Bu sanki Borges'ten bir
öykü! O Borges ölümden korkar miydi?
Hayir. Tipki babam gibi, ruh ve beden olarak tümüyle ölecegimi
umuyorum. Tanidigim inanan kisilerin çogu saskin durumdalar. Bazilari
cennete gitmeyi umuyor, bazilari da cehennemden korkuyorlar. Buna
karsilik, benim gibi bir bilinemezci, bütün bu
masallara inanmayan biri, ödüle de cezaya da layik olmadigina
inanir. Bana beklemekten baska bir sey kalmiyor.
Teolojik kavgalara hâlâ
ilgi duyuyor musunuz? Kilise Babalari'ndan bu yana yeni bir sey yok
fazla.
Simdilerde teoloji bir yana birakilmis durumda, ama o, tipki korku
romanlari gibi tükenmez bir seydir! Üstelik ne türlü bir küfür: sanki
adi bir cani söz konusuymuscasina Tanri'nin arayisi içindesinizdir. Bize
Tanri'nin kâdir-i mutlak oldugu ve iyilikle dolup tastigi söylenir, ama
bir sivrisinek viziltisi bile bundan süphe etmek için yeterlidir.
Yoksa Tanri mi? Ikilikçi
demeyelim ama, bilinemezci oldugunuz görülüyor. Bu da yine babanizin
etkisi mi, yoksa dinî bir egitim aldiniz mi?
Herkes gibi bir dinî egitim aldim. Ama uzun sürmedi. Eski Yunanlari
okurken, pek çok tanrilar bulundugunu çabucak fark ettim. Neden bir tane
olsun? Ve o neden iyi olmak zorunda olsun? Onun yasamimdan sorumlu
olmasini asla bagislayamazdim. Ve bu din nasil bir dindir, bankalari,
polisi ve gizli servisleriyle Vatikan mi? Isa, "Benim kralligim bu
dünyada degildir" demisti. Babam, bu dünyada her seyin, Teslis'in bile
mümkün oldugunu söylerdi. Bu teolojik ucubeye nasil inanirsiniz?
Teoloji, fantastik edebiyattan bile daha gariptir: tek bir tanrida üç
varlik ve aralarinda bir de güvercin... Wells'in ya da Kafka'nin
karabasanlarinin da ötesindeyiz. Buna karsilik, Kutsal Kitap'a
hayranimdir. Tek bir kitapta farkli yazarlarin dört ayri metnini
birlestirmek ve bunlari Kutsal Ruh'a atfetmek! Sonuç olarak, örnegin...
atalarimdan biri gibi Metodist olabilirdim, ama Katolik degil. Ülkemdeki
katolikler, benim hoslanmadigim bir türe aitler.
Yazının tamamı: