HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Ayetlerin Neshedilmesi Ne Demektir Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
misafir123
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2007
Gönderilenler: 30
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı misafir123

Nesih – mensuh olayına üstad Mevdudi daha sade ve akılda soru işareti kalmayacak şekilde izah getirmiş. Zaten ayet bir önceki ayetle beraber okunursa bu izaha da gerek kalmadan mevzu anlaşılacak diye düşünüyorum.

(2/105) Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.

(2/106) Biz, ondan daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiç bir ayeti neshetmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız (ya da geri bıraktırmayız). Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir.

Bu, Yahudilerin müminlerin zihinlerinde şüphe uyarmak için sordukları bir soruya cevaptır. Onlar şöyle diyorlardı: "Kur'an, önceki kitapların Allah tarafından gönderildiğini söylüyor. Eğer böyleyse Kur'an, neden önceki kitaplardakilerden değişik emirler veriyor? Nasıl olur da, aynı Allah, farklı zamanlarda farklı emirler verir? Ayrıca şöyle de diyorlardı: "Kur'an, Yahudi ve Hıristiyanların kendilerine indirilen öğretilerin bir kısmını unuttuklarını söylüyor. Allah'ın öğretilerinin hafızalardan silinmesi nasıl mümkün olur?" Onların bu soruları, Hakk'a ulaşmak için değil, karışıklık çıkarmak için sordukları açıktır. Allah, onların bu sorularına şöyle cevap verir: "Ben Kâdir'im ve benim gücüm sınırsızdır. Ben herhangi bir emrimi değiştirebilirim veya onun unutulmasına izin verebilirim. Fakat onun yerine aynı amacı yerine getiren, ondan daha iyi veya ona denk bir şey koyarım."

Yukarı dön Göster misafir123's Profil Diğer Mesajlarını Ara: misafir123
 
okun
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 agustos 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 101
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı okun

Selam

Zamanım olmadığı için ayetlerin neshedilmesi ile ilgili yazıma gelen yanıtlarla şimdilik ilgilenmiyorum. Yaz aylarında zaman bulur bulmaz konuyu daha geniş bir incelemeyle toparlayacağım. Ama şu ana kadar yaptığım inceleme sonucunda artık ayetlerin neshedilmesinin kesin bir gerçek olduğunu anlıyorum. Şu ana kadar sunduğumdan başka deliller de var. Artık bunları yazın sunacağım. Yaptığım birkaç hatayı da düzeltmem gerek, artık onu da yaza inşallah... Birkaç gün içinde forumu takip etmeyi bırakacağım ve planımı uygulayabilirsem foruma yaz aylarında tekrar döneceğim.

Bu konuyu yapışkan konu yapan arkadaşlardan Allah razı olsun çünkü sonuçları çok çok önemli.

 

Yukarı dön Göster okun's Profil Diğer Mesajlarını Ara: okun
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam kardeşlerim,

Mevzu enteresan misallerle zenginleşmiş.

Bir misal de benden olsun.

İki kişi, alenilikten sakınarak bir yerde zina ederler. Fakat, farkında olmadıkları bir kamera olan biteni kaydetmiştir.

Kaydı inceleyenler de onların zina ettiklerini görmüşlerdir.

Ne düşünürsünüz ?

Muhabbetlerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

aliaksoy Yazdı:
Selam kardeşlerim,

Mevzu enteresan misallerle zenginleşmiş.

Bir misal de benden olsun.

İki kişi, alenilikten sakınarak bir yerde zina ederler. Fakat, farkında olmadıkları bir kamera olan biteni kaydetmiştir.

Kaydı inceleyenler de onların zina ettiklerini görmüşlerdir.

Ne düşünürsünüz ?

Muhabbetlerimle...

Aleyküm selam Ali kardeş!

1-) Kaydı inceleyenler eğer Müslüman iseler ve her hangi bir görevle (işi bu, analiz yapmak, bir nevi laboratuar, yani uzman) görevli değillerse, bu olayı hiç görmemiş gibi davranmalarıdır.

2-) Bu olay sadece kamera kaydıyla delillendirilemez, ancak zanlı olurlar. Ayrıca başka deliller ve tetkikler gerekir, görgü tanıkları (4 olması şart değil çıplak gözle gören bir yada birkaç kişi olabilir), zanlıların itirafları, DNA testi, ayrıca ses kaydı vb..

3-) Yine dört şahit aranır bunların illaki insan olması şart değildir. Ör: Birinci şahit DNA testi, ikinci şahit kamera görüntüsü, üçüncü şahit görgü tanığı, dördüncü şahit ses kaydı vb.. gibi  

Merak ederseniz gerekçelerini de yazarım.

Saygılar sunarım.

Allah adil olmayı, hep adil olmayı nasip etsin.

 



__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
beyyine84
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı beyyine84

arkadaşlar nehedilen kuran değil kurandan önce inen tevra ve incil dir zira kuran kuran ayetlerinden bahsederken tekil olan ayet kelimesinden bahseder çoğul ise incilk ve tevrat ile ilgili olan ayetleri kapsar kuran ayetleri nesholunmamıştır olunan diğer kitablardır
selametle
Yukarı dön Göster beyyine84's Profil Diğer Mesajlarını Ara: beyyine84
 
Özben
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 16 mayis 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 126
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Özben

Selam.

İbrahimim elbette merak ediyoruz,yazmanızı bekliyoruz.



__________________
Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzab Suresi, 70)
Yukarı dön Göster Özben's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Özben
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

ibrahimim Yazdı:

aliaksoy Yazdı:
Selam kardeşlerim,

Mevzu enteresan misallerle zenginleşmiş.

Bir misal de benden olsun.

İki kişi, alenilikten sakınarak bir yerde zina ederler. Fakat, farkında olmadıkları bir kamera olan biteni kaydetmiştir.

Kaydı inceleyenler de onların zina ettiklerini görmüşlerdir.

Ne düşünürsünüz ?

Muhabbetlerimle...

Aleyküm selam Ali kardeş!

1-) Kaydı inceleyenler eğer Müslüman iseler ve her hangi bir görevle (işi bu, analiz yapmak, bir nevi laboratuar, yani uzman) görevli değillerse, bu olayı hiç görmemiş gibi davranmalarıdır.

2-) Bu olay sadece kamera kaydıyla delillendirilemez, ancak zanlı olurlar. Ayrıca başka deliller ve tetkikler gerekir, görgü tanıkları (4 olması şart değil çıplak gözle gören bir yada birkaç kişi olabilir), zanlıların itirafları, DNA testi, ayrıca ses kaydı vb..

3-) Yine dört şahit aranır bunların illaki insan olması şart değildir. Ör: Birinci şahit DNA testi, ikinci şahit kamera görüntüsü, üçüncü şahit görgü tanığı, dördüncü şahit ses kaydı vb.. gibi  

Merak ederseniz gerekçelerini de yazarım.

Saygılar sunarım.

Allah adil olmayı, hep adil olmayı nasip etsin.

 

 

Özben Yazdı:

 

Selam.

İbrahimim elbette merak ediyoruz,yazmanızı bekliyoruz.

 

 

Aleyküm selam özben kardeş!

Bu müzakereyi şubat ayının ortalarında yapmıştık, şimdi ise kasımın ortalarındayız, ama sorun değil yinede cevap verelim inşallah.

Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin; eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıncaya, ya da Allah onların yararına bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun".

(NİSA/15) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

 

Namuslu kadınları zina ile suçlayıp da sonra dört şahit getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir.

(NÛR/4) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)

 

 

Onu işittiğiniz zaman inanan erkek ve kadınların, kendiliklerinden güzel zanda bulunup: "Bu, apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? Ona dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitleri getirmediler, o halde onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir.

(NÛR/12,13) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)

 

 

 

Yukarıdaki ayetlere baktığımızda Kur'an'ın nazil olduğu dönemde birine zina/fuhuş isnadında bulunanlardan dört şahit getirmeleri gerektiği, aksi takdirde savlarının kabul görmeyeceği ve cezalandırılacakları buyrulmaktadır. Bunun en belirgin nedeni suç isnadında bulunulan kişinin hiçbir şüpheye mahal bırakmadan iftiraya kurban gitmemesi ve gerçeğin ortaya çıkmasıdır.

O dönemde kanıtlar ancak suça tanık olan şahitler/insanlardan başka bir şey olamazdı.

Günümüzde kanıt olabilecek olan şeylere gelmeden önce, her dönemin/devrenin şeraiti/hukuku aynı olmadığı meselesine değinelim.

 

Sana da kendinden önceki Kitabı doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik. Artık onların aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirledik. Allah isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat size verdiğ(i ni'met)ler(i) içinde sizi sınamak istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun, hepinizin dönüşü Allah'adır. O size ayrılığa düştüğünüz şeyler(in hakikatin)i haber verecektir. (MÂİDE/48) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:60)

 

 

 

Ayetten de anladığımız gibi, her resulün şeraiti/hukuku ayrıydı... Yusuf'un (a.s) çağındaki hırsızın aldığı cezayla (12/70-75) Muhammed'in (a.s) çağındaki hırsızın cezası aynı değildir. (5/38)

 

Kur'an'ın nazil olduğu dönemde şahitlik eden insanlardan başka kanıt olmadığı için dört insan şahit olarak istenmiştir. Şahit niçindir gerçeğin ortaya çıkması suçluların deşifre edilmesi ve masumların haklarının korunması içindir. Şimdi bu amaç dört şahidin yanı sıra başka şeylerle de yerine getiriliyorsa, biz olmaz mı diyeceğiz!? Olmaz dersek olmaz.

 

Bir kişi bir zanlıyı ihbar ederse ona dört koldan kanıt getir deriz, bunlar ne olabilir? Günümüzde son derece geliştirilmiş teknolojiler var hemen hepsi (DNA, video ve ses kaydı, kan vb.. tahliller gibi vs. vs.) kullanılabilir.

 

 

Selam ve dua ile.

      

 



__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

ibrahimim Yazdı:

O dönemde kanıtlar ancak suça tanık olan şahitler/insanlardan başka bir şey olamazdı.

Günümüzde kanıt olabilecek olan şeylere gelmeden önce, her dönemin/devrenin şeraiti/hukuku aynı olmadığı meselesine değinelim.

Sana da kendinden önceki Kitabı doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik. Artık onların aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirledik. Allah isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat size verdiğ(i ni'met)ler(i) içinde sizi sınamak istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun, hepinizin dönüşü Allah'adır. O size ayrılığa düştüğünüz şeyler(in hakikatin)i haber verecektir. (MÂİDE/48) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ayetten de anladığımız gibi, her resulün şeraiti/hukuku ayrıydı... Yusuf'un (a.s) çağındaki hırsızın aldığı cezayla (12/70-75) Muhammed'in (a.s) çağındaki hırsızın cezası aynı değildir. (5/38)

Kur'an'ın nazil olduğu dönemde şahitlik eden insanlardan başka kanıt olmadığı için dört insan şahit olarak istenmiştir. Şahit niçindir gerçeğin ortaya çıkması suçluların deşifre edilmesi ve masumların haklarının korunması içindir. Şimdi bu amaç dört şahidin yanı sıra başka şeylerle de yerine getiriliyorsa, biz olmaz mı diyeceğiz!? Olmaz dersek olmaz.

Bir kişi bir zanlıyı ihbar ederse ona dört koldan kanıt getir deriz, bunlar ne olabilir? Günümüzde son derece geliştirilmiş teknolojiler var hemen hepsi (DNA, video ve ses kaydı, kan vb.. tahliller gibi vs. vs.) kullanılabilir.

Selam İbrahimim,

Zina suçunun tesbitinde dört şahit sizce o gün yeterli olması doğru mudur? Dört veya daha fazla yalancı şahit temin edilemez mi? Aişe için on şahit şahitlik etseydi ne olurdu? (Vahyin gelmediğini düşünün!)

Ben, sizin  bugün dört şahitten; meseleyi dört koldan araştırıp suçun sabit olduğunu kesin ortaya koymak olan anlayışınızı anlıyorum o gün için de. Yoksa dördün birden yada üçten ne farkı olabilir!?

"Sizin her biriniz için bir şir'a ve bir minhac yaptık" tan; sizleri farklı farklı yaptık. Her kesin farklı yol yordamı var..Her kesin yetenekleri, yöntmleri aynı değildir... Türkçede bunu çok iyi ifade eden bir söz var: Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır. İşte bu ayetin bu cümlesi tam bunu söylüyor diye düşünüyorum. Zaten ayetin devamı da bu manayı destekliyor: "Şayet Allah isteseydi sizi tek düzey / monoton bir toplum yapardı." Örneğin koyunlar gibi. Dolayısıyla her mü'min kendi gücü ve imkanıyla, kendi becerisi, yol ve yöntemiyle hayırlarda ileri geçmeye çalışacak. Bu ayetten her peygambere farklı hukuk verildiğini anlamak yanlış olsa gerek. İşlenen suçla karşılığı olan cezanın orantılı olması gerekir diye düşünüyorum. Şeriat ülkesi Suudi Arabistanda öyle hırsızlık suçlarından dolayı eller kesiliyor ki maazallah! Hem Allah ne diye karar değiştiriyor ki? Yusuf'tan Muhammed'e gelinceye kadar ne değişti de ceza bu kadar ağırlaştı? Keyfinin kahyası mısın diyeceğiz? Allah değil mi istediğini istediği zaman değiştirir!! Hayır, bu insafa sığmaz, insana bile yakışmaz, Allah'a hiç yakışmaz.  

Böylece ben örnek verdiğiniz hırsızlığın cezasının Yusuf'un şeriatında ayrı, Muhammed'in şeriatında ayrı olduğu kanaatında değilim. Eğer hırsızın cezası el kesme ise ayete göre; hırsızın bir değil iki elinin kesilmesi gerekir. Ayette biri erkek biri kadın iki hırsız mevzu bahis. Bu ikisinin ellerini (eller çoğul) kesin dendiğine göre enaz üç elin kesilmesi lazım. Yada ikisinin de her iki eli kesilir. Ayrıca problem bununla da bitmez; eller nereden ve nasıl kesilecek, kestikten sonra tedavileri yapılacak mı, hırsızlar öylece kendi haline mi terk edilecekler, her türlü hırsızlık için el kesilecek mi? Ki ayetten bu anlaşılıyor.Bunlar benim görebildiğim aksaklılar. Bir hukukçu kim bilir daha ne arızalar görebilir! Böyle belirsizliklerle malul bir yasayı Allahın belirlemiş olmasını ben yakıştıramıyorum O'na şahsen. O nedenle Kuran'da "eller"i genelde "kişinin kendisi" olarak algılarsak sıkıntı ve çelişki kalkmış olur. 

Muhabbetle.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Özben
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 16 mayis 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 126
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Özben

Selam.

ibrahimim kardeş açıklamaların için teşekürler.

Cansız şahitlerlede suç belirlenebilir ama biz burada iki kişinin zina yapmasınımı ıspatlayıp cezalandıracağız.Yoksa Kuran bizlere toplum içerinde ki,açık  zinanın cezalandırmasını vermiştir.Toplumun ilgilendiren konular toplumun önünde,yani toplumun bileceği şekilde ceza öngörülür. Onun için canlı şahitlerden vazgeçmeyelim.



__________________
Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzab Suresi, 70)
Yukarı dön Göster Özben's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Özben
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

 

haktansapmaz Yazdı:

Selam İbrahimim,

Zina suçunun tesbitinde dört şahit sizce o gün yeterli olması doğru mudur? Dört veya daha fazla yalancı şahit temin edilemez mi? Aişe için on şahit şahitlik etseydi ne olurdu? (Vahyin gelmediğini düşünün!)

Ben, sizin  bugün dört şahitten; meseleyi dört koldan araştırıp suçun sabit olduğunu kesin ortaya koymak olan anlayışınızı anlıyorum o gün için de. Yoksa dördün birden yada üçten ne farkı olabilir!?

Aleyküm selam sayın Abdurrahman bey!

Neyi sorguluyorsunuz!? Bu (dört şahit) hükmün yanlışlığını mı!? Yoksa yanlış anlaşıldığını mı? Siz sanırım hukukçu değilsiniz, toplum bilimci de değilsiniz, böyle rahat konuştuğunuza göre içişleri bakanlığına bağlı her hangi bir memur olmadığınızda belli...

Bırakın dört şahidi, çapraz sorgulamada iki şahitle bile olay aydınlanıyor, birde bunun dört şahit olduğunu düşünün.

İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde mutlak gerçeğin/hakkın ortaya çıkması (altında yatan saika irdelenmeden, suç dağılımının oranları tespit edilmeden, suça iten olgunun bilinçli yada bilinç altı tezahürlerinin analizi yapılmadan, sosyo-psiko, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik meseleler ele alınmadan vs... vs... olaya etki eden bütün doneleri ve evirtim sürecinde gelişen nedenleri tek tek bulup ortaya çıkarmak) diye bir şey söz konusu değildir.

Bu yüzden ilahi mesajın amacı insanları Allah'a imana ve ahrette hesap verme bilincine çağırmıştır. Kur'an'ın nüzulüne baktığımızda Mekke ve Medine döneminde Allah'a ve ahret gününe iman vardır. Genel çoğunluğun inanmadığı/kabul etmediği bir hukukla kitleler yönetilemez. Bu yüzden insanlar Mekke döneminde sadece imana çağırılmıştır, hicretten bir müddet sonrada inanan bu topluma hukuk vazedilmiştir.

 

Bir yandan da hukukun işlemesi gerekiyor. Yeryüzünde en başarılı hukuk sitemini getirin, insanlar ahlaksızsa, vicdansızsa ve dalâletteyse boşunadır, helak olmaya mahkûmdur. Vicdansız topluma hukuk ne yapsın.

Diyeceğim odur ki o günün koşulları içerisinde ki en geçerli sistem oydu, dört şahit getirmek... Bir eş diğeri için suçlamada bulunuyor, doğrumu değilmi bilemiyoruz. Ne yapmak lazım! doğru söylüyor desek!!! Ya doğru değilse!!!!!!!!! Yalan söylüyor desek! Ya doğruysa!!!! Bu eşleri boşamak gerekiyor ama nasıl?

 

Namuslu kadınları zina ile suçlayıp da sonra (bu suçlamalarını ispat için) dört şahit getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir.

Ancak bundan sonra tövbe edip uslananlar hariç. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Eşlerini zina ile suçlayıp kendilerinden başka şahitleri bulunmayan kimselere gelince: Onlardan her birinin şahitliği, kendisinin mutlaka doğru söyleyenlerden olduğuna, dört defa Allah'ı şahit tutmasıdır.

(NÛR/4-6) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)

 

 

Yine yineliyorum o günkü hukukla bugünkü hukuk değişir, yaşamlar aynı değil... Ayetleri "indiği ortam'a" göre okumak/anlamak gerekiyor!

 

haktansapmaz Yazdı:

"Sizin her biriniz için bir şir'a ve bir minhac yaptık" tan; sizleri farklı farklı yaptık. Her kesin farklı yol yordamı var..Her kesin yetenekleri, yöntmleri aynı değildir... Türkçede bunu çok iyi ifade eden bir söz var: Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır. İşte bu ayetin bu cümlesi tam bunu söylüyor diye düşünüyorum. Zaten ayetin devamı da bu manayı destekliyor: "Şayet Allah isteseydi sizi tek düzey / monoton bir toplum yapardı." Örneğin koyunlar gibi. Dolayısıyla her mü'min kendi gücü ve imkanıyla, kendi becerisi, yol ve yöntemiyle hayırlarda ileri geçmeye çalışacak. Bu ayetten her peygambere farklı hukuk verildiğini anlamak yanlış olsa gerek. İşlenen suçla karşılığı olan cezanın orantılı olması gerekir diye düşünüyorum.

Yukarıda söylediğinizin hukuk için neden ayrı ayrı olması düşünülmesin ki hayatlar birmi ki suçlar ve cezalar aynı olsun. "...Artık onların aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirledik..." Şahsen ben insanlığında evrim/tekâmül geçirdiğine inanan (hatta bu konuda birde çalışması/makalesi olan) bir kardeşinizim. İnsanlık geliştikçe hukukta gelişecek elbet...

haktansapmaz Yazdı:

Şeriat ülkesi Suudi Arabistanda öyle hırsızlık suçlarından dolayı eller kesiliyor ki maazallah! Hem Allah ne diye karar değiştiriyor ki? Yusuf'tan Muhammed'e gelinceye kadar ne değişti de ceza bu kadar ağırlaştı? Keyfinin kahyası mısın diyeceğiz? Allah değil mi istediğini istediği zaman değiştirir!! Hayır, bu insafa sığmaz, insana bile yakışmaz, Allah'a hiç yakışmaz. 

 

Bu sözlerinizin ilmi bir değeri yok, doğrusu size yakışmıyor! Bilmem belki de yanılıyorum!!!!!!!!.

haktansapmaz Yazdı:

Böylece ben örnek verdiğiniz hırsızlığın cezasının Yusuf'un şeriatında ayrı, Muhammed'in şeriatında ayrı olduğu kanaatında değilim. Eğer hırsızın cezası el kesme ise ayete göre; hırsızın bir değil iki elinin kesilmesi gerekir. Ayette biri erkek biri kadın iki hırsız mevzu bahis. Bu ikisinin ellerini (eller çoğul) kesin dendiğine göre enaz üç elin kesilmesi lazım. Yada ikisinin de her iki eli kesilir. Ayrıca problem bununla da bitmez; eller nereden ve nasıl kesilecek, kestikten sonra tedavileri yapılacak mı, hırsızlar öylece kendi haline mi terk edilecekler, her türlü hırsızlık için el kesilecek mi? Ki ayetten bu anlaşılıyor. Bunlar benim görebildiğim aksaklılar. Bir hukukçu kim bilir daha ne arızalar görebilir! Böyle belirsizliklerle malul bir yasayı Allahın belirlemiş olmasını ben yakıştıramıyorum O'na şahsen. O nedenle Kuran'da "eller"i genelde "kişinin kendisi" olarak algılarsak sıkıntı ve çelişki kalkmış olur. 

 

Dikkatinizden kaçtı sanırım, ayetin tahlilini yapmadım olduğu gibi alıntıladım. Bugün bana sorarsanız hırsızlığı ortadan kaldıracak her türlü düzenlemenin İslami olduğunu söylerim...

Sayın Abdurrahman bey, sizinle Kur'an'ı anlama metodu konusunda çok yerde ayrılıyoruz, bu yüzden sizin her yazdığınıza soru-cevap yada görüş beyan etmemeye çalışıyorum. Bunun sebebi bir-iki yazışmayla bir birimizi anlayacağımızı düşünmediğimdir. Biryandan da sizi değerli/samimi buluyorum ama bu size katılmama yetmiyor, metot farklı olunca bir birimize soracağımız sayısız soru ve bu sorulara uzun soluklu cevaplarımız ve bir birimizi ikna yöntemlerimiz... vs. böyle hep sürer gider. Doğrusu kendimize/çalışmalarımıza zaman ayırırsak kendimizce daha yararlı iş tutmuş oluruz düşüncesindeyim.

Saygılar

Selam ve dua ile.  



__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats