Yazanlarda |
|
osman1 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 19 kasim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 178
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Soru1: Allah uğrunda cihad edip şehit olanlar Allahın eceli mi?
Soru2:Allah uğrunda mucadele şehit olma onuruna ulaşmak isteyen insanları Allah mı engellıyor?
C1: Soru yanlış.....Her ecel Allahın ecelidir...
Soru cihat edip şehit olanların durumu nedir Hangi ecelle ölmüşlerdir olmalıdır...
Normal ecel Ecelin müsemmen olduğuna göre......
Şehitliği kendi istemiş Allah da onu ikinci ecel gereği -hükmen ecel- onay vermiştir..Şöylede olabilirdi kendini bıçaklayarak da öldürebilirdi...Burada yine ikinci ecel söz konusudur..
C2..Allah neden engellesin.....
Şartlar oluşmuş ise kulun isteği Allah tarafından gerçekleştirilir....
selamlar
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili İman Kardeş.
Yoksa sen,Cuma İmamı"mısın.Çünkü şahidlikle ilgili ütopik bir vaiz irad eyledin.
Yoksa,Ankara"da Halifeyi Müslimin oturuyor ve Halife orduları sefere hazırlanıyor da benim haberim mi yok?
Dostum.Bu düya"ya gelip,göçen herkes şahid olur.Nerede,ne iş üzerinde ölürse ölsün farketmez.
Çünkü şahid olmak demek,ölümü tecrube etmek demektir.Ölümü,sadece ölen asker veya polisler veya devlet görevlileri tecrube etmiyor.Ölen çöpcü,çiftci,tefeci ve hortumcularda tecrube ediyor.
Ölen kişi mümin ise,Allah"ın kendisine lutfettiği nimet ve güzelliklere şahid oluyor.
Ölen kişi,kafir veya müşrik ise,Allah"ın vadi gereği,uğratılacağı bir azaba şahid oluyor.
Yani şahidlik,sadece Firavn veya Firavn"cukların siyasi sadtanatı için ölen kişilere özgü bir şey değil,bilmiş ol.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
muhiddin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2006 Yer: ABD Gönderilenler: 266
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Naci celik:
Çünkü şahid olmak demek,ölümü
tecrube etmek demektir
Ölen kişi mümin ise,Allah"ın
kendisine lutfettiği nimet ve güzelliklere şahid oluyor.
Naci sen bu
dunyada mumin olda Allah’in insanlara lutfettigi nimet ve guzelliklere bu
dunyada sahit ol.Sahit olmak icin obur tarafi bekleme.Elbetteki bu dunyada
manevi lutuflardan,nimet ve guzelliklerden nasibin olmadigi icin sahitlik
yapamiyorsun,Bari maddi nimetlere bakta seni insan suretinde yaratan,bunca yil
seni yediren iciren,yasatan Rabbinin bu nimetlerini gor,bunlari tabiat
anadan,anandan,babandan,esinden dostundan,kendinden bilme.Bu dunyada ama olan
ahirettede amadir.Gozunu burda ac.Bu dunyada Rablerin’den nimetlenenler var
meryem orneginde oldugu gibi:)
Yemekten
icmekten dislerin curudu naci, bir sukur yok mu?Yok sen yedin ictin mi hatirina
gelirse Allah’a sukurler olsun dersin eminim.Ama o Tesekkur kuru fasulye pilava
tesekkur Allah’a degil.Gercek sukur Namazin icinde,iste o sukur Allah’in
huzurunda Allah’a yapilan hakiki sukurdur.Basini egmeden bu isler olmaz naci celik,
Sahitlik
gormektir.La ilahe illallah’a sahit olmaktir.Bu da Allah’in nimetlerine,malina
mulkune,evlada,kari’ya,koca’ya,patlicani na,armutuna,suyuna,uzumune degil bizzat
Allah’a sahitliktir.Ve sahitler olu degil diridir,Rableri katindan
riziklanmaktadirlar.
Kardesim iman
yazdi
bu anlayışla
şehitlik gerçeğin farkındalığıdır.
Gerçek hakkın ta kendisidir.
Allah razi olsun,ne guzel bir farkedis,ne
guzel bir gorus.
Onlara ayetlerimizi ufuklarda ve öz benliklerinin içinde göstereceğiz.
Ta ki, onun hak olduğu kendilerine ayan-beyan belli olsun. Kendisinin
her şey üzerinde bir tanık oluşu, senin Rabbine yetmez mi?
