Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamun Aleyküm,

 Olayları fazla bilimsel düşünmek lazımdır tabii ki tefekkür,düşünmek iyidir,zaten rabbimiz onlarki yerlerin ve göklerin nasıl yaratıldığı hakkında düşünürler diyor,derin düşünmek güzeldir,yalnız düşünceyi şöylede olabilir aslında böyle olmuştur demek pek uygun değildir gibi.

Avrupa'da pagan dini varken insanlar hayvanları kutsal sanırmış,birçok hayvanın etlerini yemezlermiş,hatta birçok hayvanıda tanrısallaştırmışlar.Sonra Tek tanrılı din tebliğ edilince  o hayvanlarında yenebiliceğini,kavrayabilmişler. Evre evre evrim vardır demek,bütün mahlukatıda insani bir yapıya kavuşturur.

Oysaki kitabıımızda bütün mahlukatın insanın emrine verildiği kesin ifadesi vardır. İnsan taştı,bitki oldu,sonra ağaç sonra hayvan sonrada pişince insan oldu demeye çalışmak Dinimizdeki yaratılış gerçeğini temelden sarsar bir yapıdır.

Sonra ahirete kesin inananlar olarak ,mahşerde bir araya toplanacağımıza ve parmak uçlarımıza kadar tekrar inşaa edileceğimizi ashab-ı yemin harici ,herkesin yaptıklarının esiri olup hesap vereceğine tam bir iman gerekir.Bazı kişilerin sekar'a gireceğine derileri kavruldukça,yeni deri giydirilen seri üretim fabrikası gibi bir makina'nın esiri olacağını bilmeliyiz.Çekinerek ürkerek,korkarak ve bütün çirkinliklerinin hesabını dünyada rabbine içini dökerek rahatlamaya çalışan  Kur'an ahlakını hedef seçmiş nefsini kontrol ederek iman eden bir mümin olmaya çalışmalıyız.

Bunu bir yarışa benzetecek olursak,tavşan ile kaplumbağa iyi örnek olabilir.Çok bilgeç tavırlarla çok tok bir iman yaşamaktansa,çok büyük bir korku ile içten bir sevgi ve kararlılık ölçüde fark ettirir kendini.

Ben okudum su gibi içtim,şu kadar yapsam kafidir,belli kalıba girecek şey değildir iman,zaman içinde şekillendirmeli,ibadetleri güzelleştirmenin yolu ve yolları bulunmalı,imanı kuvvetlendirmenin yolu ve yolları bulunmalı,ve çok ve en önemlisi vicdanı -merhameti sorgulayacak çok güçlü olayları yaşayacak hal ve hallere girebilmeli,cömert olmalı,kibir gösterişe kapılmadan,kin beslemeden,sevgi dolu bir yürekle kaderi bize yaşatana kendimizi razı ettirmeyi çalışmalı ve razı olmaya çalışarak kalp huzuru yakalayacak imana karşı aşırı istekli olmalıyız.

Burda evre işin hangi boyutunda,insanda ortalama 100trilyon hücreden meydana geldiği tahmin ediliyor,ve bütün hücrelerin içinde şifrelemeler var ve kodlar hep kayıtlı bilgiyse bilgiye ulaşmaktan kolay ne olabilirki.

  Bilgi çağında yaşıyoruz,genetik ve fizik bilimi bizim anlayabileceğimiz rabbimizin anlamamızı istediği yere kadar oldukça ilerledi.DNA şifresini çözmeye çalışan ateist bilim adamının hücredeki üstün yaratılış hikmetini görünce Allah inancına sahip olduğunu hatırlarsak,Kusursuz ilim sahibi rabbimizin  bütün noksanlıklardan münezzeh olduğunu bilerek yanlış evre devrelere kapılmayalım derim. 

Levhi Mahfuz varken ,evrim kim oluyorki;

Düşünelim şimdi,boş bir arazi var oraya toplu konut hamlesi ile insanlara güzel hizmet yapılacak.Önce araziyi yapılaşmaya uygun hale getiriliyor,sonra olması istenilen bütün bitki örtüsü ve mahlukatla süsleniyor eevet sıra geldi konutta ikamet etmesi istenen varislere ,insanlar o yerleşim yerlerindeki yerlerini alıyorlar,orada önceden kimin yönetici kimin işçi,kimin öğretmen kimin klinik sahibi kimin mimar,kimin hangi yapıda olacağını belirlenmiş,ve yerleşim yeri yasalarla korumalı bir yurt yapılmış.

Bu oluşumu çok kompeks bir bilgisayarın başında yapıldığını düşünürsek,o zaman evrim tamamen hikaye olur.

Yani madde yoksa Tek Hakim ve mutlak güç ve otorite vardır.

Nöroloji de giderek gelişmekte olan anlayışa göre,İnsan yapısı algılalardan ibaret,yani aslında bir filmin içindeki aktörler ibaret olabiliriz.O zaman filmi yazan bellidir,başınıda sonunuda bilir,kimin neler yapıp yapamayacağına bilir,bu arada evrimde hikaye olur,çünkü filmde bütün oyuncuların mevki ve yerleri önceden bellidir.

Kitabımızda dünyadan Fani bir alem olduğu anlatılır,ve bu konularda misaller verilir.Misal ders alması için canı alınıp ,Yüzyıl sonra tekrar dünyaya gelen kişi, ne hayvan olarak ne bitki olarak yine insan olarak dünyaya gelmiştir.Gene dünyada kalanlara kaç gün kaldınız deyince verilen cevapta çokkısadır.

Ne Demek istiyoruza gelelim.

Sır perdesi tamamen ruhlar alemi ile ilgili.

Biz gaybı bilemiyoruz,Ruhlar aleminde nasıl işler dönüyor.

Herkesin şeceresine göre giydiği bir doğruluk anlayışı vardır,insanları tavır tavır (evre evre değil,bizim bilemeyeceğimiz üstün bir hikmetle değişken huylarda faziletli-güzel-iyi-kötü-akıllı-bilgili-güvenli-çalışkan-nef sine uyan-kıskanç-hırslı-kibirli-hayatı çok seven barışık-az barışık-türlü türlü hallerde yaratan ve halden hale sınavdan sınava sokan herşeyi bir amaç için ana hedefi cennetteki selam ülkesi olarak çizen, işleri yoluna koyan Vali,plan yapanların planlarını yapan herşeyi üstün hikmetle idare eden,kusursuz ilim sahibi Rabbimiz,tabiiki işin  en güzel ve endoğru yanını bilir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

arkadaşlar 20 mart 2009 tarihli siyeset meydanında bilim.din ve darwin başlıklı tartışma yapıldı vereceğim linkten seyredemeyen arkadaşlar seyredebilir.

http://www.trsecuritycenter.com/19-mart-2009-siyaset-meydani -darwin/

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bulunan Fosil (last link) son baglanti,ozellikle Ingilterede heyecan dorukta.Birseyi bulduk heycani aynisi kaptan Custo'ya olmustu tatli su tuzlu su Evrim Bilimcilerine hediyemiz olsun...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhabalar

Belki bir katkı olabilir düşüncesiyle;

Firavun'un evvelkiler hakkında Musa(as)'ya sorması ve Musa(as)'nın da cevabı, Ademoğullarının halife olmadan önceki durumu olmasın?

" Dedi: “Peki, ilk nesillerin hali ne olacak?” "

" “Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap’tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur.” " 20/51,52 (ynö)

Muhabbetle...  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

                           TERSİNİM TEORİSİ

    Tersinim teorisi Türk düşünür ve yazarlarından Hüdai ÇAKMAK’ın ortaya attığı teoridir. Teorinin kurgulayıcısı Hüdai ÇAKMAK bu konuda şunları yazıyor.

      -Varoluş insanoğlunun var edildiği ilk anlardan beri ilgisini çekmiş, konusunda pek çok teoriler üretilmiştir. Bu teoriler çok ve çeşitli olmasına rağmen varoluş bir yaratıcının eseridir ya da değildir, rastlantılarla oluşmuştur cevaplarına uygun olmak üzere iki büyük grupta toplanır.

     Bir teori gerçek olduğu kuvvetle inanılan bir varsayım üzerine kurulur, ayrıntılanır ve kanıtlanmaya çalışılır. Ulaşılan bilimsel sonuçlar genelde doğru olduğu kuvvetle inanılan varsayıma uygun olarak yorumlanır. Temel varsayımın yanlış olabileceği hiç bir zaman düşünülmez. Bu da bilimin olması gereken tarafsızlığına gölge düşürdüğü gibi pek çok hata ve yanlışlara yol açar, teorileri bilim dışına iter.

      Örneğin evrim teorisinin doğruluğu kuvvetle inanılan varsayımı milyonlarca tür ve cinste olan tüm canlıların rastlantılarla oluşmuş bir canlı hücresinin zamanla evrimleşmesi sonucu oluştuğudur. Bir evrim teorisi taraftarı hiç bir zaman bu temel varsayımın yanlış olabileceğini düşünmez. Bilimsel bulguları bu temel varsayıma uygun yorumlanmaya çalışır. Bu yorumların temel kanun ve ilkelerle çelişip çelişmediğine pek dikkat etmez. Kimileri görmezlikten, bilmezlikten gelinir.

      Tersinim teorisinin kurgulanma yöntemi bu uygulamanın tamamen tersidir. Önce bilmsel sonuç daha sonra ulaşılan sonuca göre varsayım ilkesine dayanır. Bu nedenle bilimin ortaya koyduğu tüm kanun ve ilkelerle uyumludur, hiç biriyle çelişmez.

      Tersinim torisi herhangi bir toerişye karşıt ya da destek olmak amacıyla ortaya konulmuş değildir. Tamamen kendine özeldir.

     Tersinim teorisi maddenin sakımı, entropi, yapmanın zor bozmanın kolay olduğu ilkesi gibi tüm doğal kanun ve ilkeleri temel alır. Karşıtı olan diğer teorilerin bilimsel yöntemlerle doğruluğu onaylanmış esaslarını da temel almaktan çekinmez. Bu nedenle tersinim bilim dışına kaymadığı gibi konusundaki tüm teorilerin bilimle doğrulanmış temellerinin birleştiği bir sentez durumundadır.

      Tersinim teorisi özet olarak bilimsel araştırmaların sonuçları olan şu esasları temel alır.

      1)-Enerji girişi ve zaman varoluşun herhangi bir olgusundaki düzen sahibi sistemlerde bozuma (tersinime), diğerlerinde ise değişime neden olur.

      2)-Tersinim teorisine göre Varoluş, tüm evreni varsa diğerlerini kapsayan kompleks bir bütündür. Canlılık ve  cansızlık olarak ayrılmaz. 

      3)-Varoluşun kompleks bir bütün oluşu bir Yaratıcı iradenin eseri olduğunu gösterir.

      4)-Varoluş canlılığın oluşum ve devamlılığı amaçlıdır. Her şey bu amaca uygun planlanmış ve var edilmiştir.

      5)-Canlılar evrim teorisi iddiasının aksine gelişim değil, tersinim gösterir. Canlılardaki tersinim, kompleks sistem ve düzenlerin zaman içinde bozuma uğraması, kimi özelliklerini zayıflatması ya da kaybetmesi demektir.

      6)-Her canlı türünün mükemmel ve eksiksiz yaratılmış bir arı ırkı vardır. Diğer tür ve çeşitler arı ırkların tersinimi sonuçlarıdır. Örneğin insanlar maymunların evrimi sonucu oluşamaz. Bu entropi, kalıtım, yaşamsal uygunluklar gibi doğal kanun ve ilkelere aykırıdır.  Fakat maymunlar insanların tersinimi sonucu oluşmuş olabilir.

     7)-Hiç bir canlı varlığını eksiksiz olarak geleceğe aktaramaz.  

     8)-Varoluş sorusuna verilen cevaplar insan hayatlarını yönlendirir. Bu nedenle tersinimin çok geniş ve derin sosyal etkileri vardır.

      Teori sekiz ciltle kitaplaştırılmıştır ve tamamen bilimseldir.Tek kitaplık özeti mevcuttur.

Hüdai ÇAKMAK

   Yazar

Tersinim Teorisi Kurgulayıcısı