Yazanlarda |
|
SaFaHaT Newbie
Katılma Tarihi: 26 subat 2007 Gönderilenler: 2
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İLİM GÖRÜYOR
Ondört asır önceki astronomi ilminin ve haberleşme imkânlarının yetersizliği sebebiyle tam olarak görülemeyen veya görüldüğü halde haber olarak yaygınlaşanı ayan Şakk-ı Kamer Mucizesi, 4 Mayıs 1967 yılında Florida'daki Cape Kennedy Uzay Üssü'nden fırlatılan Orbiter 4 uydusundan çekilen Ay fotoğraflarıyla ister istemez gündeme gelmiştir. Orbiter 4'ün bu çalışmasında, Ay'ın dünyamızdan görülmeyen arka yüzü resimlenmiş ve 3000 km. mesafeden çekilen yakın plân fotoğraflarıyla. Ay yüzeyinin %95'lik bölümü incelenebilmiştir. 67-1805 numara ile arşivlenen bu fotoğraflarda, daha önce küçük bölümler halinde çekilen Ay fotoğraflarında farkedilemeyen bazı hususlar göze çarpmaktadır. Ay'ın arka yüzeyi, uzunluğu 240 genişliği de yer yer 8 kilometreyi bulan bir yarık tarafından boylu boyunca kuşatılmaktadır. (7) Bu çatlağın merkezi, 65 derece güney ve 105 derece doğu olarak belirlenmiştir. Tabii sebeplerle meydana gelen çatlaklar, dalgalı ve düzensiz bir çizgi oluşturdukları halde, bu çatlak mükemmel bîr düz çizgi şeklindedir. Özel bir sebebe dayandığı intibaını uyandıran çatlaklar, Ay'a ilk defa ayak basan astronot Neil Armstrong'un da dikkatini çekmiş ve kendi ifadesiyle onu hayrete düşürmüştür. Size bu haberi aktardığımız "The Müslim Digest" adlı dergi, Mısırlı âlimler tarafından N. Armstrong'a Şakk-ı Kamer Mucizesinin anlatıldığını da ifade etmektedir.
________________________________________________
Peygamberimizin (s.a.v.) ay mucizesi Peygamber Efendimizin (s.a.v.) en büyük mucizelerinden biri, Sâkk-i Kamer adiyla bilinen "Ay'in ikiye ayrilmasi"'dir. ZAFER su ana kadar ele alinmaya pek cesaret edilemeyen bu mucizeyi Temmuz 1991 sayisinda incelerken, âyet ve hadislerin yanisira çesitli teknik bilgilere, astronomik haritalara ve uydu fotograflarina yer verdi. "AY MUCIZESI" basligini tasiyan yazida, mucize tahakkuk ettigi sirada Efendimizin (s.a.v.) yaninda bulunanlarin isimleri, mucizenin nasil gerçeklestigi, kimler ve hangi ülkeler tarafindan müsahede edildigi, fakat neden herkes tarafindan görülemedigi gibi hususlara temas edilmisti.
***
Söz konusu yazida, bazi arkeolojik kesiflerden de bahsedildi. Meselâ Hindistan'da bulunan bir heykel üzerinde "Ay'in ikiye ayrildigi sene yapilmistir" yazisinin bulunmasi (bkz. Ö.N. Bilmen, Müvezzah Ilm-i Kelâm, 3. baski, s.161) bu delillerden biriydi.
1967 yilinda firlatilan Orbiter-4 uydusundan alinan 67-1805 seri numarali fotograflarda, Ay'in dünyadan görünmeyen ara yüzeyinin, uzunlugu 240, kalinligi ise 8 km olan bir yarik tarafindan kusatildigi belirtilmisti. Bu yarigin bariz bir sekilde yükselmis yan kenarlari, Ay'in ayrildiktan sonra tekrar birlesmesi sirasinda olusmus intibaini kuvvetlendiriyordu.
