Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar..

türkiyedeki en yaygın mezhep olan hanefi mezhebine göre midye haram kılınmıştır. maliki mezhebi ise bunu helal kabul eder. kuranın hiçbir yerinde midye hakkında bir hüküm verilmemişken mezheplerin bunu nereden esinlendiğini gerçekten merak  ettim. kimileri bunu peygambere dayandırsada peygamberimizin arabistan çölünde midyeyi nereden bulduğu ise ayrı bir merak konusu

elbette bizler biliyoruzki allah kuranda kendisi dışında haram kılanları iftiracılıkla suçluyor..

De ki: Ne oldu size de Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?
Yunus Suresi 59

En'am 119- Size ne oluyor da Allah'ın adı anılarak kesilenlerden yemiyorsunuz? Halbuki O size, mecbur kalmanızın dışında haram olan şeyleri genişce açıklamıştır. Doğrusu birçokları bilmeden keyiflerine uyarak insanları doğru yoldan saptırıyorlar. Muhakkak ki, Rabbin, sınırı aşanları çok iyi bilir.

peki gerçektende midyeyi peygamberimiz haram kılmış olabilirmi? elbette olamaz çünkü allah kuranda:

Tahrim 1 Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.

diyerek peygamberin dahi bir şeyi kendisine haram kılma yetkisine sahip olmadığını  bildiyor.

sünnilerin midyeyi neden haram kıldığını sonunda buldum. bu gün izlemeye gittiğim bir filmde midyenin yahudilerce haram kabul edildiğini gördüm. sanırım bu inançda sünnilere yahudilikten geçmiş.

Allah’ın kendilerine verdiği rızıkları haramlaştıranlar hüsrana uğramışlardır, sapıtmışlardır, doğru yolu bulamamışlardır. Enam Suresi 140

enam suresinde görülüyorki allahın kendileri verdiği rızkı haramlaştıranlar  sapıtmışlardır. buradanda bu inançtaki sünnilerin sapıttıklarını söylemek sanırım doğru bir ifade olur.sanırım sünniler gittikçe yahudileşiyor..

aslında bu sünniler gerçektende çok yüzeysel müşrikler. ne  zaman canları sıkılsa bir yerlerden konu üretip kendilerine göre dini upgrade ediyorlar. bence bu halleri gökten millet vekili olarak inmiş akıl hastası hasan mezarcıya benziyor. bu arada hasan mezarcının hz. isa olduğu konusu nedense forumda yer bulamadı

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

Ne o Molla kardeş canın midyemi çekti.Ben yedim nefis bir tadı var tavsiye ederim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

     Selam Mircan.Haram edilen ve edilmeyen hayvanlar konusu gerçekten önemli bir konu.Kur'anda haram hayvan olarak canlılardan sadece domuz zikrediliyor.Bunun dışındakileri tiksinmediğin müddetçe yasaklamıyor.(?)      Ama senin de belirttiğin gibi kültürden kaynaklanan durumlardan dolayı da biz birçok hayvanı yemiyoruz.

    Ayetteki Allah'ın adını (ismini)zikrettiği ifadesi şu an anladığımız şekliyle biraz muğlak kalıyor gibi geliyor bana.

     Şöyleki:Şu an yediğimiz birçok hayvanın kesim anında besmele çekilerek kesilip satıldığından çoğumuz emin değiliz.şimdi bu ayete göre adam bir leşi kesip bize getirse ve Allah'ın adıyla kestim dese biz ondan yiyecekmiyiz?Veya ehli kitabın yemeklerinin(domuz dışında)bize helal olduğu bildiriliyor.oysa onlar besmele çekmiyorlar.Balık,midye gibi deniz hayvanlarının hepsi besmele çekilmeden avlanıyor.

