HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: KURAN’DA SALAT NAMAZ MIDIR??? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba,

çevremdeki maaşlı imamları ilk olarak isra 110. ayet ile sıkıştırmaya başlamıştım. diyanete de defalarca mail atmıştım. neden sabah-akşam-yatsı sesli de, öğle-ikindi sessiz diye....

ilgili ayetteki salat=namaz olması durumunda bile, büyük bir çelişki vardı uygulamada...

mahzen kardeşim, salat kelimesinin yerine "beraberlik" anlamını yükleyerek, kurana sorular sorar mısın?

örneğin, isra 110 daki, salatında sesini yükseltme, çok da kısma, orta yolu seç anlamı : "beraberliğinizde / birlikteliğinizde / müminler grubu olarak aşırıya gitmeyin (çokluğunuza güvenerek), tamamen de pısırıklaşmayın/pasifleşmeyin, orta yolu takip edin. OLAMAZ mı?

nisa 101-102-103 de kullanılan salat kelimesine yine BERABERLİK / GRUP olma hali anlamları yüklendiğinde bana göre anlam tam yerine oturuyor.

özellikle bir de bakara 238.i anlam bütünlüğü içinde beraberlik olarak bir okumayı denesek?

selam müminleredir....

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

namazın ve diğer ritüellerin farz olmadığına dair görüşümün delili tamamen aklidir...

çünkü bunlar tüm insanlığın bildiği şeyler değildir...

insanlık ancak bilebilecekleri şeylerden sorumlu tutulmalıdır...

tüm insanlığın sorumlu tutulacağı şeyleri dünyanın bir köşesindeki bir küçük yerleşim birimindeki bir topluma sadece bildirmesi adil ve mümkün değildir...






__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba.

Aradaki pembe yazılar Haktansapmaz'ın.

MaHZeN Yazdı:
Zamanın ve ön hazırlığın olduğu bir yerde eylem vardır.

 Hud  Suresi:

114 -
Gündüzün her iki tarafında ve gecenin saçaklarında (gündüze yakın olan saatlerinde) namaz kıl! Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.

"Zulefen min-elleyl": Zulef, ezulfetu'nin çoğuludur. Ez-zulfetu min-elleyl: Et-tâifetu min-elleyl: gecenin bir bölümü, demektir. Tarafeyinnehér, iki aydınlık uc; bu iki uctan kastedilenin ne olduğunu müteakip ifade "Ve zulefen min-elleyl: İlerleyen gece bölümleri/saatleri" açıklıyor. Ayetin anlamı; sabah akşam ve bir de gece vakti anlamına değildir. Kuran salatın vaktini, saatı saatına , dakikası dakikasına belirlemez. "Gecenin saçakları/gündüze yakın zamanları" yanlış bir meallendirmedir. Doğrusu; "gecenin bölümleri/saatleri" olmalı.


İsra Suresi 78 -
Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.

Bu ayette de, gündüz fırsat vermeyenlere karşın, Resul'e (yine) salatın vakti geceye alınmış. Duluk-işşems, "güneşin batışı/kayboluşu" demek. Güneş battıktan sonra gecenin karanlığında salatı icra etmesi istenmiş Resul'den. Ayrıca, "Kurén-elfecri" ifadesini "sabah namazı" diye çevirmişler. Halbu ki, "ayette "sabah namazı" ifadesi geçmiyor.
79 - Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk,
Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir.

Burada da, "uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl" anlamını karşılayan bir ifade bulunmamaktadır. Kur'én-elfecri'ye, "sabah namazı" demişler (ayetleri hep düşüncelerinde var olan, onlara göre Kuran namazda okunur, namazda okunmak içindir, Kuran'da bulamadıkları, namaza uydurmaya çabalamışlar)! "Ve min-elleyli fe tehecced bihî néfileten leke" nin anlamı: Sana bir lutuf olarak, geceyi onunla (Kuran ile) geçir". Salat, Kuran'a/Zikr'e bağlılık, O'nu izlemektir. Resul'ün salatı inananlara ikâmesi, onlara izletmesi, dersini yapmasıdır. İnanaların salatı ikâmesi de, Kuran'a/Zikr'e tabi olmalarıdır. Dikkat edin; İnananlara yönelik salatın ikâmesi ile ilgili âyetlerde "zaman" mefhumu bulunmaz. Sabah akşam, gündüz gece vs ifadeler yeralmaz.   
Namazı ne ile kılması isteniyor? Kuran.

isra suresi 107 - Ey Muhammed! De ki: İster ona (Kur'ân'a) inanın, ister inanmayın; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğunda onlar,
yüzleri üstü secdeye kapanırlar.

İlim sahipleri/anlayış sahiplari, bundan önce, Allah'ın âyetleri onlara okununca "kabul ederek/teslim olarak çeneleri üzere düşüyorlardı". "Yüzleri üstü secdeye kapanıyorlar" değil, secde halinde çeneleri düşüyordu. Yani ona karşı çıkmıyor, diretmiyor, dikelmiyorlardı. 
Secdeye kapananlar kimlerdir? Daha önce kendilerine ilim verilenler.
Secdeye nasıl kapandılar? Yüzleri üstü.

109 - Ve ağlayarak
yüzleri üstü secdeye kapanırlar. Hem de bu Kur'ân'ı işitmek onların Allah'a teslimiyetlerini daha da artırır.

Burada "secdeye" kelimesi olmadığı halde meale eklemişler. Halbu ki, Merhum Elmalılı mealinde bu "secdeye" kelimesini göremezsiniz. Dikkat edin: burada "ağlayarak" diye doğru çeviri yapılmış. 107'deki de buna benzerdir, "secde ederek" çevrilmeliydi. 109'u 107'ye uydurur isek, çeviri şöyle yapılmalıydı: "Ve yüzleri üstü ağlamaya kapanırlar" verilmiş meale göre.

Yüzleri üstü secdeye kapanmak.
110 - (Sen onlara) de ki: İster "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur.
Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.

Hitap Resul'edir; verdiği Kuran dersinde ses tonunu ayarlayacak, duyulacak ve anlaşılacak bir ses tonu ile okuyacak.

Namaz yoksa, orta ses tonunda ne okunur? Namaz-Salat Cuma hutbesi gibi algılanıyorsa insan hutbeden  "çok da gizli" birşeyler okur mu ki "çok da gizli okuma" denir?
Burada ve yukarıda ki ayetlerde, kuran ile namaz kılmak (yani kurandan ayetler okuyarak)'tan bahsedilir ve hatta namazda okunacak kuran ayetleri ile ilgili dahi, sesin ne şekilde olması gerektiği ile ilgili ince detayına kadar belirtilmiş tir.
Hatta 111 ayette bakın namaz da ne okuması-ne demesi isteniyor;


111 - Ve şöyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur. Tekbir getirerek O'nu noksanlıklardan yücelt de yücelt.

"Hamd (yani bu mesaj/bu buyruk) ...Allah'ın de ve O'nu oldukça yüce bil!". Bilinen anlamda tekbir getir; "Allahu ekber, Allahu ekber" sözlerini dilinle tekrarlayarak yücelt denmiyor. Allah'ı gereği gibi yüce bil; O'ndan gayri kimseden asla çekinme, ne diyorsa onu yap!" diyor. 

Fetih Suresi 29- Muhammed, Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri,
secde izinden yüzlerindedir... Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va'detmiştir. (Fetih Suresi, 29)

"Sîméhum fî vucûhihim min eseri-ssucûd" ifadesinin anlamı: "Onlardaki (bu) karekterleri secdenin/teslimyyetin/itaattin eseridir." Allah'ın vechi nasıl kendisi ise, onların da vecihleri kendileridir. Yüz kelimesi bizim dilimizde de ve bir çok dilde de "kişinin kendisi" anlamına geldiği bir gerçektir.

Belirtileri nedir? Secde izi.
Secde izi nerededir? Yüzde.
Bakara  83    Hani bir vakitler İsrailoğulları'ndan şöylece mîsak (kesin bir söz) almıştık: Allah'dan başkasına tapmayacaksınız, anababaya iyilik, yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz.

"...Allah'tan başkasına tapmayacak; ..... yapacaksınız. Ve/yani, Zikr'i izleyip arınmayı sağlayacaksınız, diye sizden söz almıoştık. ..." Ama siz ne yaptınız? "Çok azı müstesna sırt döndünüz/ sözünüzü tutmadınız!" Salat ve zekat dinin tümünü içerir.

İsrail oğullarından şöyle söz almıştık......namazı kılacak.......
Önceki kavimlere de namaz kılması emredilmiş.


Bakara  125    Biz ta o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makamı İbrahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbrahim ile İsmail'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem
ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!"

"Biz Beyt'i (bu dini), insanlara sığınmaları ve emniyyetleri için verdik. O halde İbrahim'in makamıyle bağlantı kurun/İbrahim'i izleyin! Hani, İbrahim ve İsmail'e, "Beytimi/bu yapıyı, ona aşina olacak, içinde yer alacak/ona tutku ile sarılacak ve tam bir teslimiyyetle boyun eğecekler için tertemiz tunuzun" diye ahd verdik.

İbrahim'in Beyt'teki makamı/yeri, Allah'ın dinine hiç bir şekilde şirk bulaştırmamak, bulaştırılmasına izin vermemektir.

İbrahim'in makamından/ikamet etttiği yerinden nasıl birer namazgah edinebileceğinizi hiç düşündünüz mü?

Hiç bir eylem yok ise, "namazgah edinin" ne demektir. Tavaf bir eylem değil midir? İbadete kapanmak ne demektir? Hiçbir eylemin, ibadetin olmadığını düşünürsek, neden bir yer merkez belirlenir ve temiz tutulması istenir?

bakara 144 Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip- durduğunu görüyoruz. Şimdi elbette seni hoşnud olacağın kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirin. Şüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir gerçek (hak) olduğunu elbette bilirler. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

Mescid-i Haram Mekke'dir. Mekke'ye dönüş vakti gelmiş... Dikkat ettiniz mi; bu (142-150) ayetlerde kıble bildikleri Mescid-i Haram üç kere tekrar edildiği halde bir kere namaz (salat) kelimesi geçmiyor. "Namazında/namazlarınızda Mescid-i Haram'a dön/dönün" denmiyor. Nereden çıkarıyorlar bunun namazla ilgisini, namazda kıbleye dönmeyi?

Eğer namaz yok ise, ruku, secde gibi eylemlerde bulunmayacaksa bir insan, neden bakınır. Neden bir yöne dönme ihtiyacı hisseder?
Neden bir yön arar? Olmayan namazın yönü olur mu? Peki bu olmayan namaz, olmayan namazdı da, peygamber neden yön arıyordu?
Peygamber yolunu mu kaybetmişti acaba, yönünü bulmak için mi bakıyordu? Yoksa namazı yalanlamaya çalışan birileri mi var?

Şimdi bu sorunun cevabını bu ayet versin bize.....Aşağıda ki ayet.....
Alak 9 - 10 - Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü? 

Hem "sallé" namaz kılmak, hem de "eqâme-ssaléte" namaz kılmak... Olmaz öyle şey. İşlerine geldiği bibi anlıyor ve çeviriyorlar. Salli: namaz kıl! Eqimissaléte: namaz kıl! olmaz, bari birini farklı çevirselerdi ya! "Baksana, bir kul/köle izledi/Resulle bağlantı kurdu diye onu engelleyene!"  

Engelleme nasıl olur? Engellemek için önce görmek gerekir değil mi? Engelliyeni görmek içinde ayrıca bir görmek gerekir? "engelliyeni gördün mü"
Olmayan namaz haliyle kılınmaz, olmayan namaz kılınmadığı gibi görünmez, peki olmayan ve görünmeyen şey nasıl olurda engellenir?
Olmayan ve görünmeyen şeyi engelleyeni görmek nasıl olur?


Bakara 239 - Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın).

Bu ayette namaz mamaz yok. "...Fezkuru-llâhe kemé 'allemekum": ... Allah'ı anın/O'nu unutmayın/dediklerine uymamazlık yapmayın! Nitekim Allah size bilmediklerinizi öğretiyor."

Olmayan bir namaz için, korku-tehlike halinde, yaya olarak veya binek üzerinde namaz kılma ruhsatı neden verilir? 

Nisa  43    Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur, veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsanız o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin. Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. 

Sarhoşa, şuurunu yitirmişe komut verilmez, ne dediğini bilmeyecek kadar sarhoş olana yasak kâretmez. Çünkü komutu dinleyecek durumda değildir.  Gerçek muhataplarının inanaların içindeki münafıklar olduğu ve bu âyetin bir tehdit içerdiğini anlyabilmek için üzerinde epey kafa yormak lazım. Ayrıca namaza kalkmak değil de salata gitmekten bahsediliyor. Buradaki ğasl/yıkama ve mesh/silme, maddi manevi bütün bir temizliği içeriyor.  

Olmayan bir namaz için neden bu yasaklar var ve temizlenmek neden bu kadar önemli? olmayan namaza yaklaşılır mı?