Ayni yazida ilk defa ZAFER tarafindan ortaya atilan bir delil de, Modern Astronomi ile ugrasan bütün ilim adamlarinca fevkalâde önemli bir kaynak olarak kabul edilen ve ilmi yönü tartisilmayan bircok kitapta yer alan 311 yillik Ay haritasiydi. Italyan gök bilimcisi Cassini tarafindan çizilen bu ay haritasinda, dünyamizdan görülen ay yüzeyinin tamamini kusatan tesadüflerle meydana gelemeyecek kadar muntazaman olan bir çizginin varligi, son derece net bir sekilde müsahede edilmekteydi. ZAFER, bu çizginin ay'in ikiye ayrilip tekrar birlesmesiyle meydana gelebilecegini belirttigi yorumunda, zamanla yapisinda degisikliklerin olabilecegini ortaya koydu. Çünkü ay, her an yogun bir meteor bombardimanina tutuluyor ve 1 gramlik göktaslari bile, en sert kayalarda 30 cm derinliginde, 60 cm çapinda bir çukur açiyordu. Bilindigi gibi bu meteorlardan bazilari koruyucu atmosfer tabakasina ragmen dünyamiza düsmüs, Arizona çölüne düsen bir tanesi çevresi 5 km'ye ulasan 174 m derinliginde bir çukur açmisti.
ZAFER, daha sonra "Ay Mucizesi"'nin dünyadaki örneklerine veriyor ve yaziyi söyle devam noktaliyordu:
"Döllenmis tek bir hücrenin parçalanarak 60 trilyona ulasmasi ve beden üzerinde kusursuz bir sekilde birlesmesiyle vücud bulan insanoglunun, Ay gibi suursuz bir kütlenin parçalanip tekrar birlesmesini inkâr etmesi, gerçekten gülünç ve acinacak bir tablodur"
Ayın yarılmı olduğunu belgeleyen resimler için tıkla
|
Yukarı dön |
|
|
şeyma Uzman Uye
Katılma Tarihi: 03 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 179
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
SaFaHaT Yazdı:
İLİM GÖRÜYOR
Ondört asır önceki astronomi ilminin ve haberleşme imkânlarının yetersizliği sebebiyle tam olarak görülemeyen veya görüldüğü halde haber olarak yaygınlaşanı ayan Şakk-ı Kamer Mucizesi, 4 Mayıs 1967 yılında Florida'daki Cape Kennedy Uzay Üssü'nden fırlatılan Orbiter 4 uydusundan çekilen Ay fotoğraflarıyla ister istemez gündeme gelmiştir. Orbiter 4'ün bu çalışmasında, Ay'ın dünyamızdan görülmeyen arka yüzü resimlenmiş ve 3000 km. mesafeden çekilen yakın plân fotoğraflarıyla. Ay yüzeyinin %95'lik bölümü incelenebilmiştir. 67-1805 numara ile arşivlenen bu fotoğraflarda, daha önce küçük bölümler halinde çekilen Ay fotoğraflarında farkedilemeyen bazı hususlar göze çarpmaktadır. Ay'ın arka yüzeyi, uzunluğu 240 genişliği de yer yer 8 kilometreyi bulan bir yarık tarafından boylu boyunca kuşatılmaktadır. (7) Bu çatlağın merkezi, 65 derece güney ve 105 derece doğu olarak belirlenmiştir. Tabii sebeplerle meydana gelen çatlaklar, dalgalı ve düzensiz bir çizgi oluşturdukları halde, bu çatlak mükemmel bîr düz çizgi şeklindedir. Özel bir sebebe dayandığı intibaını uyandıran çatlaklar, Ay'a ilk defa ayak basan astronot Neil Armstrong'un da dikkatini çekmiş ve kendi ifadesiyle onu hayrete düşürmüştür. Size bu haberi aktardığımız "The Müslim Digest" adlı dergi, Mısırlı âlimler tarafından N. Armstrong'a Şakk-ı Kamer Mucizesinin anlatıldığını da ifade etmektedir.
Ayın yarılmı olduğunu belgeleyen resimler için tıkla
|
|
|
Neil Armstrong daha evvel ayda ezan okunduğunu ve Kurandan ayetler okunduğunu iddia etmişti.Hatta bu yüzden müslüman olduğunu söylemişlerdi ama yok haber fos çıktı:)Aslında idddia edende o değildi..Nedense biz Müslümanlar olmayacak şeylere inanmak için,(zorla inanmak dedikleri bu olsa gerek.)bütün imkanları seferber ediyoruz.
Bu arada verdiğiniz link çalışmıyor.Bende gördüm o resimleri.Fotomontaja benziyor :)
__________________ FATİHA: 6, 7/ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
SaFaHaT Yazdı:
Ondört asır önceki astronomi ilminin ve haberleşme imkânlarının yetersizliği
sebebiyle tam olarak görülemeyen... 4
Mayıs 1967 yılında Florida'daki Cape Kennedy Uzay Üssü'nden fırlatılan Orbiter
4 uydusundan çekilen Ay fotoğraflarıyla... Ay'ın arka yüzeyi, uzunluğu 240
genişliği de yer yer 8 kilometreyi bulan bir yarık tarafından boylu boyunca
kuşatılmaktadır.
|
|
|
Selam Safahat
Bunun adı Bilim değil Sahte Bilimdir. Bir Sahte Bilim
örneği olan bu masallar ne adına üretilmiş olursa olsun yanlıştır.
Biz Müslümanlar bu bilim soslu safsatalarla
kandırılmaktan ve böylece imanlarımızı
güçlendirmekten(!) büyük zevk alıyoruz nedense. Olayın gerçek yüzü
ortaya çıktığında da aleme rezil kepaze oluyoruz ve morarıp kalıyoruz malesef.
Ayın arka yüzeyinde 240 km uzunlukta ve 8 km'yi bulan
derinlikte yarıkların olması gayet olağan bir durumdur. Ayın yüzeyi misket gibi
olacak değil ya. Dünyamızda da birçok yarıklar mevcut. Bu ne dünyamızın boylu
boyunca yarıldığını gösterir ne de ayın.
Ay yüzeyindeki bu yarık devede kulak bile değildir.
Verilere bakınız:
Ortalama Çap: 3,474.13 km Ortalama Yarıçap: 1,737.06 km Ekvotoral
Çap: 3,476.28 km Ekvatoral
Yarıçap: 1,738.14 km Yüzey
Alanı: 3.793×107 km² Wikipedia
SaFaHaT Yazdı:
Özel
bir sebebe dayandığı intibaını uyandıran çatlaklar, Ay'a ilk defa ayak basan
astronot Neil Armstrong'un da dikkatini çekmiş ve kendi ifadesiyle onu hayrete
düşürmüştür. Size bu haberi aktardığımız "The Müslim Digest" adlı
dergi, Mısırlı âlimler tarafından N. Armstrong'a Şakk-ı Kamer Mucizesinin
anlatıldığını da ifade etmektedir.
|
|
|
Hani şu Müslüman olan Neil Amstrong değil mi bu? Sonradan "hayır birader müslüman falan olduğum yok, uydurmayın" diye beyanat veren adam.
Aynı adam ayda ezan ve Kur'an sesi de duymuştu değil mi?
Hani şu sonradan elimizde patlayan balon.
SaFaHaT Yazdı:
ZAFER su ana kadar ele alinmaya pek cesaret edilemeyen bu
mucizeyi Temmuz 1991 sayisinda incelerken, âyet ve hadislerin yanisira çesitli
teknik bilgilere, astronomik haritalara ve uydu fotograflarina yer verdi.
|
|
|
Nurcu Zafer Dergisi Bilim soslu dinsel masallar üretmede
lider bir basın kuruluşudur. Firavunun
Mumyası Masalı, Bal Peteğinde Allah yazıyor uydurması vd.
Bu dergi müslümanların dini duygularını sömürmekte ve onları
enayi yerine koymaktadır bu tip asparagas haberler üreterek.
SaFaHaT Yazdı:
Ayni yazida ilk defa ZAFER tarafindan ortaya atilan bir
delil de, Modern Astronomi ile ugrasan bütün ilim adamlarinca fevkalâde önemli
bir kaynak olarak kabul edilen ve ilmi yönü tartisilmayan bircok kitapta yer
alan 311 yillik Ay haritasiydi. Italyan gök bilimcisi Cassini tarafindan
çizilen bu ay haritasinda, dünyamizdan görülen ay yüzeyinin tamamini kusatan
tesadüflerle meydana gelemeyecek kadar muntazaman olan bir çizginin varligi,
son derece net bir sekilde müsahede edilmekteydi. ZAFER, bu çizginin ay'in
ikiye ayrilip tekrar birlesmesiyle meydana gelebilecegini belirttigi yorumunda,
zamanla yapisinda degisikliklerin olabilecegini ortaya koydu.
|
|
|
311 yıllık ay haritasıymış. Pek mutebermiş ve ilmi yönü
tartışılmazmış:))
Bugüne gel bakalım, bırak 311 yıl önceyi. Bugün hangi
bilimsel veri ayın etrafında böyle boydan boya bir çizginin, bir yarığın
olduğunu ortaya koyuyor? Hangi bilim insanı hangi ciddi bilimsel yayında bu
iddiayı dile getiriyor?
Madara olmaya ne kadar da meraklıyız.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Virtual Moon Atlas isimli güzel bir program var. Bu program ile ayı evire çevire inceledim. Boydan boya çatlak veya çizgi falan yok. Boydan boyayı bırakın ayın bir zamanlar yarıldığını gösterecek herhangi bir emare de yok.
Yani Zafer Dergisi insanları kandırmış.
http://www.astrosurf.com/avl/UK_download.html
Ben Expert Versiyonu indirdim.
VMA
"Expert" version 3.5"
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
Wish Newbie
Katılma Tarihi: 02 mart 2007 Gönderilenler: 2
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İnşikak-ı Kameri Kabul Edenler ve Delilleri
Bu hâdise, âlimlerin çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. Ancak bunların ismini sıralamak çok zordur. Bir fikir vermesi açısından örnek göstermek gerekirse, Katâde, Mücâhid, Taberî, Hattâbî, Kâdî İyâz, Gazzâlî, İbn Hazm, İbn Kesîr, İbn Hacer, Aynî, Suyûtî, Nesefî, Ebussuûd, Cürcânî, Mâturîdî, Taftazânî, İbn Teymiye, Nûreddin es-Sâbûnî ve Pezdevî gibi âlimleri bunlar arasında zikredebiliriz.
a. İnşikâk-ı Kamerin Mu’cize Olması
Mu’cize; “a-c-z” kökünden türetilmiş olup, “if’âl”babından ism-i fâildir. Âciz bırakan, güçsüz kılan, karşı konulamaz harika olay; kudretsizlik, tâkatsizlik veren anlamlarına gelir (Gölcük-Toprak, 337). Mu’cize, Peygamber’in elinde, nübüvvet davâsında doğruluğunu ispat için Allah tarafından “tabiat kanunları”na aykırı olarak yaratılan hârikulâde olay olup, başkaları tarafından benzeri getirilemez (Taftazanî, 5:11). Mâturidî, Peygamberimizin hissî (beş duyuya hitap eden, duyularla idrak edilen) mu’cizelerini sayarken, ayın yarılmasını ilk sırada zikretmiştir (Maturidî, 203). Aynı şekilde, Hemezânî, Mâverdî, İbn Hazm, Zemahşerî, Kâdı İyâz, Ebû Hayyân, İbn Kesîr, Bikâî, Alûsî, Kâsımî, Nebhânî, Harpûtî gibi pek çok âlim, inşikâk-ı kamer’e Peygamberimizin mu’cizeleri arasında yer vermişlerdir.
b. Kur’ân-ı Kerîm’de Yer Alması
Kamer Sûresinin ilk âyetlerinde “Saat yaklaştı ve ay yarıldı. Bir mu’cize görseler yüz çevirirler ve ‘bu devam eden bir büyüdür,’ derler” buyurulmaktadır. Tefsirciler, bu ayetlerin iniş sebebi olarak ayın yarılmasına ilişkin rivâyetleri zikretmişlerdir. Birinci âyette, “Saat yaklaştı” denilmektedir. Müfessirler bu âyeti “kıyâmetin kopacağı saat yaklaştı” veya “kıyamet yaklaştı” şeklinde anlamışlardır. Pek çok müfessir, âyeti lâfzî anlamda yorumlayarak, “ayın yarılmasından” maksat, bilinen gökteki aydır. Bir gök cismi olan ay, âyette bildirildiği şekliyle gerçekten iki parçaya ayrılmıştır, demiştir (Taberî, 27:73; İbn Kesir, 4:262; Alûsî, 27:77).
c. Konuyla İlgili Hadîslerin Sahîh Olması
İnşikâk-ı Kamer’in vukuunu isbat edecek yeterlilikte sahîh hadisin bulunduğu daha önce geçmişti. Büyük müfessir Alûsî: “Ayın yarılmasıyla ilgili çok sayıda sahîh hadîs vardır. Bu hadîslerin mütevâtir olup olmadığı konusunda ihtilaf edilmiştir. Bazı âlimler mütevâtir olmadığını söylemişlerdir” (Alûsî 27:74) diyerek, ihtilâfın konuyla ilgili hadîslerin sahîh olup olmaması hakkında değil de, rivâyetlerin tevâtür derecesine ulaşıp ulaşmadığı hususuyla ilgili olduğunu beyan etmektedir. Ancak, Ali el-Kârî, söz konusu rivâyetlerin lâfzen mütevatir olup olmadığı konusunda ihtilâf bulunsa da, bunların mânen mütevatir olduğunu belirtir. Ayrıca, Buhârî, Müslim ve Tirmizi gibi üç önemli hadisçinin bu konudaki hadislere eserlerinde yer vermeleri de, söz konusu rivâyetlerin güvenilirliği hususunda önemli bir delil oluşturmaktadır.
d. Tefsir, Hadîs ve Kelâm Alimlerinin Çoğunluğunun İnşikâk-ı Kameri Kabul Etmeleri
İnşikâk-ı kamer, tefsir, hadîs ve kelâm âlimlerinin tamamına yakını tarafından kabul edilmiştir. Hatta, Kâdı İyâz ve Kastallânî gibi bâzı âlimler, söz konusu ulemânın bu konuda icmâ ettiklerini bile söylemişlerdir (Iyaz, 1:248; Kastallanî, 2:522). Bu âlimlerin isimlerine daha önce temas ettiğimiz için tekrar etmeye gerek görmüyoruz.
e. Müşriklerin Olayı Yalanlamamaları
Kur’ân-ı Kerîm, bu olayı, gerçekleştiği sırada açıkça ilan ettiği halde, müşriklerin bunu yalanladıklarına dair herhangi bir rivayet yoktur. Eğer bir açık kapı bulsalardı olayı yalanlarlar, hiç değilse âyetler hakkında yaptıkları türden bir demagoji yoluna başvurarak, onu tartışma konusu yaparlardı. Böyle bir yola başvurmadıklarına göre, hâdise, kendilerine hiçbir yalanlama bahanesi bırakmayacak somutlukta ve kesinlikte vukû bulmuş olmalıdır (Kutub, 6:3426). Oysa ki onlar, rivâyetlerden öğrendiğimize göre, sadece bu olayın “büyü” olduğunu iddia etmekle yetinmişlerdir. Pek çok âlimle beraber önemli bir noktaya işaret eden Ali el-Kârî, “Bir mu’cize görseler yüz çevirirler” âyetinin olayın gerçekleştiğini gösterdiğini, çünkü ay yarılmadan önce gerçek anlamda bir yüz çevirmeden bahsedilemeyeceğini söylemektedir (el-Kârî, 1:584).
|
Yukarı dön |
|
|
Wish Newbie
Katılma Tarihi: 02 mart 2007 Gönderilenler: 2
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İnşikak-ı Kameri Kabul Etmeyenler ve İddiaları
İlk dönemlerde felsefecilerin dışında ayın yarıldığını kabul etmeyen kimse çok azdır. İlk dönem kaynaklarında bu yönde görüşe sahip olan sadece Hasan el-Basrî ile Atâ ibn Osman’dır. Onların dışında bazı Mu’tezile imamlarının ve Bâtınîlerin de bu görüşte olduklarını yine bu kaynaklardan öğrenmekteyiz. Ayın yarılmasını kabul etmeme yönündeki eğilim, son bir-iki asırda yaygınlık kazanmış bulunmaktadır. Bu görüşü benimseyenler, zaten kevnî mucizeleri kabul etmeyen ve modernist çizgiyi takip eden bazılarıdır.
a. Hz. Peygambere Kevnî Mu’cize Verilmemiştir?
İnşikak-ı kameri kabul etmeyenlerin iddialarına göre, Peygamberimize kevnî mu’cize verilmemiştir. Bu görüşte olanlara göre, İslâm evrensel bir dindir; onun mu’cizesi de evrensel olmalıdır. Bu nitelikteki yegane mu’cize ise, Kur’ân’dır (Abduh, 68; Rıza: 64). Şu âyet de bu konuda gerekçe olarak gösterilir: “Bizi mu’cize göndermekten alıkoyan, onlardan öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud’a mu’cize olarak deve gönderdik. Ama onlar zulmettiler. Biz mu’cizeleri ancak korkutmak için göndeririz” (İsra, 17/59). Bu gerekçenin altında yatan şudur: Önceki ümmetler mu’cizeleri kabul etmeyince sünnetullah gereği helak olmuşlardır. Mekkeliler de inşikak-ı kameri kabul etmediklerinden dolayı helak olmalıydılar. Helak olmadıklarına göre bu hadise gerçekleşmemiştir.
Hemen şunu belirtelim ki, söz konusu âyet, kâfirlerin istediği türde bir mu’cize verilmeyeceği hakkındadır. İkinci olarak, Kur’an en büyük ve üzerinde herkesin birleştiği bir mu’cize olduğu halde onu kabul etmemeleri, toptan helâklarına sebep olmamıştır. Üçüncü olarak, önceki kavimlerin helâkine sebep olan mucizeler, artık sona doğru ve onların başka türlü inanmalarına mümkün görünmeyen bir zamanda gösterilmiştir. Oysa, ay yarılması mucizesi, Mekke’de gerçekleşmiş, o anda, önceki kavimlerin aksine Mekke içinde bir hayli iman eden olmuş, inanmamakta ısrar edenler, Medine döneminde yapılan savaşlarda ölüp helâk olmuş, hayatta kalanlar ise İslâm’ı kabûl etmiştir. Dördüncü olarak, İslâm’ın evrenselliği, ilk gerçekleşme dönemindeki muhataplarına mu’cize gösterilmesine mani değildir. Bir diğer husus da şudur: Allah (c.c.), bu ümmeti öncekilerden üstün kılmıştır. Ona rahmetiyle muamele etmiştir. Arkadan gelen nesiller içinden Allah’a samimi kulluk yapan insanlar geleceği için öncekileri toptan helak etmemiştir (Bikaî, 11:455-456). Şu halde, Kur’an ve hadislerde yer alan mu’cizeleri de dikkate alırsak, bu gerekçe pek tutarlı değildir.
b. Ay, Kıyamet’ten Önce Yarılacaktır?
Hadislerde anlatıldığı şekliyle Peygamberimiz zamanında inşikak-ı kamerin gerçekleştiğini kabul etmeyenler, “Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı” ayetini “Kıyamet yaklaştı ve ay yarılacak” şeklinde tefsir etmektedirler. Bu anlayışta olanlara göre, Kur’an’da, bu hadisenin mutlaka gerçekleşeceğini ifade için “geçmiş zaman kipi” kullanılmıştır (Ateş, 9:154). İlgili ayete gelecek zaman anlamı verilmesi tefsirlerde şaz görüş olarak yer almıştır. Elmalılı, mazinin (geçmiş zaman) muzari (gelecek zaman) manasına geldiği ve gerçekleşmesine işaret için gelecek zamanın mazi sigasıyla ifade edildiği yerlerin Kur’an’da çok olduğunu, ama burada böyle bir te’vilin manasız olacağını, çünkü önündeki “Eğer bir mu’cize görseler yüz çevirirler ve bu devam eden bir büyüdür, derler” ayetinin bunu reddettiğini belirtmektedir (Yazır, 7:336). Gerçekten, bir mu’cize gösterilmeden hakiki anlamda bir yüz çevirmeden söz etmek imkânsızdır.
c. Olay Tarih Kitaplarında Yer Almamıştır?
Tarih kitaplarında ayın yarılmasına dair açık bir bilgi bulunmamaktadır. Yine bu olay, çok yaygınlaşmış da değildir. İnşikak-ı kamer, gerçekten vuku bulmuş olsaydı, bütün yeryüzünün bunu bilmesi ve bu haberlerin mütevatir olarak bize kadar nakledilmesi gerekirdi, şeklinde bir inkarın da gerekçesi yoktur (Iyaz, 1:249; I. Hacer, 7:22).
(alinti: Hasan Yenibas, http://dingorevlileri.blogcu.com/1966031 )
|
Yukarı dön |
|
|
iblissavar Uzman Uye
Katılma Tarihi: 06 subat 2007 Gönderilenler: 363
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Wish yazdı: "Bu hâdise, âlimlerin çoğunluğu tarafından kabul
edilmiştir. Ancak bunların ismini sıralamak çok zordur. Bir fikir
vermesi açısından örnek göstermek gerekirse, Katâde, Mücâhid, Taberî,
Hattâbî, Kâdî İyâz, Gazzâlî, İbn Hazm, İbn Kesîr, İbn Hacer, Aynî,
Suyûtî, Nesefî, Ebussuûd, Cürcânî, Mâturîdî, Taftazânî, İbn Teymiye,
Nûreddin es-Sâbûnî ve Pezdevî gibi âlimleri bunlar arasında
zikredebiliriz."
Şimdi bu adamlar bunu doğru kabul etti diye,ay yarılması doğru mu olmuş oluyor?Sübhanallah.Demekki biz bu efsane Kurana uygun mu,değil mi diye araştırmak yerine uydum imama deyip kolaycılığa kaçacağız ve buna inanmayanları da dışlamak için her haltı yiyeceğiz? Yok öyle yağma beyler.Ben dinimi bir avuç Kuran düşmanı (evet açıkça söylüyorum, eğer bu herzeleri yedilerse hepsi Kuran düşmanıdır.) adamdan öğrenmek zorunda değilim. Rabbim bana apaçık olan bir kitap ve akleden kalp vermiş,bunlar bana yeter dinimi anlamak için,bunun dışındaki herşey vız gelir,tırıs giderler.
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
|
Yukarı dön |
|
|
şeyma Uzman Uye
Katılma Tarihi: 03 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 179
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam;
İşte atalarımızın dinine uymanın ,aklı bir türlü çalıştırmamanın,aslında çalıştırmak istememenin (nasılsa hadis ilimcileri var)sonuçları..Kalpler mühürlü,kulaklar sağır ne desen ne yapsan vazgeçiremiyorsun düşüncelerinden..
İblissavar dediğin gibi uydum imama deyip,kolaycılığa kaçıyorlar aslında.Bakalım hesap gününde imamları kendilerini terkedip kaçtığında kime sığınacaklar?
__________________ FATİHA: 6, 7/ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
|
Yukarı dön |
|
|
hakka dogru Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 04 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 78
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
Ayın yarılması ayei mecazidir.Böyle anlamalıyız.Yani Yüce Kudret diyorki kişinin kıyameti (nefis ölümü) geldiginde kişiden nefsaniyet ayrılacak.Ruhani olacak.Ademleşecek.Allah her gönül ehline nasip etsin...
__________________ İlim Çinde de olsa alınız.
|
Yukarı dön |
|
|
siyah Newbie
Katılma Tarihi: 09 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 26
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
AYIN YARILMASI DİYE BİR ŞEY YOKTUR DİYENE
dünyada şu an kuranı tam anlamıyla anlayacak insan yoktur.sen ayın yarılmasını kalkıp kur an da ararsan tabiki bulamazsın.çünki buna senin ilmin yetmez.bizler kur an ı anlayanlardan ders almak zorundayız.sen kur anı anlamaya çalışırsan orada bulamadığın bir şeyden sebep boyle sapıtırsın ve inkar edersin.bunca geçmiş büyük alımler var imam-ı azam imam-rabbani gibi..sen bunların eserlerine baksana.gitmiş bilmemne ateş ne demiş onun fetvasını alıyorsun.araştırdınmı? o ateş hocanın ne sapıklıkları var biliyormusun sen? bu güne kadar bunca sahabeden ulemalardan islam dini bozulmadan gelmiş ve hadis ilmide bu insanlar tarafından muhafaza edilmiştir.sen bu insanların eserlerine bakarak görüşlerini belirle imanını ziyadeleştir.yoksa o ateş bey ateşle oynarken seni de yakar.imam-ı azam sadece cuma namazının farzında 12000 fıkıh meselesi olduğunu ve 8000 ine vakıf oldugunu, geri kalanına ise henüz erişemediğini söyler.
bir çok ilahiyatçı hadis ilmini karartmaya çalışmaktadır.kur an ı karartamadılar çünki kur an ı Allah-u Teala katında muhafaza ediyor ve bunu kur an da da ifade ediyor
o yuzden kardeşlerim.kimi dinlediğimizi iyi bilelim. zamanımız fitnelerle dolu. her zaman okuyalım.ama ne okuduğumuzu da bilelim.
allah hepimizi imansızlıktan korusun.
ya rabbi imanlarımız sana emanet sen muhafaza eyle.
__________________ KİŞİNİN BİLMEDİĞİ DÜŞMANIDIR
|
Yukarı dön |
|
|
|
|