     Bence bu tür isim kelimesinin geçtiği ayetlerde başka anlamlar çağrıştırılıyor gibi.Buradaki Allah'ın adının zikredildiği ifadesini''Allah'ın tanımını yaptığı ve ayrıntılı olarak açıkladığı ..''şeklinde anlarsak meselenin boyutu değişir mi?bu ayetin devamındaki 121.ayette''Allah'ın üzerinde tanımlama yapıp zikretmediğini yemeyin..Bu kuşkusuz yoldan çıkmadır.''deniliyor.

       Ayrıca Maide 1. ayette geçen behimetül enam ifadesinin çiftlik hayvanları olarak anlayanlar var ve domuz da bilindiği gibi bir çiftlik hayvanıdır.Aynı sürenin 4. ayetinde de tayyib yani iyi ve temiz olanların helal edildiği bildiriliyor.Bu durumda şunları söylesek yanlış olur mu?

      1)Domuz hariç bütün çiftlik hayvanları  tayyib olmak koşuluyla helaldir.

       2)Allah'ın kitabında tanımını yapıp zikretmediği hayvanları yiyemeyiz.Ama av hayvanları ve deniz ürünleri yenebilir.

       3)Ehli kitabın yemekleri ve et ürünleri besmele çekmeseler de,domuz hariç,yenebilir.

       Benim şimdilik çıkardığım sonuçlar bunlar.Sözü dinleyip en güzeline uyanlara selam.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Dostlar

Temiz olan nimetleri yemek bizlere helal kılınmıştır:

Maide 4. …Sizin için bütün temiz nimetler helal kılınmıştır…

Bakara 57. …Rızık olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin….

Maide 88. Allah'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin….

Taha81. Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yiyin!...

Fakat bir nimetin temiz mi yoksa pis mi olduğu konusu subjektif/göreceli bir konu değildir. Bir nimetin temiz olması demek onun sağlık açısından zararsız olması demektir. Nimetlerin hangisinin insan sağlığına yararlı olduğuna şahıslar kendi keyiflerine göre karar veremezler. Verseler de isabetli görüş belirtemezler. Bu konuda yetki şahıslar da değil sağlık otoritelerindedir.

Örneğin tavuk konusu. Tavuk islami usule göre kesilip temizlenmeliymiş. Bu islami usulse “kuru yolum” tekniğiymiş. Tavuk Firmaları tavukları kestikten sonra kaynar suya attıklarından ve sonraki etapta yolduklarından dolayı mikroplu/pis/necis oluyormuş. Bu hikayeye inanan ben okulda yada işte yıllarca tavuk eti yemedim. Halbuki bu mevzunun yani -kuru yolum tekniğinin- İslam diniyle zerre kadar alakası yok. Meselenin dinle alakalı olan kısmı sadece ürünün “temiz” yani “sağlıklı” olması. Buna da modern tekkelerinde pinekleyen yobazlar değil sağlık otoriteleri karar verir.

Bir nimetin temiz olması yani helal olması bizim onu gönül rahatlığıyla yememizi haliyle gerektirmiyor. Temiz olan geniş yelpazedeki nimetlerden kültürümüze ve demak zevkimize uygun olanları yeriz. Örneğin solucan. Temiz ve Vitaminli olabilir. Ama bizim göreneklerimizde -solucan tava- yemeği yoksa onu yiyemeyiz. Onu yiyememek ayrıdır biz yemediğimiz için onu haram yada mekruh ilan etmek ayrıdır. Bunu şunun için yazdım: Ömer Nasuhi Bilmen’in İlmihal kitabında Ahtapot, istakoz vs. için “balık suretinde olmadığından ve görünüşü çirkin olduğundan dolayı yenilmesi tahrimen/tenzihen mekruhtur” yazıyor. İşte bu tip adamlar resmen ve alenen kendi damak zevklerini dinleştiriyorlar. Halbuki Rabbimiz deniz ürünlerinin tamamını helal kılmıştır (Maide 96)(pis/sağlıksız olanlar hariç zira sadece temizler helal=serbest)

Bir diğer konu da Allah adı anılarak yada anılmayarak kesilen hayvanlar.

Bence bu meselenin iki yönü var. Ve bu iki yön birbirine karıştırılıyor.

-Allah adı anılarak kesilen hayvanlar değil Allah’a adanarak yada gayrısına adanarak kesilen yani KURBAN EDİLEN hayvanlar.

-Sadece etini yemek için kesilen yada öldürülen hayvanlar.

Yani KURBAN konusu ayrı, sadece ET YEME konusu ayrı.

Eğer mesele KURBAN EDİLME yani ADANMA ise o zaman kesinlikle Allah adına kesilenler helaldir. Gayrısı haramdır.

Ama mesele sadece etinin yenmesi kastıyla kesilen hayvanlarsa o zaman (kim keserse kessin, ister besmeleyle ister besmelesiz kessin) tamamı (haram olarak sayılanlar ve sağlığa zararlı olanlar istisna) helaldir.

Allah’a yakınlaşma adına KURBAN edilecek hayvanları keserken besmele (Bismillahi Allahu Ekber) denilmesi güzel bir adettir ama şart değildir. Meselenin asıl can alıcı noktası kurbanın Allah’a yakınlaşma adına adanmasıdır. Sadece etini yeme adına kestiğimiz hayvanlarda ise besmele ile kesilmiş olma şartı hiç yoktur. Bu gerçeği Maide 5’te Rabbimiz bizlere anlatmıştır:

Maide 5. Bugün size bütün temiz nimetler helal kılındı. Kendilerine kitap verilmiş olanların yemekleri size helaldir. Sizin yemekleriniz de onlara helaldir….

Yahudi ve Hristiyanlar hayvanlarını keserlerken/öldürürlerken besmele çekmediklerine göre, ve Rabbimiz de bu ayette sebze yemeği, et yemeği ayrımı yapmadığına göre ve bu koşullardaki nimetler de bizlere helal edildiğine göre, ölçüt şudur: Yahudi ve Hristiyanların bizlere takdim ettikleri bir nimetin helal olması o yiyeceğin Allah tarafından açıkça haram edilmemiş olmasına ve temiz/sağlıklı olmasına bağlıdır. Sadece et yeme adına kesilen hayvanlardaki yegane iki ölçüt de budur.

Görüşlerimde yanılıyor olabilirim.

En doğrusunu Allah bilir.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar

Büyük baş, küçük baş ve kümes hayvanlarını yemek için boğazlama (bıçakla kesme) gerekiyor. BU yüzdendir ki; Allah'In adının anılması gerekiyor. Peki neden özellikle BOGAZLANMASI gereken hayvanlar? Çünkü bahsi geçen hayvanlar, çeşitli putlara/isimlere de adanıyordu? Tam BUrada şunları düşünelim?

1- Balığı yememiz için boğazlamamız gerekiyor mu? ki Allah adını analım

2- Geçmiş dönemlerde putlara/isimlere balık kurban eden kavimler olmuş mudur?

Sanırım bu sorular bazı hususları aydınlatmıştır.

Gelelim Maide 4 e " Maide 4. …Sizin için bütün temiz nimetler helal kılınmıştır"  sizce/size göre/sizin için helal. Daha önce de belirttiğim gibi. Eğer biz bu Kitap'ın EVRENSEL olduğuna ve gelmiş-geçmiş-gelcek Tüm Medeniyetlere/ırklara/ hitap ettiğine inanıyor isek, bilmeliyizi ki yiyecek konusundaki Temizlik ve Pislik izafi olur. Bize göre: Ağaç kurdu, çekirge, kımıl, örümcek haşlansa bile dahi TAYYIB/NAZIF/Hoş-temiz-güzel.... görünmeyebilir. Çünkü Türk'ün yeme içme örfünde bunlar hoş görülmemiş ve bizlerde bu bilgi üzere yetiştirildik. Ama bir taylandlı veya güney afrikalı müslüman böyle algılamak zorunda değildir. Ona göre güzeldir, oldukça lezzetlidir.

Biz bu tür ayetleri farkında olmadan TURK meşrebince algılıyoruz. Bu da bizi yanıltıyor. Fetvalar aramaya koyuluyoruz adeta ama bunu yaparkende EVRENSELLIGI katlettiğimizi göremiyoruz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

     Arkadaşlar Kur'anın evrenselliği konusunda bir diyeceğim yok.Tabiki kıyamete kadar da geçerli olacak bir kitaptır.

      Biz bu kitaptan gücümüzün yettiği kadar faydalanırız.Çinde ,tayvanda yaşayan bir müslüman da kendi anladığıyla hükmeder.Ama Kur'anda evrensel ilkelerin varlığını unutmamak koşuluyla.Şimdi Alperen'in de dediği gibi tayyib ve necis kavramları göreceli olamaz.Bunların Kur'ani şifrelerini çözersek konu netleşecek diyorum.

    Örneğin ben sigarayı kesin olarak necis gördüğüm için haram olduğuna inanıyor ve müslümanın da kesinlikle kaçınması gerektiğini düşünüyorum.Bu konuda yetkili şahısların sağlık otoriteleri olduğuna şimdilik katılıyorum.Ancak domuz eti yiyenlere de bu otoritelerin cevaz verdiğini unutmadan.

    Kur'anda ismi anılmayan hayvan etlerinin yenebileceği fikrine de hala sıcak bakmıyorum.Bunun da şöyle sakıncası var:Eğer biz bu ayetleri Türk meşrebince anlıyoruz dersek,birisi de kalkar ''Allah'ta Arap meşrebince anlatıyor,baksana hiç çinlilerin yediklerinden bahsetmiyor.!''derse evrensellik konusu biraz güme gitmez mi?

   Oysa biz uzakdoğulu müslümanlara yedikleri necis(?)şeyleri Allah'ın kitabında zikredip tanımlamadığını,bu nedenle hemen değilse de belli bir süreç sonunda terketmeleri gerektiğini onlara telkin edemezmiyiz?

     Bu konuyla da ilgisi olduğunu düşünerek son bir soru sorayım:Niçin hayvanlardan insanlara geçen birçok hastalığın(en sonuncusu kuş gribi)öncelikle uzakdoğuda yaygınlaşıp sonra dünyaya yayıldığını düşünüp açıklayabilirmiyiz acaba?

      Sözü dinleyip en güzeline uyanlara selam..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Arkadaşlar yazılanları lütfen daha dikkatli anlayalım. Biz Allah'ın kesin olarak yenmesi HARAMdır dediği dışında kalan hususlar için göreceli dedik. Bu konuya yeni bakmış değiliz yaklaşık 15 yıl öncesinden aylarca bu konuyu dostlarla enine boyuna görüşmüştük. Aslında aylar sürmesi bile abesti. Çünkü Kur'an o kadar net anlatmış ki; ama maalesef, dini Allah'a has kılan hanifler olmamıza rağmen farkında olmadan bizlerde kalan eski bilgi kırıntılarının oluşturduğu vesveseleri yaşıyoruz çoğu konuda. Şimdi sıfırdan başlayan birinin gözüyle KUR'ANA BAKALIM:

2/73- O, size, yalniz hayvan ölüsü, kan, domuz eti ve Allah'tan baskasi adina kesileni yasakladi. Ancak, kim bunlardan yemeye mecbur kalirsa baskasinin hakkina tecavüz etmemek ve zorunlu olan miktari geçmemek sartiyla ona da günah yükletilmez. Çünkü Allah, çok bagislayan ve merhamet edendir.

Şimdi Allah'ın HARAM SINIRLARI Bunlar. BUnların dışında herhangi bir haramın (Yiyecek konusunda) olmadığını şu ayetin iyice pekiştirmesinden anlıyoruz.

6/145- De ki: Bana vahyolunanlar arasında, ölü, dökülen kan, pisliğin ta kendisi olan domuz eti veya Allah'tan başkasının adı anılarak açık bir günahla kesilmiş hayvandan başkasını, yiyecek bir adama haram kılınmış birşey bulmuyorum. Her kim çaresiz kalırsa, başka bir çaresizin hakkına tecavüz etmek ve zorunlu miktarı aşmamak şartıyla, bunlardan yiyebilir; çünkü Rabbin gerçekten bağışlayan ve merhamet edendir.

Bilmiyorum Enam/145 i yorumlamaya gerek varmı. İşte bizim dediğimiz de buydu. Yani Allah'ın KEsin Olarak HAram Sınırı çizdiğinin dışında kalan ve hem türklerin hemde yaklaşık olarak arapların da yeme örfünde bulunmayan yiyecekler için IZAFI dedim. Ki zaten arapların da örfünde olmadığı için, Allah Sınır çizmesine rağmen, hadisler bahane gösterilerek nasılda kendi örflerinde olmayan dünya kadar nimeti HARAM kıldılar/kılıyorlar.

Tekrar ediyorum NEYE izafi dendiğini lütfen anlayalım. Allah'ın hudutlarında değişme Olmaz. Bunu bilmeyen var Mıydı?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Forum Kuralları ve Politikası

Devam etmeden önce lütfen aşağıdaki kuralları okuyun. Kuralları kabul ediyorsanız "Kabul ediyorum" butonuna aksi takdirde lütfen "Kabul etmiyorum" butonuna basın. Kayıt olurken sizin hakkınızda özel olmayan ufak tefek bilgiler almak zorundayız. Lütfen bu bilgileri doğru bir şekilde girin. Tehdit edici, küfürlü, müstehcen, kaba, nefret dolu yada çok miktarlarda istenmeyen mesajlar göndermek; din, dil, ırk ayrımına yönelik iletiler göndermek ve materyaller kullanmak kesinlikle yasaktır. Yazdığınız her türlü mesajdan yalnızca siz sorumlu sayılırsınız. Forum Yöneticileri bu konuda hiçbir sorumluluk üstlenmez. Forum kurallarına uymayan mesajlar hiçbir ayrım gözetmeksizin silinir. Foruma mesaj yazarken lütfen forum kuralları dahilinde mesajlar yazmaya çalışın aksi takdirde mesajlarınız hiçbir uyarıda bulunulmadan silinir. Daha fazla bilgi için Forum Yöneticileri ile irtibata geçin. The Federal Trade Commission's Children's Online Privacy Protection Act (COPPA) çocukların web sitelerini gezebilme yaş sınırını 13 olarak kabul etmiştir. Eğer 13 yaşından küçükseniz LÜTFEN forumu kullanmayın.  Kayıt olduğunuz takdirde yukarıdaki kuralları kabul ettiğiniz varsayılır. Lütfen Forum Kurallarını dikkatli bir şekilde okuyun. www.hanifdostlar.com

selamun aleykum forumuuza bu ilk msajim uye olurken forum kurallari ve politikasi isimli kismi okudugumda gayet hosuma gitmisti zaten ust tarafada da yazdim ama orda kirmizi cizgiyle yzili bir kisim varki cok guzel muthis medeni bir bolumdu. ama forma giripte midye ile ilgili bu bolumu okudugumda resmen sok oldum MOLLA nick li arkadasin yazdigi hakarettende ote biseydi.

sanırım sünniler gittikçe yahudileşiyor..

 bir musluman olarak resmen utandim. Soruyorum acaba formun yoneticileri bu topic e nasil izin verdiler. tahmin ettiginiz gibi ben bir sunniyim ama baska mezheplerden herhangi birisi icin boyle bir soz soylemekten haya ederim.  saglik ve sevgiyle kalin.