Nisa  101    Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız
namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

Bu da çok tartışıldı, okumak lazım... Burada söz konusu olan, namazı kısaltmak değil, salattan geri kalmaktır!
Olmayan, hiçbir şekilde eylem içermeyen bir namaz, nasıl kısaltılır?
Nisa  102    Sen onların aralarında bulunup da
onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 

Namaz kısaltılacaksa, "sen onların arasında olduğunda..." demenin ne gereği var? Sen aralarında olmazsan namaz kılmayacak, namazlarını kısaltmayacaklar mıydı? Neden Resul'ün  bulunma şartını koştu? Demek oluyor ki buradaki salat, içlerinde Resul'ün olması ve salatı ikame edeceği zaman ki salattır. Şayet O da aralarında bulunuyorsa ve onlara salatı ikame ediyorsa... Burada Resul'ün icra ettiği salat derstir, dersin ne kadar süreceği önceden belli değildir. Güvenlik açısından birliğin ikiye bölünmesi, biri derste iken diğeri nöbette olması önerilmiş. 

"onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun" burada bir eylem söz konusu değilmidir?  İki gruba ayrılmaları
ne anlama gelmektedir? Silahlar yanlarına neden alınır? Secdeye varmak bir eylem değilse, diğerleri arkada neden bekler? Sonra ortada hala bir eylem yoksa "sonra o namaz kılmamış olanlar" diye kuranda ayete neden devam edilir. Ortada bir eylem sebebiyle (namaz kılmak) iki gruba ayrılmak ve sırayla namaz kılmak diye birşey yoksa, kafirler neden eşyalarından gafil oldukları bir anda baskın yapmak istemiş olur?


Nisa  103    O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuz da namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.

"Korkulu zaman" diye bir ifade geçmiyor ayette. salat/ders bitince, öğrendiklerini, Allah'ın ilgili mesajlarını her hal ve ahvalde hatırda tutacak, unutmayacaklar, ezberleyecek ve gereğini yapacaklar. "Namazı tam erkanı ile kılın" şekliyle bir ifade de yer almıyor. "salatı ikâme edin" diyor. Demek oluyor ki, ikame edilmemiş bir salat var ortada! Kısa yada uzun (korku halinde de olsa) namaz kılınmış olduğuna göre tekrar "namazı kılın"nın bir anlamı kalmıyor.

"Korkulu anlarda Allah gerek ayakta, otururken, yanlarınızın üzerinde" derken, korkudan kurtulunca tam erkanı ile kılın demekle ne demek istemiş olabilir acaba düşündük mü?

Maide  6    Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.

Nisa 43'le ilgili söylediklerim bura için de geçerlidir. Burada da maddi  manevi tam bir temizlik, arınmışlık önerilmiştir.

Eylem gerçekleşmeyecekse, zaman ve ön hazırlık olur mu? Yapılmayacak, kılınmayacak bir eylem için (namaz için) kalkılır mı? "Namaz kılmaya kalktığınız zaman"
Yapılmayacak, eylemi olmayan namaz için, temizlik neden yapılır?


Maide  55    Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.

"Sizin veliniz/dostunuz/destekçiniz/müttefikiniz ancak Allah, O'nun Resulü ve boyun eğmiş/teslim olmuş olarak (ruku' ederek) Zikr'i izleyip arınmayı sağlayanlardır." 

Tevbe 107 - Bir de müslümanlara zarar vermek, kâfirlik etmek ve müslümanların arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve Resulü'ne karşı savaş açmış olanı beklemek için mescid yapanlar var. "İyilikten başka bir maksadımız yoktu." diye yemin de edecekler. Fakat bunların kesinlikle yalancı olduklarına Allah şahittir.

"İnananlara zarar vermek için, küfür/inkar için, inananların arasına tefrika sokmak için ve/nihayet ta baştan beri Allah'la, dolayısıyla resulü ile muharebe edenler için bir mescit oluşturanlara (teşkilatlananlara) gelince, iyilikten başka bir amaçlarının olmadığınına yemin edecekler. Halbu ki, Allah görüyor ki onlar kesinlikle yalan söylüyorlar." 

108 - O mescit içinde sen kesinlikle namaza durma. Ta ilk gününde temeli takva üzerine kurulan mescit elbette içinde namaz kılmana daha layıktır. Onun içinde günahlarından arınmayı seven kişiler vardır. Allah da arınmış, ak pak olmuş olanları sever.

Ayette/ayetlerde yine namaz yok, namazı içine boca etmişler.

"Orada/o oluşumun içerisinde sakın yer alma! Tâ ilk günden beri takva (Allah'a saygı) üzere kurulmuş olan mescidin (kurumun/itaatın/teslimeyetin) içinde durman çok daha uygun olur. Onun (o mescidin) içinde gerçekten arınmayı isteyen erler duruyor. Allah da gerçekten arınanları sever."

Ayetler iki oluşumdan; biri ta ilk günden oluşmuş, temelinde takva/samimiyet olan mühacir ve ensarın oluşturduğu oluşum, diğeri de sonradan münafık olanların oluşturduğu oluşumdan bahsediyor. Bu bir iman/inanç oluşumudur. Sonraki iki ayet de bu oluşumu iyice açıyor: Biri takva üzerine kurulmuş yapı ki bu, inananın içinde yer alınması gerekli olan kuruluştur. Diğeri de yukarıda sayılan amaçlarla her an yıkılmaya, uçuruma/cehenneme uçmaya mahkum olan, münafıkların kalplerini parçalamaktan öte kendilerine hiç bir fayda sağlamayacak olan kuruluş... 

Olmayan bir namazı Allah neden acaba, münafıkların yapmış olduğu mescitlerde kılınmasını yasak etti? Allah peygambere neden o mescitleri ve o mescitlerde namaz kılmayı yasakladı?
Varolmayan birşey üzerinden yasaklama olur mu? 

 
Meryem  59    Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardır.)

“Salatı ikame/Namaz kılmak” tabiri yine yok. Zikr’e uymayı terketmek/yok etmek/yürürlükten kaldırmaktır “salatı zayıetmek”.

“… Onların peşi sıra gelen izleyici grup Zikr’i izlemeyi yok edip/ bırakıp kendi isteklerine uydular…”

Olmayan namaz terkedilir mi?

Müzzemmil  20    Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle
Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal sarfedin). Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

Salat yine geceye sarkmış. Mekke dönemi ayetlerde salat hep gece yapılıyor. Faaliyet gizlilik içerisinde sürdürülüyor. Güçlerinin yettiği kadar gece vakitlerinde Kuran okuyup ezberleyecekler. Hiç uyumadan bütün gece ayakta kalmaya güçlerinin olmadığını Allah biliyordu. “Sayamamak” da ne oluyor? “Kuran’dan kolayınıza geldiği kadarını okuyun” da, “Okuya bildiğiniz kadar okuyun”  olarak anlaşılmalı. Müzzemmil ilk inen surelerin başında gelenlerdendir.    

Ala  15    Rabbinin adını anıp namaz kılan.

“Rabbinin adını/tanımını unutmayıp onu izleyen…”

Maun  4    Vay haline o namaz kılanların ki,

“Vay başına geleceklere o (sözde) inananların (müslümanım, Zikr’e uyuyorum diyenlerin)! …  

"vay haline o namaz kılanların ki" bir eylemi gerçekleştirdiği halde, kalbini, imanını gereği gibi Allah'a yöneltmemiş, gereği gibi teslim olmamış insan mı kasdedilir acaba?

Hacc 77 - Ey iman edenler!
rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki kurtulabilesiniz.

“Ruku edin/boyun eğin ve/yani secde edin/itaat edin, ve/yani Rabbinize itaat edin/dediklerine uyun ve/dolayısıyla hayrı işleyin ki kurtuluşu hak edesiniz.”  

Furkan 64 - Ve onlar ki, Rablerine
secdeler ve kıyamlar ederek yatarlar.

“Onlar ki, yatmayıp rablerine itaat ederek geceler.”  

Taha Suresi 130 - O halde, dediklerine sabret; güneşin doğmasından önce ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir kısım vakitlerinde ve gündüzün etrafında da tesbih et ki hoşnudluğa eresin.

“Onların dediklerine aldırma; Güneş doğmadan önce ve batmadan önce/gece gündüz (her zaman) Rabbinin buyruğunu/mesajını tesbih et/ emrini yerine getir! Ve /yani gece saatlerinde ve gündüz mesaisinde, ki umduğunu bulasın!”  

Kurandaki bilgilere göre hristiyanlar müslümanları duruşlarından (başak benzetmesi), yahudilerse alınlarında ki secde izinden tanıyacağı belirtilir. Alında ki secde izi, secdeye konulacak yerin alın olduğunu gösterir bize.
Evrende ne varsa, canlı, cansız her şey hatta gölgeler dahi Allah'a secde etmektedirler. Ama burada ki secde anlamı, insanlar için bir eylemin olmayacağı anlamına da gelmiyor.

Kuranda namazla ilgili herşey, namazın vakitleri, kıyam, tekbir, ruku, secde, namazda kuranın okunması, namazda kuranın orta sesle okunması, hatta okunacak ayetlerden örnekleriyle belirtilmiştir.
Peygamberimiz bunu belli bir sıralama ile ümmetine öğretmiştir. 
Namaz yok derken, insaflı olun lütfen.

Saygılarımla.

Ayetler üzerinde biraz daha düşünmek lazım, ola ki siz yanılıyorsunuzdur!

Selam ve saygı ile.  

 
 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
mustacanta
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 18 aralik 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 198
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mustacanta

Namaz konusu gündemden hiç düşmemekte ve ben gittikçe bizim sınavımızın da bu gibi konulardan olduğuna inanmaktayım. namaz beş değil 3 ya da 2 diyenlerin dayak yiyebileceği bir ortamda namaz = salat değildiri tartışıyor ve günden güne de buna alışıyoruz. Kendi adıma soru işaretlerini ortadan kaldırabilmiş değilim.
1400 yıl içerisinde yaşayan insanların günahları neydi, bilerek ve ya bilmeyerek neden Allah a şirk koşarken yeterince düşünmediler?
Cevap: Kuranı okuyup doğru anlayamamaktan..
peki anlayamadıkları Kurandaki detaylardan nasıl sorguya çekilecekler..?
cevabı asım beyin yaklaşımında olabilir. Allahın kuralları ve istekleri tüm insanlar için ortak olmalıdır. (tamamen akli olarak)
Allah adaleti ve iyiliği emreder, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir..

Mustafa
Selamlar..

Yukarı dön Göster mustacanta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mustacanta
 
MaHZeN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 eylul 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 58
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı MaHZeN

Merhaba, hayrullahmeral arkadaşım;

Bahsetmiş olduğunuz ayetlerle ilgili elbette kurana dönüp, sorular sorup, cevap ararım. Düşünmek Allah'ın emri değil midir? "Hiç düşünmüyor musunuz?" dediğine göre Allah, bizden düşünmemizi istiyor.

Bahsettiğiniz ayetler üzerinde düşünelim o zaman.

Siz Salatı toplanma, beraberlik olarak algılıyorsunuz. Bir anlamı bu da olmalı salatın mutlaka, yoksa Cuma namazı neden var değil mi, toplanma beraberlik olmamış olsaydı, mescitlere ne gerek vardı. Doğrudur, beraberlik, toplanma mutlaka olmalıdır. Bu beraberlik ile birlikte bir eylem (namaz-ibadet şekli) de mutlaka vardır. Yoksa Allah, peygambere akşamları "sana mahsus olmak üzere kalk namaz kıl" neden der?

Soralım kurana..

Salat beraberlik midir? Beraberlik ise tek kişilik beraberlik olur mu? Peygamber neden tek başına gece kalkıp namaz kılar? Tek başına beraberlik nasıl olur? Allah ile beraberlik ise eğer, peygamber zaten Allah ile beraber değil midir?

Kuran cevap verir; der ki: Seninle beraber gece kalkıp namaz kılanları da Allah görmektedir.

Ben bu cevaptan şunu anlarım. Gece peygamberin dışında kalkıp namaz kılanlardan peygamber haberdar değildir. Dolayısıyla beraber değillerdir. Gece kalkıp namaz kılanları Allah, ayetiyle peygambere bildirir. O halde, tek başına da yapılan bir eylem söz konusudur.

İsra Suresinde bahsettiğiniz ayetler üzerinde düşünelim birde ve günümüzde ki ezan ile karşılaştıralım, bakalım bir cevap alabilecek miyiz.


110 - (Sen onlara) de ki: İster "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur. Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.


Salat beraberlik dedik ve ezanı beraberliğe çağrı olarak anladık, algıladık diyelim.

Ezanın türkçe anlamı nedir ona bakalım şimdi.


Allah büyüktür.
Allahtan başka ilah olmadığına şahadet ederim.
Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şahadet ederim.
Haydi namaza.
Haydi kurtuluşa.
Allah büyüktür.
Allahtan başka ilah yoktur.


111 - Ve şöyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur. Tekbir getirerek O'nu noksanlıklardan yücelt de yücelt.



İsra suresinin 111. ayetinde söylenmesi istenen şey "ve şöyle de" ile başlayan ayet, ezanın içinde geçmiyor. Yani; "Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur."

Sonra şunu sorarım, 111. ayet, ezan içinde söylenmesi istenen birşey ise, 110. ayette neden yüksek sesle söyleme, gizli seslede söyleme, orta seste söyle der?


Salat beraberlik ise, savaşta zaten beraber olan müslümanları Allah, neden iki gruba ayrılmalarını ister? Neden beraberliği, ikiye böler?
Neden bölünmüş bir grubun arkasında ikinci grup bekler? Daha sonra neden yer değiştirirler? Neden silahlarınıda yanlarına alsınlar der? Eğer
çatışma hali başlamış ise, insan doğal olarak savaş aletini yanına almaz mı?

Bahsettiğiniz nisa suresine beraberlik/grup anlamını yükleyerek bakalım nasıl olacak.



101 - Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda (beraberliğinizi kısaltmanızda-azaltmanızda) size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.  


Sefere nasıl çıkılır? Beraber. Neden beraber? Çıktığınızda (çoğul) çıktığında değil. Zaten beraber olanların, beraberliklerini kısaltması-azaltması nasıl olur?



102 - Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun.

        sen onların aralarında bulunup da onlarla beraber olduğunda içlerinden bir kısmı seninle beraber olsun.


Soralım; bir insan birilerinin aralarındayken onlarla beraber değil midir? Bir insan birilerinin aralarında onlarla beraberken beraber nasıl olunur?
Bir insan birilerinin arasında beraberken, beraber olduğunda, içlerinden bir kısmıyla beraber nasıl olunur?


Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar.

Silahlarını yanlarına alsınlar. Bunlar seninle beraberken, diğer grup arkada beklesin. Sonra o beraber olmayanlar gelsin, seninle beraber olsunlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını da yanlarına alsınlar.

Neden bir beraberlik, iki gruba ayrılır? Diğer grup daha sonra neden peygamberle beraber olur ve ilk grup ikinci grubun yerini alır?


Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

Henüz bir çatışma hali yokken, neden yukarıda ilk grup ve ikinci grup için ayrı ayrı beraberlik-birlik halinde silahlarını yanlarına alsınlar der? iki grup halinde sırayla birlik olunurken silah yanlarına alınırda, eziyet ve hastalık halinde neden silah yanına alınmazsa vebali yoktur.





103 - O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.



O kurkulu zamanda beraberlik/birlik içinde oldunuz mu, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınızın üzerinde hep Allah'ı zikredin.
Korkudan kurtulduğunuzda, beraberliğinizi/ birlikteliğinizi tam anlamıyla yerine getirin. Çünkü birliktelik/ beraberlik belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.


Eğer burada salat, beraberlik, birliktelik, aşırıya gitmeme, çokluğa güvenmeme, orta yolu takip etmek ise, bu sadece BELİRLENMİŞ VAKİTLERDE UYULMASI GEREKEN FARZ MIDIR?


Savaşta beraber olmanın, farz olan belirlenmiş vakitleri nedir?

Salat Allah ile beraber olmak ise, müslüman sadece belirli vakitlerde mi Allah ile beraber olur?



Ayetlere beraberlik-birliktelik-grup anlamı yüklerken dikkatli olmak gerekir zannediyorum.




************************************************************ ************************************************************ ************

Birlik ve beraberlik, her zaman, müslüman için farz olan birşeydir. "ökçesi üstünde dönenler", "size ne oluyorda, zorda kalmış, yardıma muhtaş, kadın, çocuk ve düşkünlere yardım etmiyorsunuz"

"dinde aşırıya gitmeyin" "dinde aşırıya gidenler gibi olmayın" "Allah haddi aşanları sevmez" "dinde zorlama yoktur"


Allah kuranda, birlik, beraberlik, aşırılık vs. konuları ayrı ayrı belirtmiştir.


Kısaca, namaz kılmak istemeyen kılmasın ama kuranda namazın belirlenmiş vakitlerde eylem içeren bir ibadet şekli olduğu, farz olduğu çok açıktır.

 










__________________
Karanlıkta Dile Getirmekten Çekindiğiniz Hakikat Bir Gün Aydınlıkta İşitilecek, Ve Gizli Mekanlarda Öğrendiğiniz İnancı Bir Gün Çatılardan Haykıracaksınız. ...

Hz. İsa
Yukarı dön Göster MaHZeN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: MaHZeN
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Selam

KIYAMLI SALATLARDAN BİRİ = namaz

NİSA 101-103'TE NAMAZ

Muhabbetle



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

mustacanta Yazdı:
Namaz konusu gündemden hiç düşmemekte ve ben gittikçe bizim sınavımızın da bu gibi konulardan olduğuna inanmaktayım. namaz beş değil 3 ya da 2 diyenlerin dayak yiyebileceği bir ortamda namaz = salat değildiri tartışıyor ve günden güne de buna alışıyoruz. Kendi adıma soru işaretlerini ortadan kaldırabilmiş değilim.
1400 yıl içerisinde yaşayan insanların günahları neydi, bilerek ve ya bilmeyerek neden Allah a şirk koşarken yeterince düşünmediler?
Cevap: Kuranı okuyup doğru anlayamamaktan..
peki anlayamadıkları Kurandaki detaylardan nasıl sorguya çekilecekler..?
cevabı asım beyin yaklaşımında olabilir. Allahın kuralları ve istekleri tüm insanlar için ortak olmalıdır. (tamamen akli olarak)
Allah adaleti ve iyiliği emreder, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir..

Mustafa
Selamlar..




namazı bilenler namazdan sorumlu olacak bilmeyenler olmayacak...

namazı kılmayana bazıları demişler ki dövülmeli yahut hapsedilmeli bazıları öldürülmeli...

kılınmayan namazlar ahirette kızgın saç üzerinde kılınacak...

yahu bunu bilmeyenler en şanslı insanlar heralde...

ne kılmak gibi bir sorumlulukları var dövülmekten hapsedilmekten öldürülmekten ve ahirette kızgın saçlar üstünde kılmaktan muaf oluyor...

belki bu tür  söylemler namaz karşı bir antipati oluşturuyor olabilir...

ama şahsen ben namaz ritüelini peygamberin hem çok sıklıkla kıldığını hemde bu konuda örnek olduğunu düşünüyorum...

amma salat denilen kavramın nasıl olupta namaza dönüştüğünü tarhi veriler çok eksik ve bazılarıda güvenilmez olduğu için tam bir netlikle belirliyemiyoruz...

koca imamların ayırdedemediğini  onlardaan bin bilmem kaç sene sonra bizler mi ayırdediyoruz...

hayatını doğruları yapmak üzere feda etmiş işkence altında bile doğu bildiğinden vazgeçmemiş ebu hanife bile yanlış mı anlamış bu işi...

 basit bir akıl yürütmeyle bu ritüellerin farziyeti konusu zayıflatılabiliyor...

öyle ya ilk başlarda sadece bir kaç insanın bildiği bu ritüeli tüm insanlara sormak her halde mantıksız...

namazı niye kılmadın denildiğinde bön bön bakacak namaz da ne yahu diyecek insanlar kahir ekseriyet...

ama neden doğru  söylemedin dürüst olmadın  kötülük ettin denildiğinde herkes bunu anlar ve adil bir sorgulama olduğunu kabul eder...












__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
MaHZeN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 eylul 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 58
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı MaHZeN

Allah kalplerde olanı bilendir.

Daha önceki kavimler-insanlar ile ilgili olarak, Firavunun Musa'ya sorusunu hatırlayalım.

Musa Firavuna gelip, Allah'tan bahsedince;


Firavun Musa'ya sorar:Peki ya öncekilerin durumu ne olacak?

Musa: Onların durumunu ancak Allah bilir, Allah hiçbir şeyi unutmaz.

Birde toplanma gününü düşünelim. İnsanlar hesap günü üç gruba ayrılır.

1-Cennetlikler.
2-Cehennemlikler.
3-Araftakiler.

İnsanın içini, kalbinde olanı Allah bilir ve Allah kullarına zulm etmez.




__________________
Karanlıkta Dile Getirmekten Çekindiğiniz Hakikat Bir Gün Aydınlıkta İşitilecek, Ve Gizli Mekanlarda Öğrendiğiniz İnancı Bir Gün Çatılardan Haykıracaksınız. ...

Hz. İsa
Yukarı dön Göster MaHZeN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: MaHZeN
 
yunusemregun
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 05 eylul 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 71
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yunusemregun

Selam Mahzen

Araftakiler de cennete girecekler.. 3 gruba ayırman doğru olmamış..

İnşaallah araftakilerden oluruz...

 

Ayrıca şu Zerdüştlere ait namaz ritüelinin , Kur'an'daki Hac ve Oruc ritüelleri gibi niye tarifi yok?

Hani "namaz biliniyordu" diyor ya tevatürcüler..

E hac da biliniyordu, İbrahim , Musa hep Hac yaptı???

Oruç da biliniyordu, öncekilere de yazılmıştı??

 

Yukarı dön Göster yunusemregun's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yunusemregun
 
Mültezem
Yeni Uye
Yeni Uye
Simge

Katılma Tarihi: 01 mayis 2010
Gönderilenler: 13
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mültezem

Evet, Bu başlığın 50 sayfasını okudum beynim sulandı.

Anlamadığım mesele şu, eğer geleneksel olarak kıldığımız Namaz veya istikamet yanlış ise ne yapmamız gerekiyor ? Bu durumda yeryüzünün hiçbiryerinde anlatılanlar şeklinde bir uygulama görmediğimiz bir şeyi nasıl uygulayacağız?

İbrahim ve İsmail'den de; "Evimi, tavaf edenler, ibadet, rüku ve secde edenler için temiz tutun" diye ahid aldık.

Yukarı dön Göster Mültezem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mültezem
 

<< Önceki Sayfa 72 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats