renk vermeyi unutuyorlarda kendilerini etiket ediyorlar.
öncelikle yazdıkları yazılardan tam birer islam düşmanı oldukları aşikar.
açtıkları mide bulandırıcı konulardan tutun değindikleri konuların öneminden ve yazdıkları sacmalıkların geri dönüşlerini hesaba katmadan bol keseden atıp tutarlar.
hadislere saçma deyip sırtlarını dönenlerden tutun mübarek zatların arkalarından iftira ve hakaret edenlerine kadar.

üstlendikleri misyonun ne kadar acı ve elem verici olduklarından habersiz islamı kendilerince ele alıp güya daha rahat pasifize edilmiş bir islam haline getirme dolayısı ile yok etme çabası güderler.

kim oldugu hangi dinden oldugu necidir kimdir hangi akla hizmet eder bilinmez birinin bu hadis saçmadır demesinden ve üstelik bundan netice elde etmeyi hayal etmekten daha saçma ne olabilirki?

adam kalkıyor mübarek mevlana hz nin arkasından olmadık iftiraları saydırıyor ve üstelik bunuda güya din adına yaptıgını aşılamaya çalışıyor :) gülermisin ağlarmısın.

akıl da var mantıkda var iman sahibi şunu kendisine sorar be adam

1.kalbinde zerre kadar bir Allah korkusu olan insan yıllar evvel ölmüş bir zat ın akasından umuma açık bir sitede iftira ve hakaret eder mi???

2.bu nasıl bir zihniyet ve cesarettir ki bunun geri dönüşünün nasıl olacagından emin olmadan bu tip işe imza atıyorsun???

3.bunu yapsa yapsa islam düşmanı misyonerler yapar bu aşikardır.

şimdi haklı olarak soralım bu şahsiyetlere

sen kim oluyorsunki hadislere saçma diyorsun necisin yani vasfın nedir kimsin necisin ????

sen imanı futbol takımı mı sandın öyle her söylenene inanıpda imandan cıkalım bunu kavrayabiliyormusun ????

hangi akla hizmet oluyorda bırak mübarek bir zatı ölmüş herhangi bir insanın arkasından konusmanın bir müslümana yakışmayacagını bilmezmisin ???




__________________
şeriat gelecek 4 gözle bekliyoruz !
Yukarı dön Göster Hakkani's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hakkani
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 5
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats