HZ.
İBRAHİM'İN HANİFLİK TARİFİ
Hanif olan Hz. İbrahim, haliyle insanlara
Hanifliği tebliğ etmiştir. Hz. İbrahimin çevresine yapmış olduğu
tebliğden hanifliğin ne olduğunu bulalım. Hanifliği Hz. İbrahimin
ağzından öğrenelim. Bakalım O haniflik adına milletine neler
söylemiş. Hz. İbrahimin haniflik tarifine laf söyleyecek birisi
varsa çıksın söylesin. Bazıları Hz. İbrahimin haniflik yorumunu
bile beğenmeyecek.
Hz. İbrahim'in Babasına Yaptığı Haniflik Tebliği
Hani İbrahim, babası Azer'e (şöyle) demişti: "Sen putları
ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık
bir sapıklık içinde görüyorum." (Enam Suresi, 74)
Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni
herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun?
"Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi.
Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım." (Meryem
Suresi, 42-43)
(Babası) Demişti ki: "İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü
çeviriyorsun? Eğer bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni
taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, git."
(İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma
dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi. "Sizden ve
Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua
ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım."
(Meryem Suresi, 44-48)
Hz. İbrahim'in Kavmine Yaptığı Haniflik Tebliği
Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru
yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya
mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben
korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi
başka. Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt
alıp-düşünmeyecek misiniz? Hem siz, O'nun haklarında hiçbir delil
indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmaktan korkmazken, ben
nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde
'güvenlik içinde olmak bakımından' iki taraftan hangisi daha hak
sahibidir? Eğer bilebilirseniz." (Enam Suresi, 74-81)
Andolsun, bundan önce İbrahim'e rüşdünü vermiştik ve biz onu
(doğruyu seçme yeteneğinde olduğunu) bilenlerdik. Hani babasına
ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte
olduğunuz bu temsili heykeller nedir? "Biz atalarımızı bunlara
tapıyor bulduk" dediler. Dedi ki: "Andolsun, siz ve
atalarınız apaçık bir sapıklık içindesiniz." 'Sen bize
gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?"
"Hayır" dedi. "Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir,
onları kendisi yaratmıştır ve ben de buna şehadet edenlerdenim."
Onlara İbrahim'in haberini de aktar-oku: Hani, babasına ve
kavmine: "Siz neye kulluk ediyorsunuz?" demişti. Demişlerdi ki:
"Putlara tapıyoruz, bunun için sürekli onların önünde bel büküp
eğiliyoruz." Dedi ki: "Peki, dua ettiğiniz zaman onlar sizi
işitiyorlar mı?" "Ya da size bir yararları veya zararları
dokunuyor mu?" "Hayır" dediler. "Biz atalarımızı böyle
yaparlarken bulduk." (İbrahim) Dedi ki: "Şimdi, neye tapmakta
olduğunuzu gördünüz mü?" "Hem siz, hem de eski atalarınız?"
"İşte bunlar, gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca alemlerin
Rabbi hariç.
(ŞUARA
SURESİ / 69-77)
İbrahim de; hani kavmine demişti ki: "Allah'a kulluk edin ve
O'ndan sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha
hayırlıdır." (ANKEBUT
SURESİ / 16)
Bunun üzerine kavminin (İbrahim'e) cevabı yalnızca: "Onu öldürün
ya da yakın" demek oldu. Böylece Allah onu ateşten kurtardı.
Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için ayetler vardır.
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya
hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar)
edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar
edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin
barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız yoktur." (ANKEBUT
SURESİ / 24-25)
Hani İbrahim babasına ve kendi kavmine demişti ki: "Şüphesiz
ben, sizin taptıklarınızdan uzağım." "(Ancak) Beni yaratan
başka. İşte O beni hidayete yöneltip-iletecektir." (ZUHRUF
SURESİ / 26-27)
İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır.
Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki: "Biz, sizlerden ve
Allah'ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık)
tanımayıp-inkar ettik. Sizinle aramızda, siz Allah'a bir
olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş
göstermiştir."
Ancak İbrahim'in babasına: "Sana bağışlanma dileyeceğim, ama
Allah'tan gelecek herhangi bir şeye karşı senin için gücüm
yetmez." demesi hariç. "Ey Rabbimiz, biz sana tevekkül ettik ve
'içten sana yöneldik.' Dönüş sanadır." (MÜMTEHİNE
SURESİ / 4)
... Sizlere yararı olmayan ve zararı dokunmayan şeylere mi
tapıyorsunuz? (Enbiya Suresi, 66)
Hanif olan Hz. İbrahim'in Allaha Duası:
Hani İbrahim şöyle demişti: "Bu şehri güvenli kıl, beni ve
çocuklarımı putlara kulluk etmekten uzak tut." "Rabbim,
gerçekten onlar insanlardan birçoğunu şaşırtıp-saptırdı. Bundan
böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir, kim bana isyan ederse
elbette Sen, bağışlayansın, esirgeyensin." |