HANİFLERİN
SELAMI "SELAM SELAM" MI?
Hanifçilere
göre Hz. İbrahim Hanif midir?
Hayır değildir. Çünkü onlara göre hanifliğin birinci şartı slm
slm şeklinde selamlaşmaktır. Tek selam veya "selamün aleyküm"
süfyani selamıdır.
Alttaki üç ayette görüldüğü gibi, Hz. İbrahim ve ona gelen
elçiler(melekler) slm şeklinde selamlaşıyorlar. slm slm
şeklinde selamlaşmadıklarından ötürü otomatikman Hz. İbrahim ve
Melekler hanif olamıyorlar. Burada gördüğünüz gibi umulur ki
durumu yok. Konu net ve açık. Gel de çık şimdi işin içinden
Sana İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberi geldi mi? Hani,
yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam"
demişti. "Yabancı bir topluluk." (Zariyat Suresi, 24-25)
Andolsun, elçilerimiz İbrahim'e müjde ile geldikleri zaman;
"Selam" dediler. O da: "Selam" dedi (ve) hemen gecikmeden
kızartılmış bir buzağı getirdi. (Hud Suresi, 69)
Onlara İbrahim'in misafirlerinden bahset. Yanına girdiklerinde
"Selam" demişlerdi. O da: "Biz sizden korkmaktayız" demişti.
Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz." (Hicr
Suresi, 51-53)
Ne olacak şimdi:)
Bence Hanifçilerin hanifliklerinde Hz. İbrahime de yer yok. Gerek
Haniflik tebliğindeki işlediği konulardan dolayı gerekse slm slm
demediğinden dolayı.
Vakıa
Suresindeki Bir
Üst Cennete Gidecek Olan Grup=Oluşta önde gidenler, yarışta önde
gidenler=Sabikunes
sabikun'unun HANİFLER olduğu tezi ne kadar doğru? İlgili ayetlerde
Hanifliğe hiçbir gönderme yok.
Bu doğru olsa
bile Haniflerin selamının Vakıa Suresindeki ayetlerden yola
çıkarak "slm slm" şeklinde olduğu tesbiti saçma olmaz mı? Çünkü
orada karşılıklı olma durumu var. Yada duyacakları laflar boş veya
günaha sokacak cinsten değil de selam ve yine selam şeklindedir.
Selam kelimesi üzerine vurgu var burada yoksa cennetin bu
kademesinde millet birbirine "slm slm" demiyor.
Slm Slm diye bir selam çeşidi var mı?
Benim görebildiğim kadarıyla yok.
Ne boş bir laf işitirler orada
ne de günaha sokacak bir şey. Sadece "selam, selam!" denir.
(Vakıa Suresi 25-26)
Şahsi Kanaatim,
burada aralarındaki selamlaşma selam selamdır şeklinde bir durum
yok. Orada boş bir laf ve günaha sokacak bir kelam yok denilerek
iki şey sayılıyor. Bu ikisine karşılık iki ayrı selam kelimesi
var. Boş bir lafın karşılığında selam, günaha sokacak bir şey için
yine selam kelamı olacak. Neden selam kelamı olacak? Çünkü
selamın bir anlamı da esen kal demektir. Selam mutluluklar
dilemektir, sonrasında hoş geçinmektir. Boş lafın ve günaha
sokacak tavırların birebir karşılığı yada karşıtı selam demektir
ve bu minvalde hareketler sergilemektir, ayetten bu çıkıyor.
Herkes bu boş laf ve günaha sokacak kelam yerine birbirine selam
kapsamındaki güzel kelimeleri söyleyecek bu kapsamdaki güzel
davranışları birbirine karşı sergileyecek.
Hanifçi arkadaşlar -patent
kendilerinde- olduğundan dolayı bu ayeti de saptırdılar.
Ayrıcalıkları olacak ya kendilerine slm slm diye bir selam
uydurdular. Böylece haniflerin selamı slm slm oluverdi. Ama bir
de baktılar ki Hz. İbrahim bile slm slm yerine sadece selam
diyor. Bizimkiler Atamız İbrahimden daha mı iyi biliyorlar nasıl
selamlaşılacağını?
Ben yerine göre kimi zaman
selamün aleyküm kimi zamanda selam şeklinde selam veriyorum,
alıyorum. selamün aleyküm tarzı selamlaşmayı artık Türk Milleti
olarak içselleştirdiğimizden ötürü ve kimse Arapçılık adına bunu
yapmadığından ötürü bence hiçbir sakıncası yok.
Ayrıca Vakıa Suresindeki
ilgili kısım Sabikunessabikun grubu ile alakalıdır. Yani Oluşta
önde gidenler, yarışta önde gidenlerlerle alakalı. Bu grubun
sadece- haniflik kavramıyla alakası nedir? Sadece hanif olmayı
becerebilmiş yani sadece Allahın bir/tek olduğunu kabullenebilmiş
bir insanın cennetin en üst katında, tabiri caizse kral
köşklerinde ne işi var? Sadece hanif olabilmek de yetmiyor
cennetin kapısından girebilmek için. Paçayı kurtarabilmek için bir
de Ahirete inanacaksınız ve Salih ameller işleyeceksiniz.
Sabinessabikunun en temel özelliği tabiki katıksız bir haniflik
ama bu onların özelliklerinden sadece birisi. Zira zamanında
yarışta ÖNE geçmişler, sivrilmişler.
Asıl önemli nokta şurası;
bu sabikunnessabikun Büyük kısmı öncekilerden, Az bir kısmı da
sonrakilerden.
Ayetteki ifade aynen böyle.
Şimdi hanifçilerin görüşü
burada çöküyor işte. Eğer bu sabikunessabikun grubu hanifler ise
haniflerin çoğunluğu önceki insanlardan müteşekkil. Bu haniflerin
az bir kısmı da sonrakilerden. Sonrakiler kim? Bizleriz. Demek ki
haniflik unutturulmamış. Demekki önceki ümmetlerden de birsürü
hanif varmış. Demekki 300 yıl 500 yıl sonra bile haniflerin toplam
sayısı bu az bir kısım kapsamına girecek. Tabiki burada
sabikunessabikunun -sadece- hanifler olduğuna dair en ufak bir
işaret yok.
Hanifçi kafayla meseleye
baksak bile böyle tökezleyip kalıyoruz işte. Hanifçiler
kendilerini en üst kata yerleştirirken, Allah elçilerini bir alta
müstehak bile görmüyorlar ya Allah da onların kepazeliklerini
burada, buradaki dostlar eliyle bir bir ortaya çıkarıyor. Konuşana
değil konuşturana, yazana değil yazdırana bakmalı ve Elhamdülillah
demeliyiz bence. Fail Hakk'tır.
Sözün özü, bu hanifçilik
teorisine nereden bakarsanız bakın, dökülüyor.
VAKIA SURESI (46/56. sure)
Bir Üst Cennete Gidecek Olan Grup:
Oluşta önde gidenler, yarışta
önde gidenler (Sabikunes sabikun): İşte onlardır
yaklaştırılanlar. Nimetlerle dolu bahçelerdedirler. Büyük kısmı
öncekilerden, Az bir kısmı da sonrakilerden. Süslü, nakışlı
tahtlar üzerinde, Onlar üstünde karşılıklı yan gelip yaslanırlar.
Gencecik uşaklar dolanır çevrelerinde. Sürekli hizmete
adanmışlardır. Sürahiler, ibrikler ve öz kaynağından içkilerle
doldurulmuş kadehler eşliğinde. Ne başları döner ondan ne de
akılları karışır. Ve meyveler, gönüllerince seçtiklerinden. Ve kuş
eti iştahlarınca beğendiklerinden. Ve genç kadınlar, iri ve siyah
gözlü. Titizlikle korunan inciler misali; Yaptıklarına karşılık
olarak. Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir
şey. Sadece "selam, selam!" denir.
Vakıa
Suresi:
http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=3&a mp;sid=46 |