HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: cilbab Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

[

muta yazdı

Selam.

dönemin (cahiliye) ile ilk muhacir kadınları  bir tutmak abesle iştigaldir onu geç sebeb aralarında bir kere ekonomik fark var bir

de halihazırda başörtüsü var ama takış şekli değişik hiç bir çelişki yok arkaya bağlayacağına başından aşağıya sarkıtacak.

Yüz niye kendiliğinden görünmüş?el ayak da öyle insan yaşamında yüz, el, ayak kendiliğinden görünür normal yaşamda

sosyal ilişkilerde o güne ve yahut bu güne kadar başka bir şeklimi var kastedilenle ne demek istenilen gayet açık anlamak

istemiyen polemik yapmak isteyen öyle söyler NUR suresi 31. ayeti  kendiliğinden bir kadının neresinin gözükeceği o zamanın

insanları peygember de dahil öyle anlamışlar doğrusu da o şimdi

peçe takarsın ,çorap giyersin,eldiven takarsın tam bir laf canbazlığı  o zaman da arabistanda kadınlar eldivenmi giyiyordu

diye sorarlar. Doğru iffetli olmak her mümin kadın ve erkeğin emir gereği uymak zorunda olduğu kuraldır o alim dediklerine uyma aralarında Peygamber de var 21. yüz yıl sanal aleminden sallamak kolay.

Bir kadının iffetli olup olmadığını bırakalım kendi belirlesin buda

doğru ister görünen kısımlar müstesna isteyen kapansın isteyen

de istediği gibi giyinsin kimseye zorlama baskı olmasın kadına baskı da olmasın kararı onlar versin hür iradeleri ile.

muta.

Selam muta kardeş anlattıklarımı tam olarak anlamamışsınız sanıyorum.

Sorum şöyleydi Diyanetin yaptığı açıklamada alimlerin ortak görüşle nur 31 de bahsi geçen kendiliğinden görünen zinetlerin el ayak ve yüzün olduğu sonucuna varmış olmaları.Benim sorum o alimlere ..neye göre bu yorumu yapmışlar bu görüş birliğine nasıl varmışlar? açıklayamıyorlar.peçe takılan yüz peçeni açmazsan kazayla yada kendiliğinden ortaya çıkıp görünmez yada çorabını çıkarmazsan o çorap ayaktan kendiliğinden çıkmaz.Şimdi daha iyi anlayabiliyormusunuz o alim diye bahsi geçen kimselerin ayeti kendi kişisel fikirlerine göre yorumladıklarını?

O alimlerin içinde Peygamber efendimizde vardı demişsiniz .. Size soruyorum Peygamberimizin bu şekilde emri veya açıklamasaı olduğuna dair elinizde deliliniz varmı varsa yazın.

21.yy sanal ortamında sallamak kolay demişsiniz.Diyanetin salladıklarını kabul etmeyenler sallamış mı oluyor?

 

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta

hadislerle de sabit olduğu üzere, ensar ve muhacir kadınların, eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örtmeye acele etmeleri, Hz. Âişe (r.a)’nın ablası Esmâ (r.a)’nın, ince bir elbise ile Hz. Peygamber (a.s)’ın huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber’in “ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesinin caiz olmadığını” bildirmesi, yine Hz. Peygamber’in, bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması caiz değildir.” buyurması; sözkonusu ayetteki emirlerin vücub için olduğuna, kadınların aşağıda sayılan zinet yerlerini örtmekle yükümlü olduklarına delalet etmektedir.
TESETTÜRLE İLGİLİ HADİSLER

1- “Şüphe yok ki Allah, Ademoğluna zinadan payını yazdı (yani onun kendi iradesini kullanarak işleyeceği zina türünü levh-i mahfuz’da belirtti, diğer bir yoruma göre şehvet sevgisini onun fıtratına yerleştirdi) Artık Ademoğlu yazılan payına kesinlikle ulaşır. Gözlerin zinası (şehvetle) bakmak, dilin zinası (haramı) konuşmaktır. Nefis de (zinayı) temenni edip şehvetlenir ve nihayet ilgili organ bunların ortak isteklerini yerine getirmek suretiyle onları tasdik eder ve arzularını gerçekleştirmekten imtina etmekle onları tekzib eder.”10 buyurur.

2- Ashabdan Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Ben Rasulullah (s.a.v)’e (harama) ani bakışın hükmünü sordum. O, bana, gözümü başka yöne çevirmemi emretti”.11

3- “Ey Ali! Harama (tesadüfen) bakışın ardından (kasıtlı) olarak tekrar bakma; çünkü, şüphesiz (tesadüfen olan) birincisi sana (muaf)tır ve (kasıtlı olan) sonuncusu sana muaf değildir”.12

4- Hz. Âişe (r.a) “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye! Allah “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” ayetini indirince onlar eteklerinden (bir rivayette en kalın olanı) kesip onunla başlarını örttüler.” der.13

5- Hz. Âişe (r.a) bir gün ensar kadınlarından stayişlye bahsederken buna benzer bir ifade ile başörtüsü emrine nasıl uyduklarını anlatır.14

6- “Hz. Âişe (r.a) şöyle demiştir: “Ebû Bekr (r.a)’ın kızı Esmâ (-ki Âişe validemizin ablasıdır) İnce bir elbise ile örtülü olarak Rasûlüllah (s.a.v’in) huzuruna girdi. Rasûlüllah (s.a.v) ondan yüzünü çevirdi ve kendi mübarek yüzünü ve ellerini işaret ederek;

“Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca vücudunun şurası ve burası dışında kalan yerlerinin görülmesi (gösterilmesi) caiz değildir. buyurdu.15

7- Yine Hz. Âişe (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadın ergenlik çağına varınca yüzü ve şuraya kadar elleri dışında herhangi bir yerini açması helâl değildir!” buyurdu.16

8- “Ebû Hureyre (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasulullah (s.a.v) “Ateş ehlinden olup, görmediğim iki sınıf insan var: (Birisi) yanlarında bulunan sığır kuyruklarına benzer kamçılarla insanları döğen (işkence yapan) bir kavimdir. (Diğeri) giyinik, çıplak birtakım kadınlardır...”17 buyurdu.

Örtülmesi emredilen, zinetten istisna edilen ve mücmel olarak geçen “kendiliğinden görünen” ifadesi; ashabdan Hz. Ali, İbn Abbas, İbn Ömer, Enes, tabiîlerden Said b. Cübeyr, Atâ, mücâhid, Dahhâk, Müctehid imamlardan Ebû Hanîfe, Mâlik ve Evzaî (r.a)’nin de dahil olduğu İslâm alimlerinin çoğunluğu tarafından; “Yüz ve bileklere kadar eller” olarak tefsir edilmiştir

 

1- Buhâri, (Çağrı Yay. İst. 1981), Kadar, 9 (VII, 214); Müslim (Çağrı Yay. İst. 1981) Nikâh, 44 (II, 612, Hadis No: 2152, 2153); Beyhaki, VII, 89.

2- Müslim, Âdâb, 10 (II, 1699, hadis no: 2159); Tirmizi, Edeb, 28 (V, 101, Hadis No: 2777) Ebû Dâvûd, Nikâh, 44, (II, 609, 610, Hadis No: 2148, 2149); Müsned, IV, 358, 361; Dârimî (Çağrı Yay, İst. 1981) İstizân, 15 (s. 674); Rikâk, 3 (s. 694); Beyhâki (1. Baskı, Hind, 1353) VII, 90.

3- Serahsî, Mebsût, (Beyrut, 1986) X, 145-165; Nevev;ı Minhâc (Celaleddin Mahalli’ye ait şerh ile birlikte, II, Baskı, Mısır, 1934) II, 206/215; Kashanî, Beda’i’us-Sanayi’ (Mısır 1328/1910) V, 118-125; İbn Abidin, Reddu’l-Muhtâr, (Matba’a-i Amire, İst.) V, 320-329.

4- Buhârî, Tefsir, Tefsir-u Sûreti’n-Nûr, 13 (v, 13) Ebû Dâvud, Libâs 33 (IV, 3577; Beyhakî, VII, 88.

5- Ebû Dâvûd, Libas, 32 (IV, 356).

6- Taberî, Câmi’u’l-Beyân, (Beyrut, 1405/1984); X, 117-121.

7-Taberi, a.g.e., Aynı Yer; Fahreddin Râzi, Mefatihu’l-Gaym, (Batba’atü’l-Behiyye, Mısır) XXIII, 201, 210; Kurtubi el-Cemi’ Li Ahkami’l-Kur’an, (Mısır, 1361/1942) XII, 222-238 Cassâs, Ahkûmu’l-kur’an (Lübnan Daru’l-Kittabi’l-Arabi) III, 315-3119; İbnu’l-Arabi,. Ahkamu’l-Kur’an (Lübnan, Dâru’l-Ma’rife) III, 1365-1376; Serahsî, a.g.e., X, 145-165; Celâluddin Mahallî, Şerhu’l-minhâc, III, 206-215; Kâsâni, a.g.e, C., 118-125; İbn Abidîn, a.g.e., V, 320-329, İbn Hazm, Merâtibu’l-İcma, s. 29.

8- Serahsî, a.g.e., X, 155; İbn Abidin, a.g.e., V, 320-329.

9- Müslim, Libâs, 34 (II, 1680, Hadis No: 2128), Cennet, 13 (II, 2192, Hadis No: 2128); Müsned, II, 356.

10- Buhâri Kitabü’l-Kader, 8. Bab, Müslim aynı kitab, 5. bab, Ebû Dâvûd Nikâl 4. babta, Ebû Hüreyre (r.a)’den.

11- Müslim Kitabü’l-adab 10 bab, Tirmizi, İstiz’ân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikah Kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhâki 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15.

12- Tirmizi İsti’zân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikâh 44. bab, Ahmed 5/531-532; Dârimî rikak 3, Beyhâki, 7/90

13- Buhari Nûr Suresinin tefsiri 13. bab, Ebû Dâvûd Libas Kitabı 32. bab, Beyhâki 88.

14- Ebû Dâvûd Libas Kitabı 31. bab.

15- Ebû Dâvûd Limas, kitabı 33. bab.

16- Buhari Kitabü’l-Kader, 8. bab, Müslim aynı kitab 5. bab, Ebhu davud Nikâh 4. babta, Ebû Hüreyre, (r.a)’den.

17- Müslim Kitabü’l-Adab 10. bab, Tirmizi İsti’zân, 61. bab, ebû Dâvûd Nikah kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhakî, 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15

ALINTI.

muta.

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Hasan Akcay Yazdı:
Ahzâb Suresi’nin 60. ayetinde de “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler! Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar.” buyurulmaktadır. Bu ayette müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatlarını belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmektedir (DİB, Din İşleri Yüksek Kurulu)

Pes. Allah'ın sözleri ancak bu kadar fütursuzca çarpıtılabilir. Ayetin numarası dahi yanlış.

Bu, onların iffetli olarak bilinmeleri ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar.  Ayetin Arapçasında iffetleri olarak ifadesinin karşılığı yok. Yani Allah'ın sözü değil o; Yüksek Din  Kurulu uydurup Allah'ın sözlerinin içine sokuşturmuş.

Ayetin o bölümünün Arapçası: Zalike ednâ en yu'rafne... EN YU'RAFNE, bilinmeleri için demek. Bakın, Allah'ın sözleri bir bardak içme suyu gibidir. Sağlıklı, temiz. Siz içine bir kaç damla lağım suyu boca edince o su nasıl pislenir, içme suyu olmaktan çıkarsa Allah'ın sözlerinin içine iffetli olarak gibi bir kaç beşer sözü boca ettiğiniz zaman da o ayet pislenir, Allah'ın sözleri olmaktan çıkar.

Yüzyıllardır Müslümanları böyle kandırıyorlar. Allah'ın sözlerinin içine kendi beşerî sözlerini boca edip "İşte ayet bu!" diyorlar. Öyle bir hinlik ki sağlıklı, temiz suyun içine bir kaç damla lağım boca edip "İşte içme suyu bu!" demekten zerrece farkı yok. 

Açıklamada ise pisliğin üzerine tüğ dikmişler: Bu ayette müslüman hanımların evlerinden çıkarken üstlerine vücut hatlarını belli etmiyecek bir dış elbise almaları... Hayır! Müslüman hanımların demiyor Allah; inananların kadınları diyor- nisâi'l müminîn.

Müminlerin Hristiyan ve Yahudi kadınlarla evlenmesi helal olduğuna göre (Mâide 5) bazı inananların eşleri Hristiyan ya da Yahudidir. Ne yapacak o kadınlar; Hristiyan ya da Yahudi kadınlarla evli müminlerin gayrimüslim eşleri yani o nisâi'l müminîn cilbab giymeyecek mi?  

 

Cevap yok. Ama yalan sınır tanımıyor; yalan çok. İşte kocaman bir yalan daha:

Hz. Âişe (r.a)’nın ablası Esmâ (r.a)’nın, ince bir elbise ile Hz. Peygamber (a.s)’ın huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber’in “ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesinin caiz olmadığını” bildirmesi, yine Hz. Peygamber’in, bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması caiz değildir.” buyurması...