20 Kentin
öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere
uyun!"
21
"Sizden herhangi bir ücret istemeyelere uyun. Onlardır doğruyu ve güzeli
bulanlar."
22
"Beni yaratana ne diye kulluk etmeyecek mişim ben? Ve sizler de O''na
döndürüleceksiniz."
23 "O''ndan
başka tanrılar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorluk/zarar dilerse
onların şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazlar."
24 "Bu
durumda ben elbette ki açık bir sapıklığın içine düşerim."
25
"Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!"
26 "Gir
cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi?
27 Ki
Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı."
28 Biz onun
ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.
29 Olan,
sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda söndüverdiler.
Yasin
suresinde gecen bu olaydaki sahis La ilahe illallah’in sahididir.Resuller ise
en buyuk sahitlerdir,o yuzden biz insanlar uzerine tanik bir
ummetiz,Resullullah(s.a.v)’de bizim uzerimize tanik.Sahitler hangi alemde
olursa olsunlar sahittirler.Selam olsun Hakka sahit olanlara.
__________________ muhiddin
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Mühiddin yazdı
Naci sen bu dunyada mumin olda Allah’in insanlara lutfettigi nimet ve guzelliklere bu dunyada sahit ol.Buna kafir veya müşriklerde şahid olmaktadır.Ve bu şahidliklerinden sorulacak,sorumlu tutulacaklardır.Sahit olmak icin obur tarafi bekleme.Bu tarafa,yani bu dünya"ya,bu dünya"daki aptallar bile şahidtir.Yoksa sen bunu bir meziyet mi zannediyorsun?Elbetteki bu dunyada manevi lutuflardan,nimet ve guzelliklerden nasibin olmadigi icin sahitlik yapamiyorsun,Bari maddi nimetlere bakta seni insan suretinde yaratan,bunca yil seni yediren iciren,yasatan Rabbinin bu nimetlerini gor,bunlari tabiat anadan,anandan,babandan,esinden dostundan,kendinden bilme.Rabbimin nimetlerini görmediğimi ve bu nimetleri kendimden bildiğimi nereden biliyorsun? Senin bu anlattıklarını,hiristiyanlar,yahudiler,budistler,tutsiler de görüyor ve Allah"tan biliyor.Bu da mı,çok övünülecek bir meziyet.İstersen müslüman olmanı da Allah"ın başına kalk.Bu dunyada ama olan ahirettede amadir.Gozunu burda ac.Bu dunyada Rablerin’den nimetlenenler var meryem orneginde oldugu gibi:) Asıl ama olan sensin.Üstelik yalan konuşuyor,Allah"a yalan uyduruyorsun.Bu dünya da Meryem gibi nimetlenen,Meryem"den başka hiç kimse yoktur ve olmamıştırda.Bu söylediğin sünnetullaha terstir.Senin bu söylediklerini okuyan,zanneder ki,doğrudan Allah"tan rızıklanıyorsun? Halbu ki,zannediyorum sen,ya bir imamsın,ya müezzinsin,ya da herhangi bir devlet memurusun.Yani bütçeden besleniyorsun.Bundan dolayı da,devlete karşı minnet borcun var.Memurluk yapma veya çalışma da göreyim seni.Benimde,senin gibi devlete şükreden olmamı istiyorsun.Ben bunlardan dolayı,ne devlete,ne anama,ne babama şükretmem.Ben sadece beni yaratıp,besleyen Rabbime şükrederim,rabbime yağ çekerim.
Yemekten icmekten dislerin curudu naci, bir sukur yok mu?Yok sen yedin ictin mi hatirina gelirse Allah’a sukurler olsun dersin eminim.Ama o Tesekkur kuru fasulye pilava tesekkur Allah’a degil.Gercek sukur Namazin icinde,iste o sukur Allah’in huzurunda Allah’a yapilan hakiki sukurdur.Basini egmeden bu isler olmaz naci celik,Ama sende her şeye başını eğiyorsun mühiddin.Bu gidişle kullara kul olmaktan,Allah"a kul olmaya fırsat bulamayacaksın.
Sahitlik gormektir.La ilahe illallah’a sahit olmaktir.Bu da Allah’in nimetlerine,malina mulkune,evlada,kari’ya,koca’ya,patlicani na,armutuna,suyuna,uzumune degil bizzat Allah’a sahitliktir.Ve sahitler olu degil diridir,Rableri katindan riziklanmaktadirlar.Allah"a şahid olunmaz,olunamaz.Çünkü,şahidlik,çıplak gözle görmekle,yakinen müşahade etmekle olur.Biz Allah"ı göremeyiz.Allah"ın ayet,işaret veya yarattıklarını görebilir,idrak edebiliriz.Senin hahamların sana yanlış söylemiş.
__________________ muhiddin
|
Yukarı dön |
|
|
muhiddin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2006 Yer: ABD Gönderilenler: 266
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Biz bu dunya’ya sahitlikten nimetlere sahitlikten
bahsetmiyoruz naci,domatesi,patlicani,havayi,suyu,mali mulku birak kardesim.Kuranda gecen
sahitlikten bahsediyoruz.Bu la ilahe illallah’in
sahitligidir.Vucud(varlik)sahibi odur sucud da onadir.Diyorsun ki seni
okuyanda direk Allahtan riziklaniyorsun sanacak.Naci sen Rab diyorsun ama
manasini bilmiyorsun.Rab herkesin Rabbidir,Alemlerin Rabbidir Hamd’da
onadir,her neyin varsa ona aittir,sen culsuzsun naci ama farkinda
degilsin.Zengin olan o, biz fakiriz,ona muhtaciz naci.Bugun herkesi Rab
besler.Sen bunu tabiat anadan,musteriden/kullardan ya da kendinden bildigin
icin Rabbi nin seni besledigini maddi manevi(ilim manevi bir riziktir sen bunu
bilmezsin)inkar eder birtek Meryem ‘I besler zannedersin.Allah bir tek
Meryem’in Rabbimi?Niye bunlari bize anlatiyor?Sen Meryem,Meryem diye sayikla
diye mi?Anla ondakini gor,o sana bir ornek (pardon sana bir ornek
degil,anlayana ornek)
Ne sahitlik edebilirsin ne sukur edebilirsin.Dedimya sen
kuru fasulye pilav sahidisin,sukrunde kuru fasulye pilava Allah’a degil.Cunku
sen dik baslisin,basini Allah’in onunde egemezsin.Cunku sahit degilsin,yersin
icersin yedigine ictigine sukur edersin.diyorsun ki “Ben sadece beni yaratıp,besleyen
Rabbime şükrederim,rabbime yağ çekerim.”iste bu, yani sen Rabbine sukur ediyorum zannediyorsun ama
etmiyorsun edemezsin,ancak yag cekersin,yagcilik edersin,Rabbin senden yag
cekmeni istemiyor,Kulluk istiyor.Yagcilikta samimiyet yoktur kulluktadir
samimiyet.ihlas.Basini egmeden olmaz bu isler naci celik.Sahit olan basini
eger,secde eder,insan asagi indikce yukselir. Hakiki sukur edenler bunlardir.
Dim dik sap gibi yeryuzunde gezinipte Rab’lerinin onunde basini egemeyenin vay
haline.Nebat bile olgun halde basini eger,ot kadar olamiyormusun naci celik.Bunca nimeti sana niye verdi Allah?Domatese,bibere sahit ol,kuru fasulye pilava sukur et diyemi?Ye ic gaz cikar diyemi?
Kuran
Tartisalim diye inmedi,sana Rabbini bildirir ve sen o bildigin Rabbe Kulluk
edersin,Alemlerin Rabbi olan Allah’a ve Hamd onadir.Din Allah’in Katindaki
dindir,islamdir.Resullullah (s.a.v) tarafindan teblig edilmistir,tamamlanmis bitmistir.Ne
ona ekleme yapilabilir ne eksiltme yapilabilir.Kimse kendi dusuncelerini din
diye yutturmaya kalkmasin,Allah ve Resulune uyun dedigi halde ya ben Basini egmekten
aciz’e mi uyayim,bizden sana cemaat olmaz.Bizim imamimiz belli. "Evvel o dur,Ahir o dur, Zahir o dur,Batin o dur."
__________________ muhiddin
|
Yukarı dön |
|
|
iman Uzman Uye
Katılma Tarihi: 16 haziran 2006 Gönderilenler: 751
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Dostlar'a
islam ışıktır
islam ses, islam koku, islam tat,
ve nihayet islam duygudur.
bunların tümü fiziksel olarak anlaşılamaz,
icat edilemez,
yok edilemez ve
kendiliğinden bilinemez.
bunlar etkilediklerinin üzerinde tecelli eder.
yani ışığın çarptığı bir nesne,
sesin titreştireceği bir engel,
tadacak bir dil ve
dokunacak bir ten yoksa
bunlarda yok mesabesindedir.
yetmez
bunların etkilediğini görecek bir şahit (etkilenenin etkilediği) yoksa
yine bunların tanımı yoktur.
işte cennetin (hakikatin bilinerek hak edilen mutluluğu)
veya cehennemin (olmayana atfedilen değerle inkar edilen hakikatin hak
ettirdiği karanlığın)
sınavı da bu zannımca.
neye yarar evliliğiniz mutluluğunuzun şahidi yoksa
yahut okur yazarlığımız
yazdığımız kelimeler istediğiniz anlamda karşıya ulaşmıyorsa
birbirimize ispatlayacağımız bize dair bir iddia yok
hakikatten aldığımızın üzerimizdeki tezahürü attığımız hava.
buna göre yazalım, bunu okuyoruz birbirimizden kanımca.
sevgiyle saygıyla
|
Yukarı dön |
|
|
mert8 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 23 nisan 2006 Yer: Saudi Arabia Gönderilenler: 111
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
aleykümisselam
yener beyin aşağıdaki sorusuna kısa ve öz bir yorum/cevap vermek istiyorum. ecel konusunda ne kadar yararlı olur, bilmiyorum. takdir sizlerin.
================================
Mesajı Yazan: yener Mesaj Tarihi: 08 mayis 2007 Saat 00:45
Sayın dost1 kardeşimiz güzel bir çalışma yapmış, teşekkür ederiz. Fakat ecel konusu da bu yazılanlarla vuzuha kavuşmuş değildir. Bu konunun biraz daha netleşmesi için Nuh suresindeki 1-4 ayetlerinin iyice açıklanması gerekir.
1. Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
2."Ey kavmim dedi,ben sizin için açık bir uyarıcıyım"
3. "Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
4. "Ki Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin" Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!"
Burada görüldüğü gibi Nuh (as) kavmine diyor ki; " O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki;Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar (helakinizi yani ölümünüzü ) ertelesin." Nuh (as) diyor ki; iman edin de helak olmaktan kurtulun, iman etmezseniz hepiniz helak olacaksınız. Buna göre iki ecel mi vardır? İman edenler muayyen bir zamana kadar yaşamaya devam edecekler, ama bunlar da ecel-i musemmaları gelince ölecekler, iman etmeyenler de tufanla toptan helak edilecekler.
Bu durumda şarta bağlı olarak ortaya çıkan iki ecel olmuş olmuyor mu?
===============================
Allah, Nuh Peygamberi Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar‘ması için yolladı .
Nuh Peygamber’de "Ey kavmim dedi,ben sizin için açık bir uyarıcıyım.
Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Ki Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin. Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!" dedi.
Daveti kabul etmeyen orada kalır ve tufanda helak olur; kabul edip imana gelende tufandan hemen önce gemiye davet edilir, tufandan kurtulur ve geriye kalan imanlı yaşantısında, Allah’ın takdiri ile günahları bağışlanır ve “içinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de erzel-i ömre/ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; tâ ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin.”
(22/Hac, 5)
========================
umarım, sizin anladığınız biçimdeki ecelin kaç tane olduğu hakkında bir sonuca ulaştırabilmişimdir.
Not: bazı arkadaşlar insanoğlu ile hayvanı, bitkiyi, taşı, toprağı, gezegenleri, diğer cansızları kıyaslıyor. bu yanlış. çünkü insanoğlunda Allah’ın verdiği bir “RUH” vardır. lütfen dikkat edelim.
sağlıcakla kalın…
mehmet rende
…
|
__________________ 16cdgaabçcg
|
Yukarı dön |
|
|
isimsiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 02 haziran 2010 Gönderilenler: 137
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba,
Birden fazla ecel anlayışı Kuran’a uymamaktadır. Ecelin uzayıp kısalması da söz konusu değildir. Kanaatime göre bu konudaki yanlışlıklar da birçok konuda olduğu gibi ayetlerin yeterince irdelenmemesinden ve Kuran bütünlüğünün dikkate alınmamasından kaynaklanmaktadır. Malum ayetlerle ilgili tatmin edici bir açıklama bulamadığımdan, konuyla ilgilenenler için faydalı olması dileğiyle fikirlerimi ileteyim.
[Enam/2]: O ki, sizi çamurdan yarattı, sonra da eceli gerçekleştirdi. Ve adı konmuş ecel, O’nun indindedir. Yine de siz, kuşkulanıyorsunuz.
Bazıları bu ayetten yola çıkarak eceli, ecel-i kaza ve ecel-i müsemma şeklinde bir ayrıma tabi tutmuşlardır. Oysa ayette “ecel” kelimesi “ecel-i kaza” halinde bir tamlama olarak kullanılmamakta, ecelin “kada” edilmesi, yani yerine getirilmesi, gerçekleştirilmesi ifade edilmektedir. Ayetteki “ve” bağlacı ise, anlamda farklılığı vurgulamak için değil, “sonra da eceli gerçekleştirdi” cümlesine atfen açıklama amaçlı bir parantez niteliğinde kullanılmıştır. Dolayısıyla, “...sonra da eceli gerçekleştirdi. Zira adı konmuş ecel, O’nun indindedir.” şeklindeki bir çeviri hiç de yanlış olmaz.
[Fatır/11]: Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yarattı. Sonra sizi eşler kıldı. Bir kadının gebe kalması ve doğurması ancak O’nun bilgisiyledir. Ömür sürenin, ömürlendirilmesi de, ömründen eksiltilmesi de mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bu, Allah’a kolaydır.
Ayette geçen “yunkasu min umurihi=ömründen eksiltilmesi” ifadesi, “ömründen azaltılması, ömründen kısaltılması” şekillerinde hatalı olarak çevrilmiş ve “mutlaka bir kitaptadır” ifadesi de dikkate alınmayarak ecelin değişken olabileceği düşüncesine gidilmiştir. Oysa ayet Allah’ın alimliğine vurgu yaparak şöyle demektedir:
“Herhangi bir canlıya belirli bir yaşam verilmesi/ömür biçilmesi, bir canlı için belirlenen süre/ecel ve bu süreden eksilen kısım hep Allah’ın bilgisi dahilindedir. Hepsinin hesabını/kaydını yapar.”
[Nuh/2-4]: Dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Allah’a kulluk edin, O’na takvalı olun ve bana itaat edin. Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konmuş bir ecele ertelesin. Şüphesiz Allah’ın eceli gelince ertelenmez. Bir bilseydiniz!”
Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken şey, ertelenecek şeyin ecel değil, insanlar olduğudur. “Erteleme” den maksat ise, yaşatmak, geçindirmek, hemen cezalandırmamaktır. 11/3, 14/10, 16/61, 20/129, 36/45, 40/67, 39/42 gibi ayetler incelenirse bu anlamlar net bir şekilde görülür. İnsan doğduktan sonra otomatik olarak eceline ertelenmiş olmaktadır.
Elbette en doğrusunu Allah bilir.
Selam
|
Yukarı dön |
|
|
takva81 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 ocak 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 288
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar.
bu çevride olmamış.
Enam/2]: O ki, sizi çamurdan yarattı, sonra da eceli gerçekleştirdi. Ve adı konmuş ecel, O’nun indindedir. Yine de siz, kuşkulanıyorsunuz..
arabi metin..
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُ 05;ْ مِنْ طِينٍ ثُمَّ قَضَىٰ أَجَلًا ۖ وَأَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ۖ ثُمَّ أَنْتُمْ تَمْتَرُ 08;نَ
Huve-lleżî ḣalekakum min tînin śümme kadâ ecelâ(en)(s) ve ecelun musemmen ‘indeh(u)(s) śümme entum temterûn(e)
O, o hâlıktır ki sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi bir ecel de nezdinde müsemmâ, sonra da siz daha şübhe ediyorsunuz..
burda bence allah sizi bir ecelle buraya getirdik. var... yaşan oldunuz. diyor.... ve her kez doğduğu nu biliyor. ben 1976 ekim ayının 25 gece doğdum. sabaha karşı annem bana söyledi. bunu biliyorum ama diğeri müsemme.
yani kısaca doğmamızda başka bir alemde. ölmemiz oluyor. oda herhalde doğacakların hazır bulunduğu alem. bu dünyada ölmemiz de başka dünyada doğmamız oluyor.
__________________ ben yanlız kendimi kurana adadım.
|
Yukarı dön |
|
|
isimsiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 02 haziran 2010 Gönderilenler: 137
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın takva81,
Söylediklerinizden bir şey anlayamadım. Ancak verdiğiniz “Elmalılı” çevirsini doğru bulmadığımı belirteyim. Buyurun siz benim çevirimin niye “olmadığını” açıklayın, ben de sizin verdiğiniz çevirinin niye olmadığını açıklayayım.
Selam
|
Yukarı dön |
|
|
|
|