Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hasan Akçay yazdı :
Ayrıca bazı insanlar Allah'ın murat ettiği anlamı da değiştirmeye kalkışamaz mı? Örneğin Yüce Allah'ın Nisa 34'te "(Kadınları) dövün!"dediğini yüzyıllardır öne sürmüyorlar mı; sonra da 120'si tarabyalarda bir araya gelip "Allah orada dövün deniyor, uzaklaştırın diyor şeklinde tashihler yapmıyorlar mı?
Girin DİB'in sitesine, o tashih hakkındaki açıklamayı okuyun. Sonra bir de henüz yeni baskı yapamamış olan mevcut meallere bakın ve dövün kelimesinin pişmiş kelle gibi suratınıza sırıttığını görün.
Güzel kardeşim! Bize düşen böyle aslı astarı olmayan iddialar öne sürmek olamaz; bize düşen, yanlışları düzeltmeye çalışmaktır her halde!
selam,
sizin söylemek istediğiniz : bu Ayette geçen, ''onları dövün '' anlamındaki '' vadribuhunne '' kelimesinin yanlış Meallendirildiğidir.ve devamla diyorsunuzki, işte bakın Allah'ın murad ettiği anlam değiştirilmiştir diyorsunuz.
'' vadribuhunne '' kelimesine Meal sahiplerinin verdiği anlamlara bir bakalım o halde:
Nisa 34 :
1- diyanet vakfı meali ( heyet ) :
Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur.onun için saliha kadınlar itaatkardır.Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmesede namuslarını)koruyucudurlar.baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve ( bunlarla yola gelmezlerse )dövün.eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın ; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
2-Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları .Kur'an'ı Kerim Meal ve Tefsiri
Talat Koçyiğit :
(bazı hususlarda)Allah'ın erkekleri kadınlardan üstün tutması vr erkeklerin mallarıyla (kadınlara) nafaka temin etmeleri dolayısıyle, erkekler kadınlara hakimdirler.iyi kadınlar, (kocalarına)itaat eden, Allah'ın korunmasını emrettiği dolayısıyle de (karı koca arasındaki evliliğe ait)gizlilikleri koruyan kadınlardır.itaatsızlıklarından korktuğunuz kadınlar ise, onlara vaz u nasihatta bulunun ; ( fayda etmezse ) yataklarında yalnız bırakın ;( onunda faydası olmazsa, usülünce)onları dövün.eğer size itaat ederlerse, artık başka yol aramayın.şüphe yoktur ki Allah çok yücedir , çok büyüktür.
3-Süleyman Ateş Meali :
Allah, insanları birbirinden üstün kıldığından ve (erkekler )mallarından(harca(yıp kadınların geçimini )sağladıklarından dolayı erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler.onun için iyi kadınlar itaatkar olup, Allah'ın kendilerini korumasına karşılık kendileride gizliyi korurlar.(kocalarına gizli gizli ihanet etmezler)dik kafalılık, şirretlik etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarından ayrılın ve ( bunlarla yola gelmezlerse ) onları dövün.eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın.çünkü Allah yücedir, büyüktür.
4- Muhammed Esed Meali :
erkekler kadınları, Allah'ın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler.dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allah'ın koru(nmasını buyur)duğu mahremiyeti koruyan sadık ve itaatkar kadınlardır.kötü niyetlerinden korktuğunuz kadınlara gelince, onlara( önce )nasihat edin, sonra yatakta yalnız bırakın, sonra dövün.ve bundan sonra itaat ederlerse, onları incitmekten kaçının.Allah gerçekten yücedir, büyüktür.
5-Elmalı'lı Hamdi Yazır Meali :
erkekler kadınlar üzerinde hakim dururlar, çünkü bir kere Allah birini diğerinden üstün yaratmış, bir de erkekler mallarından infak etmektedirler.onun için iyi kadınlar itaatkardırlar.Allah kendilerini sakladığı cihetle kendileride gaybi muhafaza ederler.serkeşliğinden endişe etiğiniz kadınlara gelince ; önce kendilerine nasihat edin. sonra yataklarını ayırın.yine dinlemezlerse dövün.dinledikleri halde incitmeğe bahane aramayın.çünkü Allah çok yüksek, çok büyük bulunuyor.
6- ibn-i Kesir tefsiri :
...........'' serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, kendilerini yataklarında yalnız bırakın ,( yine uslanmazlarsa )dövün..............................................
7- Ali Arslan Meali :
.........serkeşlik etmesinden korktuğunuz kadınlara nasihat edin, (fayda vermezse) onları yataklarında yalnız bırakın ( bu da yarar getirmezse )onları döğün..................................................
8- Ali Bulaç Meali : '' vadribuhunne = vurun
ve bu Ayet'te geçen '' vadribuhunne '' kelimesinin = döğün anlamına geldiğini , hem sözlüklerden, hemde Meal ve tefsir sahiplerinden daha fazlada örnek getirip, size daha fazla örneklede gösterebilirim.( eğer bu kadar örnek size yetmediyse )
birde , sizin örnek aldığınız Yaşar Nuri Öztürk'ün Mealine bakalım:
erkekler, kadınları gözetip kollayıcıdırlar. şundan ki,Allah insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır.iyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar,Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar.sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/ bulundukları yerden başka yere gönderin! bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka yol aramayın.Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.
Hasan Akçay ve Yaşar Nuri Öztürk Meali :vadribuhunne : '' onları evden çıkarın/ bulundukları yerden başka yere gönderin . '' öyle mi ? sayın Akçay? yani : '' uzaklaştırın '' öyle mi?bu kelime bu anlamamı geliyor sahiden dediğiniz gibi?
birde diyorsunuz ki:
Güzel Kardeşim ! Bize düşen böyle aslı astarı olmayan iddialar öne sürmek olamaz ; bize düşen yanlışlıkları düzeltmeye çalışmaktır herhalde.( Kur'an'daki yanlış harekelendirmeyi(!), yanlış/hatalı yapılmış Sure ve Ayet sıralamasını(!) / Kur'an'daki tertip ve düzeni ,düzeltmeye çalışmak (!) yani) DİYORSUNUZ.
pes yani, bence sizin yapacağınız şey, (haşa) Kur'an'daki yanlışlıkları düzeltmek falan değil.sizin yapacağınızı zannettiğiniz şey, olsa olsa (haşa) Kur'an-ı Düzeltmek değil, DÜZ etmektir.
sonra, sizde Sözlüklerde- Meallerde-Tefsirlerde geçen '' vadribuhunne '' kelimesinin gerçek anlamına bakın, birde sizin kelimenin altını oyarak/dejenere ederek vermeğe çalıştığınız anlamını karşılaştırın.aynen sizin kullandığınız deyimle nasıl pişmiş kelle gibi sizin suratınıza sırıttığını görün.tamam mı güzel kardeşim!
Yüce Allah, Kur'an'ı sizin gibi Kur'an koruyucularının( ! ) ve düz edicilerinin elinden kurtarsın .( vaad / taahhüd etmiş zaten/ buna izin verilmeyecek/ 1400 yıldır başaramadılar , sizde başaramıyacaksınız Bakara 23 )
NOT: sözkonusu iletinizde, rahatlıkla kullanabileceğiniz '' yüzünüze '' kelimesi yerine neden toplumumuzda hiç hoş bir şekilde kullanılmayan'' suratınıza '' kelimesini bize hitap ederken kullanmayı tercih ettiğinizin sebebini bir türlü bulamadım.
NOT: bu forumdaki iletilerimin bulunduğu sahifeler : 2.- 3.- 4.- 7.- 16.- 23.- 25.- 27.- 28.- 30.- 32.-
Fereç Hüdür'ün iletileri: 26.- 33.- 37.- 38.-
|