Beşerî tesettür pisliğini ilahî dine sıvaştırmak için uydurulup tepe tepe kullanılan yalanlanlardan biridir bu hadis. İleten, Ebu Davud'dur ama bir uyarı ile iletir; "Bu hadis zayıftır," der çünkü "mürsel"dir yani ravi zinciri kopuk. 

Hadis şöyle başlar:

Bize Antakya'lı Kab oğlu Yakub ve Harran'lı Fadl oğlu Müemmil rivayet ederek dediler ki bize Velid Beşir oğlu Said'den naklen o da Katade'den o da Derik oğlu Halid'den oda Hz Aişe'den şöyle rivayet etti...

Peki, kim bu Antakya'lı Kab oğlu Yakub ve Harran'lı Fadl oğlu Müemmil? Kimse bilmiyor. Hiç bir yerde kayıtları yok. Ya-şa-ma-mış-lar.

Fesübhanallah, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta



57 - Süphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmistir. Onlara asagilayici bir azab hazirlamistir.

58 - Mümin erkeklere ve mümin kadinlara yapmadiklari bir seyden dolayi eziyet edenler de bir iftira ve açik bir günah yüklenmislerdir.

59 - Ey peygamber! Hanimlarina, kizlarina ve müminlerin kadinlarina hep söyle de cilbablarindan (dis elbiselerinden) üzerlerini simsiki örtsünler. Bu onlarin taninmalarina, taninip da eziyet edilmemelerine en elverisli olandir. Bununla beraber Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir

............................................................ .................................

AHZAB-57-58-59.

Allah'ı ve Rasûlü'nü [bilerek] incitenlere gelince; Allah onları bu dünyada ve ahirette (rahmetinden) yoksun  bırakacak ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlayacaktır.

Mümin erkekleri ve mümin kadınları yapmadıkları bir fiilden dolayı suçlayanlara gelince, onlar iftira atma suçu işlemiş ve böylece açık bir günaha girmiş olurlar.

Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve [öteki] bütün mümin kadınlara [toplum içine çıktıklarında] dış kıyafetlerini üzerlerine almalarını söyle: bu, onların [temiz kadınlar olarak] tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder.  Ama [unutma ki] Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!

YUKARIDA AHZAB SURESİNİN 57-58-59.AYETLERİ VE MEAL LERİ

VAR ŞİMDİ SAYIN HASAN AKÇAY ARAPÇASINDAN SİZDE BİR MEAL

YAZIN BAKALIM BİR ÜÇÜNCÜSÜ OLSUN. MEAL NE DEMEKTİR BİRDE ONU İZAH EDERSENİZ MEMNUN OLURUM ACABA BİREBİR BAŞKA BİR DİLDEN ÇEVİRİ OLABİLİRMİ YOKSA (D.İ .B) BİLEREK

HALKI KANDIRIYORMU.

muta.

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta

DİYANET MEAL İ AHZAB SURESİ AYET -57-58-59.

Şüphesiz Allah ve Resülünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.

Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.

Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

muta.

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Hasan Akcay Yazdı:
Hasan Akcay Yazdı:
Ahzâb Suresi’nin 60. ayetinde de “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler! Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar.” buyurulmaktadır. Bu ayette müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatlarını belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmektedir (DİB, Din İşleri Yüksek Kurulu)

Pes. Allah'ın sözleri ancak bu kadar fütursuzca çarpıtılabilir. Ayetin numarası dahi yanlış.

Bu, onların iffetli olarak bilinmeleri ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar.  Ayetin Arapçasında iffetleri olarak ifadesinin karşılığı yok. Yani Allah'ın sözü değil o; Yüksek Din  Kurulu uydurup Allah'ın sözlerinin içine sokuşturmuş.

Ayetin o bölümünün Arapçası: Zalike ednâ en yu'rafne... EN YU'RAFNE, bilinmeleri için demek. Bakın, Allah'ın sözleri bir bardak içme suyu gibidir. Sağlıklı, temiz. Siz içine bir kaç damla lağım suyu boca edince o su nasıl pislenir, içme suyu olmaktan çıkarsa Allah'ın sözlerinin içine iffetli olarak gibi bir kaç beşer sözü boca ettiğiniz zaman da o ayet pislenir, Allah'ın sözleri olmaktan çıkar.

Yüzyıllardır Müslümanları böyle kandırıyorlar. Allah'ın sözlerinin içine kendi beşerî sözlerini boca edip "İşte ayet bu!" diyorlar. Öyle bir hinlik ki sağlıklı, temiz suyun içine bir kaç damla lağım boca edip "İşte içme suyu bu!" demekten zerrece farkı yok. 

Açıklamada ise pisliğin üzerine tüğ dikmişler: Bu ayette müslüman hanımların evlerinden çıkarken üstlerine vücut hatlarını belli etmiyecek bir dış elbise almaları... Hayır! Müslüman hanımların demiyor Allah; inananların kadınları diyor- nisâi'l müminîn.

Müminlerin Hristiyan ve Yahudi kadınlarla evlenmesi helal olduğuna göre (Mâide 5) bazı inananların eşleri Hristiyan ya da Yahudidir. Ne yapacak o kadınlar; Hristiyan ya da Yahudi kadınlarla evli müminlerin gayrimüslim eşleri yani o nisâi'l müminîn cilbab giymeyecek mi?  

Cevap yok. Ama yalan sınır tanımıyor; yalan çok. İşte kocaman bir yalan daha:

Hz. Âişe (r.a)’nın ablası Esmâ (r.a)’nın, ince bir elbise ile Hz. Peygamber (a.s)’ın huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber’in “ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesinin caiz olmadığını” bildirmesi, yine Hz. Peygamber’in, bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması caiz değildir.” buyurması...

Beşerî tesettür pisliğini ilahî dine sıvaştırmak için uydurulup tepe tepe kullanılan yalanlanlardan biridir bu hadis. İleten, Ebu Davud'dur ama bir uyarı ile iletir; "Bu hadis zayıftır," der çünkü "mürsel"dir yani ravi zinciri kopuk. 

Hadis şöyle başlar:

Bize Antakya'lı Kab oğlu Yakub ve Harran'lı Fadl oğlu Müemmil rivayet ederek dediler ki bize Velid Beşir oğlu Said'den naklen o da Katade'den o da Derik oğlu Halid'den oda Hz Aişe'den şöyle rivayet etti...

Peki, kim bu Antakya'lı Kab oğlu Yakub ve Harran'lı Fadl oğlu Müemmil? Kimse bilmiyor. Hiç bir yerde kayıtları yok. Ya-şa-ma-mış-lar.

Cevap yok; yine yok. Ama yalan sınır tanımıyor; yalan çok. İşte bir mealde iki yalan:

Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve [öteki] bütün mümin kadınlara [toplum içine çıktıklarında] dış kıyafetlerini üzerlerine almalarını söyle: bu, onların [temiz kadınlar olarak] tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder.  Ama [unutma ki] Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!

Yalan 1: Mealdeki "mümin kadınlar"ın Arapça metindeki karşılığı "nisâi'l müminîn"dir ki müminlerin kadınları anlamına gelir. Allah'ın söylediği işte o. Yani Allah müminlerin kadınları diyor; onlar Allah'ın bu sözlerini mümin kadınlar diye çarpıtıyor.

mümin kadınlar: müminat (Ahzab 58)

müminlerin kadınları: nisâi'l müminîn (Ahzab 59)

Aradaki fark: mümin kadınlar müslümandır; oysa "müminlerin kadınları"nın içinde müslüman olmayan ehl-i kitap kadınları var çünkü müminlerin ehl-i kitap kadınlarıyla evlenmesi helal (Mâide 5).

Allah "Müminlerin kadınları cilbab giysin!" diyor; "Yalnızca müslüman kadınlar cilbab giysin!" demiyor; müminlerin kadınları arasında müslime-gayrimüslime ayrımı yapmıyor. 

Bakın, yalnızca yalan söylemekle kalmayıp Allah'a iftira ediyorlar. Çünkü bir kimsenin söylemediğini söyledi demek nasıl o kimseye iftira ise Allah'ın söylemediğini söyledi demek te Allah'a iftiradır. Allah iftira edenler iflah olmazlar - innellezîne yefterûne alellalhi'l kezibe lâ yuflihûn (Nahl 116).

Yalan 2: onların (temiz kadınlar olarak) tanınmalarını. Parantez içindeki temiz kadınlar olarak ifadesine dikkat. Arapça metinde karşılığı yok. Kendileri uydurmuş onu ve ilahî sözlerin içine boca etmişler. Tıpkı tertemiz içme suyunun içine lağım boca eder gibi. İçine lağım katılan  su ne kadar temizse içine beşerî söz katılan meal de o kadar ilahîdir.

Hayır; (temiz kadınlar olarak) tanınsınlar vahiy değildir; beşerî pisliktir.

Şu hinliğe bakın. Ürettikleri bu pisliğin arkasından cilbablı kadınlar temiz, cilbabsızlar pistir iftirası geliyor. Allah'a iftira, cilbabsız kadınlara iftira. İftira üstüne iftira. 

Fesübhanallah, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta

Yalan 1: Mealdeki "mümin kadınlar"ın Arapça metindeki karşılığı "nisâi'l müminîn"dir ki müminlerin kadınları anlamına gelir. Allah'ın söylediği işte o. Yani Allah müminlerin kadınları diyor; onlar Allah'ın bu sözlerini mümin kadınlar diye çarpıtıyor.

mümin kadınlar: müminat (Ahzab 58)

müminlerin kadınları: nisâi'l müminîn (Ahzab 59)

Aradaki fark: mümin kadınlar müslümandır; oysa "müminlerin kadınları"nın içinde müslüman olmayan ehl-i kitap kadınları var çünkü müminlerin ehl-i kitap kadınlarıyla evlenmesi helal (Mâide 5).

Allah "Müminlerin kadınları cilbab giysin!" diyor; "Yalnızca müslüman kadınlar cilbab giysin!" demiyor; müminlerin kadınları arasında müslime-gayrimüslime ayrımı yapmıyor.

YUKARIDAKİ ALINTI HASAN AKÇAY DAN ŞİMDİ CEVABI.

AHZAB-58-59. DİYANET MEALİ.

Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.

Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

MAİDE-5. MEAL.

Bugün, hayatın bütün güzel şeyleri size helal kılınmıştır. Ve daha önce kendilerine vahiy verilenlerin yiyecekleri size helaldir, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir. Ve [bu ilahî kelâma] inananlar içindeki iffetli kadınlar ile sizden önce kendilerine vahiy verilenler arasında bulunan kadınları nikahlamanız, -onlara mehirlerini vermeniz şartıyla ve onları gayrimeşru yolla ya da gizli dost tutma yoluyla değil de meşru bir nikah ile almanız şartıyla- [size helaldir].  [Allah'a] inanmayı reddedene gelince; onun bütün işleri boşa gidecek: zira o, öteki dünyada zarara uğrayanlar arasında yer alacaktır.

AÇIKLAMA.

Öteki vahiy mahsulü dinlerin mensuplarının yiyeceklerinden yararlanma izni, elbette, yukarıda 3. ayette sayılan yasaklanmış et cinslerini kapsamaz. Aslına bakılırsa Hz. Musa Şeriatı da onları açıkça yasaklamıştır; ve bu yasakların Hz. İsa tarafından iptal edildiğine dair İnciller'de de hiçbir kayıt yoktur: Hatta Hz. İsa'nın, "[Musa'nın] Şeriatı[nı] iptal etmek için geldiğimi düşünmeyin ... : onu iptal için değil, icra için [geldim]" (Matta v, 17) dediği rivayet edilir. Böylece, Hz. İsa'nın Paul sonrası izleyicilerinin yiyecek konusunda takındıkları bu hoşgörü, onun bizzat kendi uygulamasına ve koyduğu ilkelere aykırı düşmektedir.Müslüman erkeklere diğer vahyedilmiş dinlere mensup olan kadınlarla evlenme izni verildiği halde Müslüman kadınlar gayrimüslim erkeklerle evlenemezler. Sebebi: İslam'ın bütün peygamberlere saygıyı emretmesine rağmen diğer dinlerin mensuplarının bir kısım peygamberleri -mesela, Muhammed (s)'i veya Yahudilerde olduğu gibi, hem Muhammed (s)'i hem de Hz. İsa'yı- reddetmeleridir. Böylece bir Müslüman ile evlenen gayrimüslim bir kadın, -bütün itikadî farklılıklara rağmen- kendi inandığı peygamberlerin İslamî çevrede tam bir saygı ile anılacaklarına emin olduğu halde, bir gayrimüslim ile evlenen Müslüman bir kadın Allah'ın Elçisi olarak gördüğü kimsenin tahkire uğraması ile her zaman karşılaşabilir. Yukarıdaki pasaj, Allah'a imanı ve emirlerine uymayı işleyen bu surenin başlangıç cümlesini, yani "Siz ey imana ermiş olanlar, andlaşmalarınıza sadık olun" cümlesini adeta tamamlar. Bunun hemen ardından namaza işaret gelir: çünkü, insanın Allah'a bağlılığı, en anlamlı ve bilinçli ifadesini ancak namazda bulur.

YUKARIDA AHZAB-58-59 AYET MEALİ VAR (DİYANET İN) ŞİMDİ

VERECEĞİM HASAN AKÇAY DAN ALINTIDAKİ İDDİA LAR NEREDE SÖYLENMİŞ MAİDE-5.AYET MEALİ VE AÇIKLAMASINIDA BAKTINMI HEPTEN KAFASINA GÖRE YAPTIĞI YORUMLARA ZORLAMA DESTEK ARAMAKTIR.

ALINTI (Hasan Akçay)

Şu hinliğe bakın. Ürettikleri bu pisliğin arkasından cilbablı kadınlar temiz, cilbabsızlar pistir iftirası geliyor. Allah'a iftira, cilbabsız kadınlara iftira. İftira üstüne iftira. 

CİLBAB LI ,CİLBAB SIZ, EHLİ KİTAP ,EHLİ KİTAP OLMAYAN,İNANAN,İNANMAYAN. HERKES (KADINLAR) NAMUSLUDUR.HASAN AKÇAY İDDİA ETTİĞİ HER ŞEY KENDİNİ BAĞLAR SÖYLENMEMİŞ BİR ŞEYİ SÖYLENMİŞ GİBİ YAPARAK SUİ ZANDA BULUNMAK İFTİRADIR ÜZERİNE DE HAKİKATMIŞ GİBİ YORUM YAPMAK TA AYIPTIR İŞİN BURAYA GELMESİNDEN DOLAYI

BÜTÜN KADIN KIZ İNANAN İNANMAYAN HERKESTEN ÖZÜR DİLERİM BİLA İSTİSNA TÜRKİYE DE VE DÜNYADA HER AİLE DE VE

TOPLUMDA BAŞI AÇIK BAŞI KAPALI VARDIR İSTEYEN KAPAR İSTEMEYEN KAPAMAZ KENDİ BİLECEĞİ İŞTİR FAZLA UZATMAYACAĞIM HASAN AKÇAY I ALLAH A HAVALE EDİYORUM.

muta.

 

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Diyanet)

İşte doğru çeviri bu. Diyanet bu meali Din İşleri Yüksek Kurulu'nun o iki yalanından arındırmış. Aferin Diyanet'e. Ve nihayet doğru meali bulduğunuz için sizi candan kutluyorum.  

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
ZoZaN
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 08 ekim 2006
Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ZoZaN

Hasan Akcay Yazdı:
Hasan Akcay Yazdı:
Sevgili ZoZaN, soru şu idi:

...bir insan alımlı olduğu için karşı cinsi tahrik eder diye tesettüre girmeliyse her biri en azından Hz Yûsuf kadar alımlı olan erkekler tesettüre neden girmiyor?

Hani cevap?

Cevap yok çünkü Allah'ın Kitabı'nda böyle adaletsiz bir hüküm yok. 

Cinsel tacizi önlemenin yolu tacizci coşkunlara haddini bildirmektir; erkekleri tesettüre sokmak değil; kadınları tesettüre sokmak değil. 

Yüce Allah işte o yolu gösteriyor: ...fesadı bırakmazlarsa seni üzerlerine salarız - lein lem yentehi'l... lenuğriyenneke bihim (33:60).

Seni dediği, Hz Muhammed'dir; İslam devletinin emîri. Devlet sahip çıkacak insanlarına. İnsanlara cinsel tacizde bulunma hakkını  kimseye tanımayacak.

Oysa tesettür tacizci coşkunlara hak tanımaktır; "Tesettüre girmeyenlere tecavüz edin!" demektir. 

Yargıçların Yargıcı'ndan böyle adaletsiz bir hüküm beklemeyin.

Bir sorum da şu idi:

Taciz suçunu işleyenler kim? Erkekler. Ceza olarak tesettür zindanına atılanlar kim? Kadınlar....

Yargıçların Yargıcı onaylar mı bunu? "Benim kadın için kadın, erkek için erkek diyen (2:178) Kuran’ımı niye inkar ettiniz?" demez mi?

İki soru da cevap bekliyor. Lütfen.

Sevgi ile, Hasan Akçay

HASAN AKÇAY

sorduğunu sorunun cevabı çok basit aslında.burada asıl sorun olan zatı alinizin kendinizi ilah yerine koymaya çalışmanızdır.bundan vazgeçin.kuranı gönderen Allah cilbabı bayanlara emrediyor erkeklere değil.varmı ötesi.Kuran bir konuda hüküm vermişse iman ettiği iddiasında bulunanların amenna demekten başka alternatifleri kalmıyor.

sürekli sorumun cevabını alamıyorum diyorsun cevabı zaten açık bayanların bilinmeleri için cilbablarını giymeleri lazım.erkekler giysin demiyor...hz.yusuf meselesi farklı bir konu ve yeri burası değil...yani tesettürle ilgili bir mevzu içermiyor.

asıl senin cevaplamaktan kaçındığın soruyu tekrar edeyim.bugün bilinmek için nasıl bir cilbab?lütfen tarif et...eğer bu sıradan bir elbise diyorsan haşa o zaman Allah gereksiz bir ifade kullanmış olur...çünkü kadınlar zaten giyiniyordu...

neden demagoji yapmaya çalışıyorsunuz ki? hüküm olan konularda mantık yürütmenin manası yok.Eğer allah ineği kesin diyorsa senin kalkıp ineğin rengini yaşını vs.ni sormaya hakkın yoktur.Çünkü bu mantık yahudi mantığıdır.

mesele senin anladığın gibi ali suçu işliyorda cezayı veli çekiyor hikayesi değildir.haşa Allahın cilbabı bayanlara emretmesini de Allahın adaletsizliği olarak algılayamassın.

anlayamıorsunuz heralde(kadın=erkek değildir)

“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle:

bak burada erkeklere hitap yok:)

son kez tekrar ediyorum ve artık sormayacam sıkıldım artık nedir bu cilbab:sözlükteki basit manasını sormuyorum pratik hayatta giyilecek vede kadınların bilinmelerini sağlayacak olan gizemli şey:)



__________________
apaçık olan kitaba andolsun
Yukarı dön Göster ZoZaN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ZoZaN
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Soru: ...bir insan alımlı olduğu için karşı cinsi tahrik eder diye tesettüre girmeliyse her biri en azından Hz Yûsuf kadar alımlı olan erkekler tesettüre neden girmiyor?

Cevap: kuranı gönderen Allah cilbabı bayanlara emrediyor erkeklere değil.

ZoRaN kardeşim, soruyu yanlış anladınız yine; o yüzden cevabınız da yanlış.

Soru:

Alımlı olmak tesettüre girmeyi gerektiriyorsa, Yüce Allah'ın Yûsuf kıssasında açıkladığı üzere, erkekler de alımlı. Onlar niye tesettüre girmiyor? Allah 4:82'de "Kuran'da çelişki yok!" dediğine göre bu çelişki neyin nesi?

Siz "Çünkü cilbabı kadınlara Allah emrediyor!" deyip çelişkiye Allah'a atıyorsunuz. 

Tıpkı bektaşi gibi hinlik ediyorsunuz. Hani namaz kaçkını bektaşiye göre Allah "Namaza yaklaşmayın!" demiş ama "içkiliyken" dememiş ya. Tıpkı onun gibi Erkekler Klübüne göre de Allah "Kadınlar cilbab giysinler!" demiş ama "tanınmak için" dememiş.  

Ya niçin giysinler demiş?

"Alımlı yerlerini örtüp saklamak için giysinler!" demiş. İşte soru bu palavrayla ilgili. Madem cilbab insan vücudunun alımlı yerlerin örtülüp saklanması için gereklidir; Yüce Allah onu erkeklere neden emretmiyor? Bu çelişki niye?

Siz çelişkiye Allah'a yüklüyorsunuz. Hayır! Çelişkiye düşen tesettürcü beşerdir; Allah değil. Tesettürcü beşer söylüyor cilbabın alımlı yerleri örtüp saklamak için emredildiğini. Yoksa Yüce Allah cilbabı yalnızca kadınlara değil erkeklere de emrederdi. Yargıçların Yargıcıdır O; adildir. 

Kendi peydahladığınız çelişkiyi Allah'a yıkmayı bırakın. Allah'ı suçlamayı bırakın. Aynaya bakın.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 

<< Önceki Sayfa 22 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats